by Makyajınız harika oldu. Aynaya baktınız, her şey harika. Mükemmel göründüğünüzden hiç kuşkunuz yok. Bir de selfie çekeyim dediniz, ama bir anda her şey tersine döndü! Aynada gördüğünüz siz ile fotoğraftaki siz arasında dağlar kadar fark var. Peki burada garip olan nedir? Neden aynada kendimizi beğendiğimiz halde fotoğraflarda “kötü” çıktığımızı düşünüyoruz? Sorun tam olarak nerede?
Aslında bu sorunun yanıtını yanılgılarımız ve alışkanlıklarımız veriyor. Siz de çoğu insan gibi kendinizi aynalar sayesinde görme eğilimindesiniz. Bu, bizlerin vazgeçilmez bir alışkanlığı. Ama ne yazık ki aynalar gerçekleri söylenmiyor! Aynada kendinize baktığınız zaman, aslında kendi imgenizi ters görüyorsunuz. Çoğu insanın suratının kusursuz bir simetri barındırdığı söylenemez. Bu noktada sorun yok.
Ama aynadan yola çıkarak aklımızda oluşturduğumuz imgede işler daha değişik oluyor. Sol gözünüz size çok muntazam olarak görünürken, fotoğraflarda tam tersi bir etki yaratabiliyor. Yani, kendinizi aynalarla tanıdığınız için, zihninizdeki kendiniz, aslında size karşıdan bakan siz oluyor.
Psikolog Robert Zajonc tarafından geliştirilen salt maruz kalma etkisinden bahsediyoruz. Bu etkiye göre, insanlar görmeye daha aşina oldukları şeylere karşı daha iyi reaksiyon gösteriyorlar. Zajonc’a göre bu etkinin alanı mimiklerden anlamsız kelimelere kadar uzanıyor. Sık gördüğümüz şeyler hoşumuza gidiyor ve onları değişmiş halleriyle değil, alıştığımız halde görme eğilimindeyiz. Bu yüzden de kendimizi aynadaki halimizle değil, fotoğraftaki haliyle gördüğümüzde garipsiyoruz.
Marie Claire
