Dory Olsaydı Ne Yapardı?

Share

Animasyon dünyasında Finding Nemo (Kayıp Balık Nemo) sayfasının, bu denli başarının ardından tek filmde kapanması pek olası değildi. Buradan yola çıkarak Finding Nemo’yu izlemiş pek çok kişinin Nemo ve Marlin’den sonra dikkatlerini çeken en büyük isim kuşkusuz Dory idi. Aynı zamanda yapımcıların da..

Finding Nemo’nun devam filmi Finding Dory, isminden de anladığımız üzere balık hafızalı balığımız Dory’nin hayatına odaklanıyor. Finding Nemo’da, Marlin’in yoluna Nemo’yu ararken çıkan bu iyiliksever balığın bir geçmişi ve hatta bir geleceğinin olması, yapımcıların iştahını kabartırken biz izleyicileri de yepyeni bir maceraya sürüklüyor.

Kabul edilmiş unutkanlığının (ya da hatırladığı sayılı şey arasında saydığı kısa süreli hafıza kaybının) doğuştan geldiğini öğrendiğimiz Dory için hayat adeta birkaç saniyeden ibaret. Filmde Dory, kendi ismi ve birkaç arkadaşı dışında hatırlamaya çalıştığı en eski anısı; anne ve babasını bulma yolculuğuna çıkmak için kollarını sıvıyor. Yanındaysa geçmiş macerada yardımcı olduğu Marlin ve Nemo’nun yer alması kaçınılmaz oluyor.

Konu Dory olunca anlık gelen birkaç bilgi kırıntısının peşinde ekip, imkansızı arıyormuş gibi görünüyor. Ancak Dory’nin kendisi de dahil olmak üzere zor durumda kalan herkesin “Dory olsa ne yapardı” sorusu, ulaşmaya çalıştıkları hedefte başarıya yaklaşmanın bir basamağı oluyor. Marlin ve Nemo dışında Dory’e yardım eden ahtapot Hank, adını Finding Dory sayfalarına altın harflerle yazdırırken, Dory’nin hikayesi izleyiciyi duygusallığı garanti bir sona doğru yelken açtırtıyor.

Finding Nemo dünyasına geri dönüş, Dory’nin tüm kalpleri kazanan küçüklük halleri ve yepyeni bir macera… Beklentileriniz ölçüsünde hikayeyi sevebilir veya sevmeyebilirsiniz. Buna kimsenin garantisi yok ancak Finding Dory, izlediğinize asla pişman etmeyecek bir yapım olarak kendini kabul ettirmekten de kusur kalmıyor.

Sinemalarda dublaj dışında orijinal dil seçeneği sunulmaması ve gözlüğü çıkardığınızda bile farkı anlamadığınız 3D’yi söylemektense dilimizde tüy bitti.

Fragman:

Tolga Erbak

Kırklareli’de doğan Tolga Erbak, ilk ve orta öğretimini aynı şehrin Lüleburgaz ilçesinde tamamladı. Eğitim yaşamına İstanbul Kültür Üniversitesi’nde işletme okuyarak devam eden Tolga, üniversite yaşamının ardından İngiltere’de dil eğitimini tamamladı. Bu süre zarfında online dergi EDergim’in genel yayın yönetmenliği, yabancı film/diziler için altyazı çevirileri ve çeşitli dergi & sitelere Formula 1 haber çevirileri yapıp köşe yazıları yazan Tolga, aynı zamanda Türkiye’de önemli yer tutan sözlük sitelerinden Limon Sözlük’ün de kurucusu. Tolga Erbak’ın 2010 yılında başladığı ilk romanı Gidecek Var, yaklaşık 1,5 yılda tamamlandı ve 2012′nin Aralık ayında, Cinius Yayınları’ndan çıktı. 2015 yılında Beykent Üniversitesi İşletme Yönetimi (MBA) bölümünde yüksek lisansını tamamlayan Tolga, yine 2015’te, internet kullanıcılarının değişen beklentileri çerçevesinde Limon Sözlük’ü yeniden konumlandırarak aktüel haber-eğlence sitesi Serinletici'nin kurulmasına öncülük etti ve halen Serinletici genel yayın yönetmenliği konumunda yer alıyor.

You may also like...