Mutsuz, endişeli ya da sinirli olduğunuzda olaylara nasıl tepki verirsiniz? Size söylenen her şeyin altında bir bit yeniği, bir alt satır arar mısınız? Cevabınız evet ise, çok fazla düşünüyorsunuz ve bu da hayatınızı mahvediyor olabilir.
Günümüzde kadınlar eskiye nazaran daha bağımsız, kendinden emin, güçlü ve faal. Ancak (hepimiz için geçerli değil tabii) bazen küçük ya da daha büyük bir sorun karşısında kontrolümüzü yitirip olumsuz düşünce ve duyguların altında ezilir ve tüm enerjimizin, hatta yaşam sevincimizin tükendiğini hissederiz.
Bu “fazla düşünme hastalığına” yakalandığımızı gösterir. “Ben kimim?”, “Başkaları hakkımda ne düşünüyor?”, “Neden bir türlü mutlu olamıyorum?” gibi sorularla kendimizi yiyip bitiririz. Başkasının belki de birkaç dakika sonra unutacağı bir sorunu ya da aksiliği günlerce düşünebiliriz.
Kadınlar dış görünüş, aile, ilişki, çocuklar, kariyer veya sağlık gibi çok çeşitli konularda uzun uzadıya düşünüp zihinlerinde negatif senaryolar canlandırabiliyorlar. Ancak çok ileri safhalarda “fazla düşünme” zehirli bir hal alabiliyor.
Olumsuz düşüncelere kapıldığımızda, bunları kontrol altına almaya çalışmalıyız. Her olaya objektif bakmayı öğrenebilmeli ve her söylenenin ardında bir bit yeniği aramamalıyız. En önemlisi de, “fazla düşünme” tuzağına düşmekten kaçınmalıyız.
Kaynak: elle.com