İngiltere’de milyonlarca seçmen, ülkenin Avrupa Birliği’nden (AB) çıkıp çıkmamasını oylamak için dün sandık başına gitti. TSİ 00:00 itibariyle referandumda oy verme işlemi sona erdi. Resmi olmayan sonuçlara göre, İngiltere’nin AB’den ayrılmasını isteyen seçmenlerin oranının yüzde 52 olduğu belirtildi.
Referanduma katılım, ülkede geçen yıl yapılan genel seçimlere kıyasla daha yüksek oldu.
En yüksek AB destekçisi ve karşıtı 10 şehir
Sandıkların yüzde 90’ı açıldığı sırada Birleşik Krallık’ta “AB’de kalalım” veya “AB’den ayrılalım” oy oranlarından öne çıkan şehirler belli oldu.
En yüksek “AB’den ayrılalım” oy oranlarına sahip şehirler şöyle:
Boston – 75.6%
South Holland – 73.6%
Castle Point – 72.7%
Thurrock – 72.3%
Great Yarmouth – 71.5%
Fenland – 71.4%
Mansfield – 70.9%
Bolsover – 70.8%
North East Lincolnshire – 69.9%
Ashfield – 69.8%
En yüksek “AB’de kalalım” oy oranlarına sahip şehirler şöyle:
Gibraltar – 95.9%
Lambeth – 78.6%
Hackney – 78.5%
Haringey – 75.6%
City of London – 75.3%
Islington – 75.2%
Wandsworth – 75.0%
Camden – 74.9%
Edinburgh – 74.4%
East Renfrewshire – 74.3%
İlk sonuç saat farkından dolayı referandumun bir saat önce bittiği Cebelitarık’tan geldi. Referandum kararını açıklayan ikinci bölge ise Newcastle oldu. Resmi olmayan sonuçlara göre, AB’den ayrılma (Brexit) yönünde oy kullananların oranıyüzde 52. ‘AB’de kalalım’ diyenlerin oranı ise yüzde 48. “AB’de kalalım” diyenlerle “AB’den ayrılalım” diyenler arasındaki oy farkının 1 milyon olduğu belirtildi.
Galler “ayrılalım” derken İskoçya “Kalalım” dedi
Galler, Swindon’da da seçmenlerin çoğu ayrılma yönünde karar verdi. İskoçya’daki Orkney and Clackmannanshire’da sandıklardan AB’de kalınması yönünde sonuç çıktı. Galler’den gelen ilk sonuçlar, % 54.9’la AB’den ayrılma eğiliminin daha güçlü olduğunu gösterdi. Kuzey İrlanda’da ise şu ana kadar açılan sandıklar AB’de kalma yönünde bir eğilimi ortaya koyuyor.
Brexit’te süreç nası işleyecek?
Brexit kararı alması halinde sancılı bir ‘boşanma süreci’ yaşanacak. Sonucun yasal açıdan İngiliz hükümeti açısından bağlayıcılığı yok. Ancak böyle bir sonucu siyasi açıdan görmezden gelmenin imkanı olmadığından İngiltere Başbakanı Cameron’ın ilgili prosedürü hızla başlatması bekleniyor. Boşanmanın başlaması için Cameron’ın kararı Lizbon Antlaşması’nın 50’nci maddesine bağlı olarak AB Konseyi’ne bildirmesi gerekiyor. Süreç bu bildirim yapıldığında başlayacak. Taraflar ayrılığı müzakere edip bir anlaşma sağlayacak. Bu anlaşma sağlandığı andan itibaren ya da bildirimden sonra en geç iki yıl içinde AB antlaşmaları İngiltere için uygulanır olmaktan çıkacak. Bu süreyi uzatma imkanı olsa da AB ve İngiltere’nin oybirliği gerekiyor.
Ayrılma halinde opsiyonlar neler
İzlanda ve Norveç modeli: Bunlardan ilki ve en sık dile getirileni İngiltere’nin İzlanda ve Norveç’in de yer aldığı Avrupa Ekonomik Alanı’na dahil olması. İngiltere, ortak pazara erişim sağlayacak, ancak AB kararlarına ortak olamayacak.
İsviçre modeli: Yüzlerce anlaşmaya dayanan İsviçre modeli de bir başka model ancak bu anlaşmanın İsviçre’yi bile tatmin etmediği düşünüldüğünde
İngiltere için bir opsiyon olabileceğini düşünmek zor. AB’yle Serbest Ticaret Anlaşması ya da Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği benzeri bir anlaşma imzalamak da öteki seçenekler arasında.
T24