Yeni bir cihaz…

Share

Nasıl da beklerdik yeni iphone ne zaman çıkacak, nasıl olacak? diye. “Samsung telefonların yeni amiral gemisi gelecek hafta çıkıyormuş” veya “HTC One herşeyi değiştirecek” haberlerini okuyunca, acaba hangi yeni özellikler geliyor diye sabırsızca beklerdik.

Ben de diğer teknoloji tutkunları gibi, tüm siteleri takip edip, sızdırılan görüntülerden, yeni modellerin neye benzeyeceğini bulmaya çalışırdım. Ünlü bir site olan, Gizmodo, büyük ilgi ile beklenen iphone 4’ü bir Apple çalışanından, bir şekilde ele geçirmişti. Müthiş etki yaratmıştı yeni dizayn. Gizmodo’un başı Apple ile derde girmişti ama önemli değildi, çünkü bir kere zafer kazanılmış, herkesten önce yayınlanmıştı yeni iphone’un görüntüleri.

Bir o kadar da hayal kırıklığı yaratırdı yeni açıklanan cihazların, pil ömürleri, yine plastik kapak ve gövde ile ortaya çıkmaları. Kameralarındaki piksel artışlarında da, Nokia öyle bir yere çıkardı ki çıtayı, o zaman daha bir net anlaşıldı, artan mega pikselllerin iyi fotoğraf demek olmadığı. Tüketicinin beklentisi veya markaların algıladığı hali ile “tüketici isteği” , telefon, kamera, not defteri, bilgisayar, video oynatıcı, müzik çalar, oyun konsolu gibi ihtiyaç duyabileceği herşeyi, şık bir dizanya sahip, son model bir telefonda yanında taşımaktı.

Gerçekten beklenti böyle mi bilmem ama, artık yeni çıkan telefonların eskisi gibi heyecan yaratmadığı ortada. Samsung S5 geldi ama nerede hani S4’ün kopardığı gürültü? Peki beklenti neydi? Nabız ölçmek değildi şüphesiz. HTC One M8’in de lansmanı yapıldı bu hafta. HTC kendince geliştirmiş cihazını ama heyecan yaratmaktan çok uzaktı. Yeni modellere sitelerin ayırdığı alanlarda önemli orandaki azalma dikkat çekici. Hatta kimse öğrenmeye çalışmayınca, artık şirketler yeterli ilgiyi uyandırmak için, kendileri el altından görüntüleri dağıtmaya başladı. M8’in de tüm detayları lasmanından önce biliniyordu. Iphone 6 için de aynı düşüncelere sahibim. Mutlaka çok önemli özelllikler ile gelecektir ama, iphone 4’ün uyandırdığı merakın yarısına bile ulaşamayacaktır.

Yeni modellerin, eski modele göre büyük farklılık yaratmaması değil aslında konu, tüketici, aylar içinde güncellenen yeni cihazlara ve çoğunu kullanmayacağı özelliklere artık doydu. Herşeyi içinde barındıran telefon, artık ilgi odağı olmaktan çok uzak. İhtiyaçla aynı oranda artmayan, ve hatta ihtiyacı katlayarak ilerleyen özellikler içinde boğulduk ve sıkıldık. Yeni model mutlaka gerekli mi? Hayır; çünkü sıklıkla ihtiyacımız olan özellikleri iki eski modelde dahi rahatlıkla kullanabiliyoruz. Giderek artan kullanım oranları ile, tabletler de, telefonlara olan ilgi ve ihtiyacın azalmasında önemli söz sahibi. “Game Changer ” denilen, benzerleri arasında çığır açan cihazlar değil, bence ihtiyaç, artık “Change the Game” üzerine. Evet, tamamen yeni bir cihazın, yeni bir buluşun zamanı geldi.

Akıllı saatler gibi giyilebilir teknolojinin, bir ölçüde bu boşluğu doldurabileceği düşünülebilir. İlk modeller her ne kadar cep telefonlarına bağımlı olarak çalışsalar da, yine de en azından onları ait oldukları yere, cebe tıkacak gibi görünüyorlar. Android Wear ile Google, akıllı saat platformu konusunda umut vadediyor. Apple da, eğer, sahip olduğu tüm farklılığın, Steve Jobs’a özgü olmadığını ispatlayabilirse, hemen bu yıl içinde olmasa da, fark yaratacak ve çığır açacak bir iwatch ile sahne ışıklarını yeniden üzerine toplayabilir.

Başak Üsgülen

Başak Üsgülen

25 Haziran 1975'de İstanbul'da doğdu. Herkes renkli televizyona yeni geçmişken o çocuk yaşta oynamaya başladığı ZX Spectrum bilgisayarı sayesinde teknoloji dünyasına giriş yaptı, bir daha da çıkamadı. Marmara Ün. İkt. ve İdr. Bil. Fak. Büro Yönetimi sonrasında İnsan Kaynakları eğitimi aldı. 14 yıllık iş hayatına kısa bir ara verdi ama boş duramadı blog yazmaya başladı. 5 yıl önce kendisi gibi oyun ve teknoloji delisi olan hayatının aşkıyla evlendi. dunyaminblogu.blogspot.com adlı blogunda, oynadığı oyunlar, yaptığı seyahatler, katıldığı etkinlikler, kullandığı teknolojik aletler kısacası dünyasında olup bitenlerle ilgili yazmaya başladı. Bir süre önce blogundaki yazılar sayesinde Serinletici tarafından keşfedilip, yazar kadrosuna alındı.

You may also like...