Star Wars: Rogue One İncelemesi

Share

CNN Türk Program Müdürü Ozan Onat, vizyona giren Star Wars’un, yan hikayesi sayılabilecek “Rogue One”ı inceledi.

2012 yılında Disney’in Lucas Arts’ı satın almasıyla Yıldız Savaşları için yeni bir dönem başlamıştı. Aslında Disney, Lucas Arts’a 4 milyar dolar ödeyerek Star Wars’un tüm haklarını satın alırken, oldukça büyük bir riskin altına girdi diyebiliriz.

Star Wars sadece sinema tarihinin en büyük film serilerinden biri değil, aynı zamanda milyonlarca hayranıyla birden fazla kuşağı derinden etkilemiş bir popüler kültür ikonu. Geçen yıl vizyona giren J.J. Abrams imzalı “Force Awakens/Güç Uyanıyor” pek çok hayranı tarafından eleştirilse de genel olarak beklentileri karşıladı, gişe rekorları da kırarak Disney’i hem maddi hem manevi oldukça tatmin etti.

Bu hafta vizyona giren yeni film Rogue One ise şüphesiz çok daha riskli bir proje. Disney, satın almanın hemen ardından, serinin 7,8 ve 9’uncu devam filmlerini çekeceğini açıklamış, ayrıca araya yan hikâyelerin anlatılacağı başka Star Wars öykülerinin de ekleneceğini belirtmişti.

Aslında Star Wars evreni zaten oldukça geniş. Ana seri Skywalker ailesi etrafında kurgulanmış olsa da, ilk filmden bu yana geçen 40 yılda kitaplar, çizgi romanlar, bilgisayar oyunları, çizgi filmler derken pek çok yan hikâyeler ve karakterler üretildi. Ama işte ilk kez bir sinema filmi “Rogue One”la bu yan hikâyeler beyazperdeye aktarılmaya başlandı. Belli ki Disney büyük bir cevher keşfetti.

Yönetmenliğini Gareth Edwards’ın yaptığı Rogue One bu anlamda bir ilk. Daha önce 2010 yapımı bağımsız bilim kurgu filmi Mosters’la adını duyuran, Hollywood’un dikkatini çekmesiyle yeni Godzilla filmini yöneten Edwards’ın çok da deneyimli bir yönetmen olduğunu söyleyemeyiz. Dolayısıyla seriye katabilecekleri konusunda şüpheler de vardı.

“Star Wars 3,5”

Belki direkt söylemekte fayda var. Gareth Edwards çocukluğundan beri hayranı olduğu Star Wars serisine oldukça başarılı bir filmle katkıda bulunmuş. “Rogue One” bir yan hikaye olarak adlandırılıyor. Sinemasal tarzıyla, diğer filmlere oranla daha karanlık yapısı ve alışık olmadığımız bazı teknik özellikleriyle ana seriden ayrılıyor. Daha çok bir savaş filmi havası veriyor. Ama bana sorarsanız Disney’in verebileceği bir bölüm numarası olsaydı, yani “Star Wars 3,5” demek abuk durmasaydı, “Rogue One” şüphesiz öyle adlandırılırdı.

Tabii ki filmin ana hikayesini yeni tanıştığımız Jyn Erso(Felicity Jones), Cassian Andor (Diego Luna), harika droid K-2SO gibi karakterler taşıyor ama, Darth Vader’ıyla, sürpriz tanıdık simalarla, X-Wingler, Y-Wingler, Tie Fighterlar, AT-AT Walker’lar, Ölüm Yıldızıyla, hatta “A New Hope”un tüm tasarımsal çizgilerini taşımasıyla ve sürpriz (ya da beklenen – başka ne olabilirdi ki?) finaliyle bu aslında tam bir Star Wars 3,5.

Yönetmen Gareth Edwards, tıpkı “Güç Uyanıyor/Force Awakens”da J.J. Abrams’ın yaptığı gibi, mümkün olduğunca CGI efektlerden kaçarak gerçek mekanlarda ve gerçek dekorlarla hayata geçirmiş filmi. Orijinal serinin ses dahil tüm tasarımsal özelliklerine sadık kalmış.

Burada önemli bir not düşeyim, yazının bundan sonrasını filmi izlemeden okumamanızda fayda var. Rogue One’da “Jyn Erso” gibi güçlü bir kadın karakter, “Cassian Andor” gibi kafası karışık bir isyancı komutan, espri anlayışıyla filme renk katan droid “K-2SO”, görme engelli savaşçı “Chirrut Îmwe” gibi güçlü karakterlerle tanışmak, Yıldız Savaşları serisine tap taze bir kan katıyor. Şüphesiz filmin sonunda hepsinin hayatını kaybetmesi ve bu harika karakterlerle bir daha buluşamayacak olmak işin üzücü yanı. Ama Felicity Jones’un sözleşmesinde bir başka bölüm için opsiyon olduğunu da eklemekte fayda var.

Karakterlerde sınır yok

Bu arada 1994 yılında hayatını kaybeden Peter Cushing’in canlandırdığı Grand Moff Tarkin karakterinin Rogue One’da yeniden hayat bulması, hatta bugün 60 yaşında olan Carrie Fisher’ın canlandırdığı Leia Organa’nın 1977 yılındaki haliyle yeniden karşımıza çıkması CGI teknolojisinin geldiği nokta açısından oldukça etkileyici. Artık önümüzdeki yıllarda karşımıza çıkabilecek karakterler konusunda bir sınır olmadığını söyleyebiliriz.

Kısacası “Rogue One” Star Wars evreninde yan hikayelere de yer olduğunu gösteren bence oldukça başarılı bir film olmuş. Önümüzde ana seriyi takip eden 8 ve 9’uncu bölümlerin yanı sıra 2018’de vizyona girecek ve Han Solo’nun gençliğini anlatacak bir başka yan hikaye filmi var. Ayrıca henüz kesinleşmemiş olsa da Obi Wan Kenobi ve Boba Fett karakterlerinin bağımsız hikayelerini anlatacak filmlerinin de sırada olduğunu duyuyoruz.

CNN

Sema Doğan

Akdeniz Üniversitesi İktisat Bölümü'nden mezun olan Sema, İzmir'de özel bir şirkette danışman olarak çalışıyor. Konu film olduğunda izleyicilikten yorumlamaya her alanda heyecanına engel olamayan Sema'yı arkadaşları "Film Girl" olarak anıyor. Bununla birlikte teknolojiye büyük ilgi duyan Sema, Serinletici için kültür-sanat, yaşam ve teknoloji içerikleri sağlıyor.

You may also like...