California San Simeon Seyahati

Share

Los Angeles’tan çık Route 1’a(PCH) doğru, Pasifik Okyanusu’nu soluna al okyanusu seyrede seyrede 357km kuzeye doğru yol aldığında vardığın yer San Simeon- kocaman California eyaletinde nüfusu sadece 462 olan küçük ve tarihi bir sahil kasabası… Şehirin tantanasından uzaklaşmak için ideal! Biz de aynen öyle yaptık. Çadırımızı, bisikletlerimizi arabaya yükleyip koyulduk yola.

İlk molamizı Santa Barbara’da verdik; Cold Spring Tavern diye bir restoran. Otoyolun kenarından sapıp dağın aşağısına doğru zig zaglı yoldan 10 dakika kadar giderek vardık. Tam Cowboy filmlerindeki gibi bir mekan. Hani iki yana açılan tahta kapılar vardır Clint Baba tekmeyi bir koyar girer ya mekana… Yok yok ben öyle yapmadım, tarzim değil :)… (Bu arada bu restorana ikinci gelişimiz, nedeni yazımın sonunda).

Moladan sonra tekrar yola  koyulduk. San Simeon’a varmadan ikinci molamızı Morro Bay’e bakan tepede verdik. Ufukta devasa Morro Kayası ve gökyüzünü tamamen kaplamış çulluk kuşlarından kahverengi pelikanlara kadar farklı türlerden milyonlarca kuşun taa Alaska’dan kışı geçirmek için geldikleri Morro Bay’e dönuşlerini naklen izliyoruz. Ufukta devasa kaya, masmavi Pasifik ve milyonlarca kuş…

Gördüğümüz manzarayı istemeye istemeye geride birakmak zorunda kalsak da göreceğimiz  güzellikler bizi yola koyulmaya motive ediyordu. Bir saat kadar gittikten sonra San Simeon Eyalet Parkı’na vardık, çadırımızı kurduk. Biraz dinlenip bu sefer bisikletlerimize atlayip Pasifik Okyanusu Yolu’nu takip ederek  16km kadar kuzeye gittik. Hedefte, deniz fillerini güneş batmadan önce görmek vardı!

Yolun son 3 km’sini sert rüzgar nedeniyle yürümek zorunda kalsak da hedefimize vardık…

Çok enteresan ve tipsiz bir şirinlikleri(nasil anlatacagimi bilemedim:P) var yetişkin deniz fillerinin, Ama yavru deniz filleri acaip sevimliler, insan izlemeye doyamıyor … Hele ki doğal ortamlarında gözlemlemek- kimileri devasa cüssesiyle kumsalda boylu boyunca uzanmış güneşin tadını çıkarıyor, kimileri o iri bendelerindeki ufacık paletleriyle kafalarını kaşıyor bir yandan esneyerek… Eğer varsa, önceki hayatımda deniz fili olmamın ihtimali nedir?!?!

Hava iyiden iyiye kararmadan kampın yolunu tuttuk…

Ertesi gün sabah erkenden kalkıp sıcak sutlu yulaf lapamızı yedik, 10 numara kahvaltı! Daha sonra W.R. Hearst Memorial Eyalet Plajı’ndaki iskeleye gittik. Sabahın 7’si olmasına rağmen kalabalık insan topluluğu heyecanla Kambur Balinaların koydaki showlarını izliyorlar deklanşör sesleri ve“wow, look at that one!””Huge!”insanlarin yorumları arasında. Arada sırada, kambur balinalar iskeleye o kadar çok yaklaşıyorlar ki insanlar heyecanlarını alkışlarıyla ve kahkahalarıyla dile getirmekten çekinmiyorlar. Balinalar da ilgiye üstümüze fışkırttıkları sularla cevap veriyorlar.

Yok bu bizi kesmez daha da yakınlaşmamız lazım!

