2030’da Hastanelere Veda Edebiliriz

Share

1990’larda başlayan biyolojik gelişmeler 2000’lere girdikten sonra da hızla devam etti. 2010’lara girdiğimizde ise artık gelişmeler biyolojiden ziyade robotik, yapay zeka, 3D yazıcı, yapay sinir ağları gibi alanlardan gelmeye başladı. Bu alanlardaki gelişmeler sağlık teknolojilerini de etkiledi. Teşhis koymak ve ameliyat yapmak çok daha zahmetsiz bir hale geldi. Ancak hala hastanelere gitmekten ve zaman zaman hastaneye yatırılmaktan kurtulamadık.

Dünya Bankası Danışmanı Dr. Melanie Walker 2030’dan itibaren artık hastanelerin eski işlevini kaybedeceğini ve daha çok, motor yarışlarında pit-stop‘a giren araçlar gibi, hastaneye girip düzeltilip çıkacağımızı söylüyor. Teşhisin her geçen gün kolaylaştığını ifade eden Walker, gelecekte tek bir cihazın içine girip tüm vücut fonksiyonlarımızı taratabileceğimizi belirtiyor. Ayrıca giyilebilir cihazlarımız sürekli vücudumuzun durumunu kontrol edip veri depolarken, vücudumuzun içinde dolaşan nanorobotlar da içimizde olan bitenler hakkında sürekli bilgi sahibi olmamızı sağlayacak.

3D yazıcıyla ilaç ve organ üretimi

Teşhis konulduktan sonra, daha önceden üretilmiş ilaçlardan kendimize en uygun olanını almak yerine, bünyemizin tam olarak ihtiyaç duyduğu bileşenlerden oluşan ilaçlar üretebilen 3D ilaç yazıcımızdan haplarımızı alabileceğiz. İhtiyaç duyduğumuz kadar ilaç üretebileceğimiz için kutu kutu ilaç alıp kullanılmayanları evde biriktirmemize de gerek kalmayacak.

Eğer organ nakline ihtiyacımız varsa bunun için de hastanede makinelere bağlı olarak beklememize gerek kalmayacak. 3D yazıcı teknolojisi ve kök hücreden üretilen dokular sayesinde, ihtiyaç duyduğumuz organ, talep üzerine laboratuvarda geliştirilebilecek. Bu organın vücudumuza yerleştirilmesi için de elleri hiç titremeyen cerrahlar yerine ameliyat yapabilen robotlar kullanılacak. Böylece insandan kaynaklanan hatalar sıfıra indirileceği için sağlığımız da daha güvende olacak.

Günlük yaşam daha güvenli olacak

Robotlar sadece ameliyatta doğrudan değil, günlük hayatımızda da dolaylı olarak sağlığımıza katkıda bulunacak. Otonom araçlar ve robot işçiler sayesinde insanlar riskli durumlardan daha uzak duracak. Bu da kazalara karışma ve yaralanma riskini azaltarak genel olarak toplum sağlığının daha iyiye gitmesini sağlayacak.

Tüm bunların kulağa bilim kurgu gibi geldiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Dr. Walker’ın bahsettiği tüm teknolojiler basit formlarıyla da olsa şu anda çalışıyor. 15 yıl sonra tüm bu teknolojilerin günlük hayatımızda sık sık kullanılmaya başlayacağını tahmin etmek zor değil.

World Economic Forum, Dünya Halleri

Sezin Nil Tufan Bardakçı

Her şey için yeterli olduğu sanılır ama Nil için satranç oynamak elde ettiği şampiyonluklara rağmen sadece fazla iddialı bir hobiden ibaret. Yeterince zeki olduğunu göstermek yerine herkesin iyi olabilmeyi bu kadar dilediği bir oyunu kendisine iktisata yönlendiren bir analitik düşünce kaynağı olarak yorumluyor. Çok düşünüp az konuşuyor ve çok okuyup az yazıyor. Hayatın ona gelişini doğru yorumlayana kadar olanları saymazsak İstanbul Ticaret Üniversitesi İktisat Bölümü mezunluğundan pek de haz etmiyor. Oyunun kurallarına aykırı bir “rok” daha deyip onu yenilmez satranççı kimliği Colly’e hapsetmeden hayatta savrulmayı umuyor. Maroon 5 eşliğinde.

You may also like...