Canan Karatay: At Kalmadı Yulafı Bize Yediriyorlar

Share

Prof. Dr. Canan Karatay, diyet listelerinin vazgeçilmez gıdalardan olan yulafın zararlı olduğunu belirterek ” Yulaf at yemidir, 70 milyon at bulamayınca bize satıyorlar” dedi.

Takvim gazetesinin haberine göre, son yıllarda diyetisyenler tarafından kahvaltıların vazgeçilmezi haline getirilen yulafın insan sağlığına zararlı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Karatay, “İşlem görmemiş tahıllar insan için faydalıdır. Ama işlem görmüşlerin faydadan çok zararı vardır” dedi.

Yulafın at yemi olduğunu ifade eden ve işlem görmemiş yulafı bulmanın mümkün olmadığını belirten Prof. Karatay şöyle devam etti:

“Endüstriyel işlem görmüş tahıllar tehlikelidir. Bir örnek vereyim. Yulaf sağlıklıdır; ben çocukken yulaf atlara verilirdi. Şimdi o yulafı aldılar, alladılar pulladılar pakete koydular. Lezzetli ve sağlıklı diye satıyorlar.

Tabii 70 milyon atı bulmak kolay mı? Yulaf diyetlerinin sağlıklı olduğunu da daha bugüne kadar kimse göstermemiştir.” YAĞ yararlı Doğal yağların zararlı olmadığını anlatan Prof. Dr. Karatay, “Yıllarca az yağlı yenildi, az yağlı yenildiği zaman bunun yeri şekerle kapatıldı. Kalp hastalığı azalmadı, obezite, şeker hastalığı arttı. Demek ki bir yerde yanlış yapılmış” diyerek yağlı etlerin ve yağlı balığın yenilmesi gerektiğini vurguladı.

“Ana sütü gibidir”

Her fırsatta ‘En yararlı meyve zeytintir’ diyen, bol bol zeytinyağı tüketilmesini öneren, Prof. Dr. Canan Karatay, bu konuda şunları söyledi: “Kalp krizini yapan yağlar değil şeker yüksekliğidir. Doğal yağlar kalp krizini önler. Zeytinyağı, doğanın biz yetişkinlere sunduğu ana sütüdür. Günde 2 fincan zeytinyağı içmelisiniz”

Kalp hastalığı genetik değildir

Karatay, kalp hastalığının genetik olmadığını da ifade etti. Bütün hastalıkların günümüzde genç yaşlara kadar indiğini söyleyen Prof. Dr. Karatay, yanlış beslenmeye dikkat çekti. “Şeker çocukların düşmanıdır” diyen Prof. Dr. Karatay, kalp hastalıkları ve diyabetten de hatalı beslenmeyi sorumlu tuttu.

T24

Sinem Bekler

Çeşitli gazetelerde muhabir olarak çalışan Sinem, yayıncılığın geleceğini online medyada görmesiyle son dönemdeki çalışmalarını bu yöne kaydırmaktan bir an bile kuşku duymadı. İşletme Bölümü mezunu olan Sinem, kültür sanat dünyasıyla da yakından ilgileniyor ve kendini tam bir başak kadını olarak nitelendiriyor.

You may also like...