Ekonomik ve Macera Dolu Seyahatler – 10 Öneri

Share

Sizce artık vakti değil mi hep düşlediğiniz fakat bin bir türlü sebeplerden dolayı ertelediğiniz şeyi yapmak; Harekete geçmek? Çok gezen mi çok okuyan mi sorusunun cevabını bulmak? Ya kendinizi bulmak ? Öğrenmek ve yeniden öğrenmek, her perspektiften şu komplike ve bir o kadar da güzel dünyamızı?

Eğer bu yazıyı okuyorsanız ilk adimi attınız, teşekkür ve tebrik ederim (naçizane)!

cover111

Gelelim konu başlığımıza. Bu yazıyla bir çok arkadaşımın merak ve ısrarla sorduğu “Yahu nasıl oluyor da bu kadar çok geziyorsun?= Vakit Yaratıyorum!, Zengin misin? = Yok be hacı!” gibi sorularının yanıtlarını biraz daha derinlemesine vermeye çalışacağım. Ayrıca, kendi deneyimlerime dayanarak sizlere ekonomik ve unutulmaz anılarla dolu seyahatlerimi hangi prensiplere dayanarak gerçekleştirdiğimi anlatacağım. Emin olun, uç-dört deneyimden sonra siz de ekonomik seyahat etmenin birçok yolu olduğunu göreceksiniz. Ve döndüğünüzde, seyahatin size kazandırdıklarını hiç bir numaraya eşitlemeyeceksiniz! (Benden söylemesi)

1) Seyahat Kitapları Ve Gezgin Blogları

Kesinlikle ve kesinlikle sizin en iyi dostunuz seyahat kitapları ve bloglar. Birçok detaylı bilginin yani sıra bir ülkeyle ve ya şehirle ilgili ulaşımdan tarihe, önerilerden ekolojik yasama kadar kafanızda bulunan ve ya bulunmayan bütün soruların cevaplarını ve fazlasını bulabileceğiniz kaynaklar. Şahsen, seyahat planlamalarım sırasında başvurduğum ilk iki kaynak. Favori seyahat kitaplarım: “Insight Guides”, “Lonely Planet” , “National Geographic Traveler” ve “Rough Guides” in serileri. Bunun yansıra, gezgin bloglarının hemen hemen hepsinde yararlı bilgiler ve yazarların kişisel deneyimlerini de görmek mümkün.

2) Önceden Planlamak

Neden bir uçak biletine 50$, 100$ vermek varken 400$ ödeyesiniz? Seyahat planlarınızı önceden yapmanız hem yüzünüzü gülümsetecek hem de cebinizi sevindirecek.

3) Vize İstemeyen Ülkeleri Seçin

Biliyorum benim gibi düşünüyorsunuz- turizm için yapılan en saçma yaptırım vize işlemleri. Ama olsun vize istemeyen bir suru ülke var neden onlardan başlamayalım? Böylelikle hem vize isteyen ülkelerin yönetenlerine vizeli turizmi desteklemediğiniz mesajını vereceksiniz hem de vizeye ödeyeceğiniz para cebinizde kalacak.

4) Çok Bilindik Yerler Yerine Alternatifler

Yani, herkes Mersin’e ben tersine gider mantığı. Genellikle turizm açısından popüler seyahat merkezleri popülaritelerine dayanarak otellerinden restoranlarına ve türlü aktivitelerine kadar hemen hemen her şeyin fiyatlarını yüksek tutmaktalar. Örneğin, El Nido’da 200 pesoya(5$) 2 kişilik yemek (içecek dahil) yiyebiliyorken Boracay’da 1 kişi için ayni ücreti ödemek?? Kalabalık ve gürültülü oluşunu da hesaba katarsak…

5) Oteller, Hosteller, AirBnB ve ya Couchsurfing:

Aslında rezervasyon zamanınıza bağlı otel fiyatları. Özel günler ve tatiller haricinde otellerde hesaplı fiyatlarla konaklamak mümkün. Bunun dışında grupla seyahat eden arkadaşlar için otel, hostel ve ya AirBnB ekonomik bir seçenek olabilir. Ama derseniz ki hiç para harcamak istemiyorum; o zaman size couchsurfing’i öneririm. Couchsurfing’in tek avantajı bedava kalacak yer değil ayni zamanda ev sahibiniz gittiğiniz yerde yaşıyor olması ondan alacağınız tiyolar, öğrenecekleriniz hayatınızı kolaylaştıracak ve kimi zaman sıkı arkadaşlıklar edineceksiniz.