Hemen iskelenin girişimde “See For Yourself Kayak Rental”(Kendin İçin Gör Kano Kiralama) dükkanına girdik! Bir saatliğine iki kişilik bir kano kiraladık ve açıldık Pasifik Okyanusu’na.  60 metreden fazla yaklaşmamıza izin yok; hem balinaların besleme alışkanlıklarını etkilememek hem de haliyle 52 ton ağırlığındaki bir canlının su yüzeyine çıktığı anda kanoya çarpma ihtimalini önlemek için. (*neyse ki telephoto lenslerim yanımdaydı, güzel kareler yakaladım;P)

Bir saat doldu, kanoyu teslim ettik. Şimdi de Hearst Kalesi’ne mi gitsek yoksa zebraları mı görsek ikilemindeyiz??  Tabi ki ilk önce zebralar! Hem de California’da, zebralar!!

Ama söz bir dahaki sefere Hearst Satosu’nu anlatacağım sizlere…hmm ya da siz gidin bana anlatırsınız 🙂

*İlk önce yazımın başında belirttiğim Cold Spring Tavern’e ikinci kez gidişimizin nedenini söyleyeyim; çok et delisi değiliz fakat menüsunde tavşan ve geyik eti olan bir yer görmedim Amerika’da. İkincisi de Santa Barbara’da cok iyi şaraphaneler var, bu restoranın menüsundeki bütun şaraplar buradaki domestik şaraphanelerden.

San Simeon ile İlgili Öneriler;

Ağustos-Eylül ayları kambur balinaların San Simeon koyundan beslendikleri zamandır. En iyi bu aylar arasında gözlemlenebilir. Deniz fillerini Piedras Blancas Vista Point’e(kuzeye doğru ~16km kadar uzaklıkta) gözlemleyebilirsiniz.

Kamp yapmayı düşünürseniz San Simeon State Parki’nı öneririm. Planınızı önceden yapın ve kamp yerinizi önceden ayarlayın. http://www.parks.ca.gov Çevrede ufak moteller de mevcut.

Ağustos-Eylül dönemi rüzgarlı olduğu icin “Low Profile’ tipi cadır öneririm.

Kano, kano turları veya standup pedalboard kiralamak için See For Yourself Kayak Rental’ı öneririm. Eğer Ağustos-Eylül sezonunda özellikle haftasonu gitmek isterseniz kesinlikle arayıp rezervasyon yaptırın! http://kayakcambria.com

İskeleden ayrıldiktan sonra güneye doğru giderken sol tarafınızdaki alanlara dikkatli bakın zebraları orada göreceksiniz =)

Eğer tarihe ve mimariye ilginiz varsa Hearst Kalesi’ni görmenizi tavsiye ederim. http://hearstcastle.org

İyi keşifler 😉

Utkan Kocatürk

Erzurum'da dogdum, cocukluk yillarimin bir bolumu Izmir'de, Diyarbakir'da ve kismen Fatsa'da, yeni yetme hallerimin bir bolumu Luleburgaz'da ve Ankara'da gecti. Seyahat etmegi sevmemin, hep baska yerler gormek istememin sebeplerinden bir tanesidir hayatimin her evresinin baska sehirlerde gecmesi. (Ayrica Baris Manco'yla buyumenin de etkisi var!)... Yaklasik 8 senedir ogrenci olarak geldigim Amerika Birlesik Devletleri'nde yasiyorum. New York, NY ,Madison,WI derken suan Los Angeles,CA'ta bulunmaktayim. Amerika'nin hemen hemen her eyaletini gezdim. Yakin zamanda guneydogu Asya seyahat planlarimi gerceklestirdim. Hedefte orta ve guney Amerika var. Bunlarin disinda fotograf sanatiyla ve muzikle ilgilenmekteyim(ses muhendisiyim, ayrica besteler yapmaktayim). Los Angeles'taki Gece Bisikletcileri grubuna uyeyim ve ayrica Santa Monica Plaj Voleybolu grubunun koordinatorlerinden biriyim. Benim icin seyahat etmek hem ilham kaynagi hem de antropolojik-sosyolojik gozlem yapmami saglayan kisisel bir deneyim. Baska bir degisle seyahat ederken sadece gezip gormege odaklanmak yerine daha cok incelemek, kulture ve atmosfere olabildigince adapte olmaya ozen gosteriyorum. Paylasmanin ve ulasmanin gucune inananlardanim. iyi kesifler!

You may also like...