Kardeşimin Hikayesi – Zülfü Livaneli

Share

Eğer bugüne kadar Zülfü Livaneli okumamışsanız, kitabı elinize aldığınız andan itibaren bu kararınızı sorgulatacak bir eserle başlamaya ne dersiniz?

Hani belirli alanlarda adını duyurmuş isimlerin kitapları daha iyi satar gibi bir inanış var ya; bir yere kadar mantıklı gelse bile, Zülfü Livaneli ve Kardeşimin Hikayesi’ni okuduktan sonra böyle bir ihtimal keşke olsa da daha çok kişi okusadiyorsunuz. Hikayenin sağlamlığı, üslup, sürükleyicilik.. Kitaba zaman ayırmak değil, her şeyi bırakıp kitaba koşmak için Zülfü Livaneli, tahmin bile edemeyeceğiniz bir bağlayıcılığı sağlamış.

Konu ise kısaca şöyle: Şehir dışında bir sahil köyü Podima’ya yerleşen emekli mühendis Ahmet Arslan, kitapları ve sakin yaşam rutiniyle hayatını sürdürmekteyken köyde gerçekleşen Arzu Kahraman cinayeti dengeleri değiştirecek gelişmelere sebep olur. Belki bizim de en büyük sorumuz olanduygularımız olmadan nasıl bir yaşam sürerizin en büyük örneği Ahmet için, cinayet soruşturması bir başlangıç yaratırken, ilgili davayı takip eden ve sonradan isminin Pelin olduğunu öğrendiğimiz gazeteci kız, herkesin bir kırılma noktası olduğunun en güzel örneği olacaktır. Başta Arzu Kahraman cinayeti ile başlayan Ahmet-gazeteci kız tanışmışlığı, Ahmet’in “en büyük aşk hikayesi” olarak ortaya attığı ikizi Mehmet’in hikayesini anlatmaya başlamasıyla gelişir, gelişir ve yine gelişir.

Kitabın sürükleyiciliği tamamen bir yanda olmak üzere, Kardeşimin Hikayesi’nde öyle sağlam iki final unsuru var ki; spoiler kaygısı olmadan bile o duyguyu size kolay kolay aktaramayacağıma eminim.

Kardeşimin Hikayesi son dönemde okuyup da dört dörtlük olarak nitelendirebileceğim sayılı kitaplardan ve çağdaş Türk edebiyatı için harika bir kazanç. Yoğunluğunuz, boş zaman eksikliğiniz vs.. Hiçbir bahane olmadan elinize aldığınız gibi karşısında duramayıp, sadece onunla ilgilenmek isteyeceğiniz bir eser.

Bundan sonra diğer kitaplarını da hızla okuma listeme dahil edeceğim Zülfü Livaneli’ye selamlar ve sizlere de iyi okumalar & iyi yıllar.

Tolga Erbak

Kırklareli’de doğan Tolga Erbak, ilk ve orta öğretimini aynı şehrin Lüleburgaz ilçesinde tamamladı. Eğitim yaşamına İstanbul Kültür Üniversitesi’nde işletme okuyarak devam eden Tolga, üniversite yaşamının ardından İngiltere’de dil eğitimini tamamladı. Bu süre zarfında online dergi EDergim’in genel yayın yönetmenliği, yabancı film/diziler için altyazı çevirileri ve çeşitli dergi & sitelere Formula 1 haber çevirileri yapıp köşe yazıları yazan Tolga, aynı zamanda Türkiye’de önemli yer tutan sözlük sitelerinden Limon Sözlük’ün de kurucusu. Tolga Erbak’ın 2010 yılında başladığı ilk romanı Gidecek Var, yaklaşık 1,5 yılda tamamlandı ve 2012′nin Aralık ayında, Cinius Yayınları’ndan çıktı. 2015 yılında Beykent Üniversitesi İşletme Yönetimi (MBA) bölümünde yüksek lisansını tamamlayan Tolga, yine 2015’te, internet kullanıcılarının değişen beklentileri çerçevesinde Limon Sözlük’ü yeniden konumlandırarak aktüel haber-eğlence sitesi Serinletici'nin kurulmasına öncülük etti ve halen Serinletici genel yayın yönetmenliği konumunda yer alıyor.

You may also like...