Marsis’ten 3. Albüm: “Kiana”

Share

“Suyumuza, dağımıza, yaylamıza sahip çıkanlara, özgürlük için direnenlere, atmacanın kanadına, kanadının gölgesine, gölgesinde uyuduğumuz ağaca, derede aşınan taşa, denizin dalgasına; dünyamızın onlar sayesinde döndüğünü biliyoruz.”

Marsis üçüncü albümleri “Kiana”yı müzikseverlerin beğenisine sundu. Kiana Lazca “Dünya” anlamına geliyor ve yukarıdaki anlamlı sözler Marsis’in Kiana’sının anlamını açıkça ortaya koyuyor. Grup 10. yılını kutlarken ilk iki albümden biraz daha farklı bir yol çizerek dünyaya baktıkları pencerelerini biraz daha genişletmişler. Bunu, albümde kullanılan kült Karadeniz ve rock enstrümanlarına eş olarak; yaylılar, ney, elektro bağlama, trompet, kopuz, garmon gibi farklı coğrafyaları çevreleyen enstrümanlardan anlamak mümkün. Bu albümde de yerel müzikal ezgileri rock müziğin sert ritimleriyle harmanlamaya devam eden grup “E Bozo” ile balkanlara, “Bahçada Yeşil Çınar” ile Diyarbakır’a, “Yenge Kızı” , “Ernesto” ile de Rize’ye ve tabiki de Kazım Koyuncu’ya götürüyor bizi. “Ernesto” 90’lı yıllara damgasını vuran Kazım Koyuncu’nun grubu Zuğaşi Berepe’nin unutulmaz bir şarkısı. Eskilere, köklerimize götürüyor Marsis yine bizi. Kültürel etkileşimin öncülerinden olmaya devam ediyor. Sadece Karadeniz’in değil, Güneydoğu’nun, Balkanların, Anadolu’nun her köşesine dokunmaya devam ediyor. Albümde dikkatimizi çeken özel bir ayrıntı var. Karadeniz toprağının kaybolmaya yüz tutan yerel dillerinden Hemşince, Marsis’le bizlerle buluşuyor. İlk kez bir Hemşince şarkı duymaya hazır olun: “Garmilig” Albümde grubun vokalisti Korhan Özyıldız’ın sözlerini yazdığı “Sensiz Olmaz” ve Senden Geriye Kalan” adlı iki nefis şarkı da bulunmakta. “Amlakit” ve “Kalbimi Atacağum” enstrümanların adeta dans ettikleri, grubun konserlerinde yerinizde durmanıza izin vermeyecek enfes eserler.

Albüme adını veren yine sözleri Korhan Özyıldız’a ait olan Lazca “Kiana” ise muhteşem ney ve elektro gitar ezgileriyle kült şarkı olmaya aday. Kiana sözleriyle de Marsis’in 10 yıllık serüvenine ışık tutuyor. Grupla özdeşleşen; doğa katliamları, HES’ler, savaş, insanların birbirlerinden uzaklaşması, çocuk ve kadın ölümleri gibi kapitalist yeni dünyanın en acı olayları Kiana’da bir bir anlatılıyor:

“Geçiyor günler aylar/Bilmiyoruz nereye gittiğimizi/Öldürülüyor insanlar/Nereye gidiyor insanlık/Toprakları sattı/Dereler akmıyor/Ne varsa yedi hepsini/Doymadı kötü adam/…/Bir çocuk ölüyor/Kimse bir şey demiyor/ Kadınları öldürüyorlar/Hiç ses çıkmıyor

Marsis bu albümle etnik müziğin en etkili aktarıcılarından olmaya devam ediyor. Yerel kültürleri, yerel dilleri yeşertmeyi başarabilen, bunları her konserde her coğrafyada insanların karşısına çıkartarak önemli bir işi severek yapıyorlar. Ayrıca yaşadığımız dünyayı korumayı ve bu dünyanın değerlerine taşına, toprağına, ağacına, deresine sahip çıkıyorlar. İnsanın doğanın karşısında değil yanında olduğunu her şarkıda her konserde vurgulayarak icra ediyorlar müziklerini.

Marsis üçüncü albümüyle sesini daha da yükseltmiş ve daha da güçlendirmiş. “Karadeniz’in içinden gelenler ve içinden Karadeniz gelenler” sloganıyla on sene önce yola çıkan grup aslında hepimizin içinde Karadeniz sevdası olduğunu hatırlatıyor adeta.

Gökhan Eroğlu

Muğla Üniversitesi Edebiyat bölümü mezunu. Öğretmen ve idareci. Halen açiktan Medya ve İletisim okumaktadir. Metrobüsü bir şeyler okuyabilmek için kullanan tek insan. Müzik üzerine konuşmayı sever. Ayrıca motorsporlari ve özellikle Formula 1'i yıllardır yakından takip eder. 2005'te ilk Türkiye GP'de görev almıştır. Üniversite yıllarında kendisine sunuculuk ve radyoculuk yaptırmış bir ses tonuna sahiptir.

You may also like...