by Öncelikle sevmediklerimizle başlayalım mı? Ben biyografi kitabı sevmem. Başkası Apple’ı, bir başkasıysa belki sadece Steve Jobs’ı. Doğal olarak kendimden devam etmem gerektiğinden okumamın bu kadar gecikmesindeki neden olarak sayabilirim. Aynı şekilde Apple’ı sevmeyenlerin Steve Jobs hayranlığına veya Steve Jobs’ı kişisel olarak sevmeyenlerin yaptığı işlere duyabileceği saygı gibi.
Steve Jobs için hayatını kaybettiği 2011 yılından itibaren filmdir, biyografi kitabıdır kendi yokluğuyla bile büyük bir sektör yaratma özelliğini yitirmemiş diyebiliriz. Tabi jOBS filmiyle Walter Isaacson imzalı Steve Jobs kitabını burada karşılaştırmak baya baya hata olur lakin bu biyografinin hazırlanışında Walter Isaacson’un bahsettiği gibi en büyük pay sahibi başta Jobs’ın kendisi. Kendini tüm yönleriyle teslim etme zamanını algılayabilecek düzeyde bir kabulleniş her alanda her insana birazcık lazım aslında.
Biyografi Jobs’ın çocukluk yıllarından yaşamının sonuna kadar olan dönemi (hatta yaşamının öncesine bile değinerek) fazlasıyla ele alıyor. Nelerin onu şekillendirdiğinden Apple’ın bir garajda nasıl kurulduğuna, şirketin yükselişinden kendi şirketinden kovulmalara kadar gerçekler, tutkular ve sonuçlar dizisi adeta gözlerinizin önünden akıp gidiyor.
Ortada son (ve ilk) yıllardaki gibi sadece Apple yok. Steve Jobs’ın çevresinde onlar var ve sevmediklerimizde bahsettiğim kişisel olarak sevilmemeye bile Pixar gibi mükemmel önseziler eşlik ediyor. Bir yaşam doğuyor, büyüyor, başarılı oluyor, dünyaya iz bırakıyor..
Biyografi sevenler açısından saydıklarım basit kavramlar belki ama biyografiye katlanmaya çalışanlar adına büyük avantaja dönüşüyor Walter Isaacson üslubu ve Steve Jobs’ın renkleri.
Domingo Yayınevi’nden çıkan kitabın Türkçe baskısı 540 sayfa. Belki de Jobs’a uyarcasına başla-bitir olarak okuduğum ilk e-kitap ve başlangıç cihazım da iPad. Uyumlu oldu di mi? Walter Isaacson biyografisini ele alan film de yolda. jOBS filmi kitabı okuduktan sonra daha kötü geldi bir anda..
