Serinletici Sinema Kulübü: Secondhand Lions

Share

Hayır hayır, tekdüze bir hayat bize göre değil! Biz aynı saatte uyanıp, her gün aynı yoldan işe gidip, zoraki çalışıp, bıkkınlıkla aynı yoldan eve dönecek kişiler kategorisinde değiliz. Haftanın ilk gününü şikayet ederek geçirenlerden olmadık hiçbir zaman. ‘Pazartesi sendromu’ bize uğramadı.

Çünkü pazartesi akşamları Serinletici Sinema Kulübü ile amansız yolculuklara çıktık. Hikayelerin içinde gezindik. Bu hafta Serinletici Sinema Kulübü, ‘Hayat ya cesur bir meceradır ya da hiçbir şey’* sözünden ilham aldı ve ‘Secondhand Lions’ filmi ile harika bir maceraya atıldı. Hadi gelin bu maceraya ortak olun…

‘İnsanlara güvenmeyi öğrenmelisin, yoksa düş kırıklığı içinde büyüyeceksin.’
Her şey Walter’ın, annesi tarafından ‘ilginç’ amcalarının yanına bırakılmasıyla başladı… Sadece sıkıcı bir yaz tatili olmalıydı; ama Walter için bambaşka bir anlam ifade etmişti. Hiç tanımadığı büyük amcaları Walter’ın hayatına serüvenleriyle ışık tutmuşlardı.

Herkesin başından atmaya çalıştığı bir çocuk olmak çok zordu. Muhtemelen bu yaşlı adamların yanında yaz tatili geçmek bilmezdi… Bir süre böyle devam etti. Sonra yavaş yavaş bir şeyler değişmeye başladı. Amcaları Garth ve Hub, aslında göründükleri kadar garip değildiler. Çok, çok daha fazla gariptiler.

‘İnsanın bedeni yaşlanmış olabilir; ama içindeki ruh eskisi kadar coşkulu ve gençtir.’
Daha aklı başında görünen amcası Garth’ın anlattığı hikayeler de bunu doğruluyordu. İki yaşlı adamın gençliği tehlikeli serüvenlerle geçmişti. Kötü adamlara karşı mücadele etmişlerdi, kaçırılmışlardı, savaşa katılmışlardı… Yıllar yılı gezmedikleri yer kalmamıştı.

Hub’ın kalbini Arap bir prenses çalmıştı. Hem de öyle bir çalmıştı ki, dünya üzerinde bu olayın bir benzeri daha yoktu:

‘Pek çok insan böyle bir şey olmadığına, bunun sadece hikayeleri süslediğine inanır. Ama o ikisi ilk kez göz göze geldiklerinde; bu gerçekten samimi, şakası olmayan, kesinlikle, yaşamda bir kez olan bir şeydi: İlk bakışta aşk idi…’

Garth’ın anlattığı hikayelere bağlanan Walter, günün birinde gerçek ve gerçek olduğunu düşündüğü şey arasında seçim yapmak zorunda kaldı. Ve o an amcası Garth’ın dediğini hatırladı: ‘Bir şeyin doğru olmaması, ona inanamazsın demek değildir.’

Walter da inanmaya devam etti. Yıllar geçse de amcalarının içindeki maceracı ruhu içinde sakladı. Gerçek sevginin hiçbir zaman ölmeyeceğini onlardan öğrendi.

Çocukların yaşlılardan öğreneceği çok şey olur da, yaşlılar çocuklardan hiç mi bir şey öğrenmez peki? Amcaları Garth ve Hub, Walter’dan çok önemli bir şey öğrendiler: Aile olmayı.

Haftanın filmi Secondhand Lions, tüm maceraperest ruhlara selam gönderiyor!
İyi seyirler…

Serinletici Sinema Kulübü Puanı:

F-r-a-g-m-a-n:

(*): Helen Keller

Neval Erbak

Kocaeli Üniversitesi Radyo, TV ve Sinema bölümü mezunu olan Neval, İletişim Fakültesi radyosunda yayınlanan ‘Dört Köşe’ adlı programıyla, Aydın Doğan Vakfı 23. Genç İletişimciler Yarışması İşitsel Dal/Müzik Programı kategorisinde 1.'lik ödülü kazandı. Neval, Serinletici'de kültür-sanat, yaşam-eğlence üzerine yazılar yazıyor.

You may also like...