Yardım Edin, Sanal Acılar İçinde Kıvranıyoruz!

Share

Ankara karanlıkla boğuşurken sosyal medyaya yine gün doğdu. Herkes acısını paylaşıyor, teröre lanet ediyor; 5 dakika sonra ise #mutlulukselfiesi çekip tüm medya hesaplarından yayımlıyor. Çok duyarlı olduğunu göstermeye çalışan insanların pek çoğu, aslında popüler kültüre uyum sağlama çabası içerisinde. Yazık ki ne yazık!

İyi güzel, terörü lanetliyorsunuz ama; bu ülke için ne yapıyorsunuz diye sorarlar adama. Bu ülke için ‘akıllı telefonlarımızdan’ acıklı paylaşımlarda bulunuyoruz. Sosyal medya profil fotoğraflarımızı karartıyoruz. Duyarlılık timsali vatandaş rolüne soyunuyoruz. Bu ülke için kendimizi sokaklara atıyor, provokasyonlara geliyoruz. Bu ülke için oy hakkımızı kullanmıyor, ‘ne değişecek ki’ diye umursamaz tavırlara bürünüyoruz. Zaten tatili yarıda kesip kim oy kullanmaya gidecek şimdi…

Haklısınız, böyle yaptığımız sürece bu ülkede ‘olumlu’ anlamda hiçbir şey değişmeyecek. Günden güne ölümler artacak, evlere ateş düşecek; çocuklar annesiz, anneler evlatsız kalacak.

Ne zaman sokaklardaki patlama sanal değil gerçek birer acıya dönüşecek, işte o zaman bu ülkede bir şeyler değişmeye başlayacak.

En doğal hakkımız bir olay karşısında tepki vermek. Ama lütfen biraz ‘doğal tepkiler’ vermeye çalışalım. Klavyedeki tuşlara basarak yazdığımız ‘acı’, gerçek bir acı değildir. Sizce de bunu öğrenmenin zamanı gelmedi mi?

En azından bu acıyı kalbinde yaşamakta olan insanlara saygı duyalım. Lütfen…

“A N K A R A”

Neval Erbak

Kocaeli Üniversitesi Radyo, TV ve Sinema bölümü mezunu olan Neval, İletişim Fakültesi radyosunda yayınlanan ‘Dört Köşe’ adlı programıyla, Aydın Doğan Vakfı 23. Genç İletişimciler Yarışması İşitsel Dal/Müzik Programı kategorisinde 1.'lik ödülü kazandı. Neval, Serinletici'de kültür-sanat, yaşam-eğlence üzerine yazılar yazıyor.

You may also like...