6) Kendi Kendinizin Rehberi Olun

Şahsen turla seyahat benim için seçenek bile değil artık eski deneyimlerimden dolayı. Birincisi oradan oraya bir suru turistle beraber bir aracın içinde götürülüyorsunuz. İkincisi, hep turistik yerler, kalabalık ve sürekli size incik boncuk satılmaya çalışılıyor. Üçüncüsü yerli halkla kültür, diyalog alışverişi neredeyse sıfır. Dördüncüsü ve benim için en önemli olan yolda hızlıca giderken o anin içinde değilsin; sanki otobüsün cami televizyon ekranı ve sen sürekli hızlıca kanal değiştiriyormuşsun hissi veriyor bana. Bunun yerine hem daha ekonomik olan scooter ve ya bisiklet kiralayıp gezmek en mantıklısı benim için (ve hatta bol bol yürümek). İstediğin yerde mola verebilir, istediğin yere istediğin zaman gidebilirsin. (Not: scooter kiralamak için bazı ülkeler international driver permit istemekteler.)

7) Pazarlık

Emin olun hemen hemen her ülkede turist tarifesiyle karşılaşacaksınız. Bunun için pazarlık yapmaktan çekinmeyin. Bu arada penny (kuruş) için değil buck (lira) için pazarlık yapın. Yani pazarlık için bile bir stiliniz olsun.

8) Turist Değil Yerli Olun

Bu öneri aslında şu ana kadar saydığım maddelerin hepsini kapsıyor. Bir yere gitmeden önce o yerle ilgili olabildiğince bilgi edinin. Kullandığınız para biriminin döviz kurunu iyi bilin! Mesela, 1$’a gideceğiniz yerde ne alabilirsiniz? İngilizce menülü restoranlar yerine yerlilerin gittiği yerlere hatta bilinçli tercih yaparak leziz sokak yemekleri yemekle, pazarlardan alışveriş yapmakla ekonomik bir secim yapmış olursunuz. Bunun dışında, kullanabileceğiniz günlük sözcükler öğrenin; böylelikle hem insanlar tarafından sıcak karşılanacak kimi zaman orada yasadığınız varsayılarak turist tarifesi ödemekten yırtacaksınız. Son olarak, özellikle bazı Güney Asya ülkelerinde olan özel turist shuttle’lari yerine halk taşıtlarını tercih edin.

9) Sağlık Seyahat Sigortası

Yurt dışında en son olmak isteyeceğiniz şey hastalanmak. Bunun için sizi seyahatiniz suresince yurt dışında kapsayacak bir sağlık sigortası paketi almanızda yarar var. Ne olur ne olmaz 🙂

10) Az Eşyayla Seyahat Edin

Eğer Himaleyalar’ı keşfetmeye gitmiyorsanız yanınıza çok eşya almanıza gerek de yok. Laptopunuz, iki üç tane tshirt, short, pantolon, ic çamaşırları, bir ayakkabı, bir terlik ve kameranız sizin için yeterli olacak (bu liste seyahat türünüze göre azaltılabilir ve ya arttırılabilir).

Utkan Kocatürk

Erzurum'da dogdum, cocukluk yillarimin bir bolumu Izmir'de, Diyarbakir'da ve kismen Fatsa'da, yeni yetme hallerimin bir bolumu Luleburgaz'da ve Ankara'da gecti. Seyahat etmegi sevmemin, hep baska yerler gormek istememin sebeplerinden bir tanesidir hayatimin her evresinin baska sehirlerde gecmesi. (Ayrica Baris Manco'yla buyumenin de etkisi var!)... Yaklasik 8 senedir ogrenci olarak geldigim Amerika Birlesik Devletleri'nde yasiyorum. New York, NY ,Madison,WI derken suan Los Angeles,CA'ta bulunmaktayim. Amerika'nin hemen hemen her eyaletini gezdim. Yakin zamanda guneydogu Asya seyahat planlarimi gerceklestirdim. Hedefte orta ve guney Amerika var. Bunlarin disinda fotograf sanatiyla ve muzikle ilgilenmekteyim(ses muhendisiyim, ayrica besteler yapmaktayim). Los Angeles'taki Gece Bisikletcileri grubuna uyeyim ve ayrica Santa Monica Plaj Voleybolu grubunun koordinatorlerinden biriyim. Benim icin seyahat etmek hem ilham kaynagi hem de antropolojik-sosyolojik gozlem yapmami saglayan kisisel bir deneyim. Baska bir degisle seyahat ederken sadece gezip gormege odaklanmak yerine daha cok incelemek, kulture ve atmosfere olabildigince adapte olmaya ozen gosteriyorum. Paylasmanin ve ulasmanin gucune inananlardanim. iyi kesifler!

You may also like...