Her Yönüyle 2015 Türkiye Genel Seçimleri

Share

Bundan 4 yıl önceki genel seçimlerle bugünkü genel seçimleri kıyaslayalım. Şimdi hafızamızı zorlayıp 4 yıl öncesine bir göz atalım. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı başbakan olarak görüyorduk meydanlarda. Tam 4 yıl öncesine denk gelmese de rahmetli Mehmet Ali Birand’ın programına çıktığında “Başkanlık sistemi gönlümde var.” dedikten sonra “Ben öyle bir şey demedim.” diyordu. Vaatlerinin en önemlisi sivil anayasaydı. Bugüne baktığımızda değişen tek şeyin başbakan sıfatı olduğunu görüyoruz. Ve artık “Gönlümde var ama duruma göre olmaya da biliyor.” tavrının kendisini “Var dedik ulan, var işte!”ye bıraktığı göze çarpıyor. Sonra değişen bir diğer şey de başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı binası.

Her-yönüyle-2015-Türkiye-genel-seçimleri

2011’de meydanlarda başka ne konuşuluyordu? Hatırlarsınız, hani projeksiyonla İstanbul’u ortadan yarıp kanalın kenarındaki lüks “residence”ları, onların otoparklarını, huzur içinde yaşayan burjuvaları gösterip duruyorlardı. Ha, tam o işte, adını sen getir… Şey, “Çılgın Proje!”. Evet, sahi, ne oldu ona? Henüz kazma vuruldu mu bilmiyorum ya, neyse. Belki de vurmuşlardır kazmayı da sapı kırılmıştır, yeni kazma lazım.

Aradan 4 yıl geçti, Çılgın Proje’nin adından bile söz edilmiyor ama hala sözü edilen bir şey var, o da sivil anayasa. 4 yıl boyunca bir anayasa çıkmadı, evet ama bunun için bir mazeretleri var gibi. Diğer partilerin istememesi ve her çıkan yasa teklifini o veya bu şekilde engellemesi üzerine anayasayı tek başlarına yapabilmek için seçmenden daha fazla oy istiyorlar. Bir de iki seçim üst üste bu vaat karın doyurmaz diye üzerine başkanlık sistemini kondurdular. Karşı mıyım? Değilim. Yani aslında ben AK Parti’nin yaptığı her şeye alerjisi olan bir insan değilim. Ama çok şeyin kalıbına uydurularak yapılmasından rahatsızım. Her neyse… Vaatlere ve vaatlerin geleceğine dair araştırmalara devam etmek üzere bir alt paragrafta sizi bekliyorum.

Bu kesinlikle son zamanların popüler tabiriyle “algı operasyonu” değildir ama, yani benim yazacağım üç-dört satırla algınız değişecekse derhal bırakın bu yazıyı okumayı, şahsi incelemelerim üzerine vardığım sonuca göre AK Parti bu seçimden de 4. döneminde iktidar olarak çıktığında vaatlerin geleceği ne olur? 400 milletvekili çıkmadı diyelim. Başkanlık ve yeni anayasa “Mazeretimiz var arkadaş!” denerek hop diye rafa kaldırılabilir. Tıpkı diğer partiler yüz vermedi diye 2011’de vaat edilen yeni anayasanın çalışmalarının hop diye rafa kaldırılması gibi… Peki 400 milletvekili çıkarsa ne olacak? İşte asıl buraya dikkat etmemiz gerekiyor. Neden mi? Çünkü çalışmaların yine kimseye çaktırmadan hop diye rafa kalktığını görebiliriz. Peki seçimden önce meydanlarda o kadar milletin içinde defalarca söylenmiş, televizyonlarda herkesin gözüne sokulmuşken nasıl kimseye çaktırmadan uçacak bu vaat derseniz, “Çılgın Proje” nasıl uçtuysa öyle cevabını veririm. Bakın, bu projenin gidişatı nedir, bilmiyorum. Bu vaadi dinleyip 2011’de AK Parti’ye oy veren seçmenlerin de çoğu bilmiyor zaten. Ve gidişat ne olursa olsun, bu projenin takibini yapan bir seçmen, bir muhalefet partisi yok. Proje bir anda nasıl ortalıktan kayboldu, hayata geçiriliyor olsa bile nasıl dillerden ırak kaldı bilinmiyor. Öyle ki Google’a “Çılgın Proje” yazdığınız zaman bile Kanal İstanbul projesi değil, Melih Gökçek’in Ankara hakkındaki projesi çıkıyor üstlere. İsterseniz deneyin.

Şimdi vaatleri ve onların geleceklerini bir tarafa koyalım. 2011’de halkın tavrı neydi, şimdi ne? Önce iktidar seçmeninin tavrını ele alalım. 2011’de başbakan olan Erdoğan “Bu dönem son dönemim.” dediğinde seçmen diyordu ki, “E koskoca hükumet, yerine kendisi gibi birini yetiştirmiştir elbet başbakan. Bu hep böyle gidecek değil ya…” Peki aynı çevreler şimdi ne diyor? Önce Ahmet Davutoğlu’na sahip çıkıyorlar, bu noktada helal olsun onlara ama “O gitse de yeri boş kalmaz.” düşüncesinin artık yıkıldığını görüyoruz. Çünkü artık diyorlar ki, “Cumhurbaşkanı böyle olmalı zaten. Hem sadece Ahmet Davutoğlu’nun hitabı yetmiyor. Meydanlara böyle adam lazım.” Şimdi onlara onların diliyle cevap vereyim: “E bu hep böyle gidecek değil ya?!”…

Diğer partilerin seçmenlerinin tavırlarını analiz etmek daha kolay olacak. Çünkü hepsinin tavrı zaten aynı: AK Parti’ye karşıyız! Onlar bu konuda duruşlarını hiç bozmadılar. Helal olsun onlara. Geri adım atmadıkları gibi 1 santim ilerleme de göremiyoruz, Allah nazardan saklasın. Durdukları yerde sayıp duruyorlar…

Mehmet Kılıç

İnternet kültüründen nasibini almış biri; Kılıç 2009'da başladığı Sword Scene'den bugüne Kılıç Marka'da çekirdek ekibiyle sosyal medya tabanlı kolektif projeler geliştiriyor. Yürütücüsü olduğu kendi projelerinin yanısıra çeşitli internet sitelerinde, bloglarda ve Twitter gibi ortamlarda içerik üretiyor.

You may also like...