Yoğun iş yaşamı ve devamında fırsat bulmaya çalıştığımız sosyal hayatımız, kendimize ayırdığımız uyku saatlerini git gide tehdit ediyor. Vücudumuzsa bu tempoya yaşam koçlarının aşina olduğu bir kavram; “zombi uykusu” ile karşılık veriyor.
Peki nedir bu zombi uykusu?
O ana kadar olan sebep ve sonuçları kenara bırakacak olursak eve geç saatte adımını atan bireyin, alkol almış olma halinden bağımsız olarak yemek, duş almak ve hatta üzerini değiştirmek gibi en temel ihtiyaçlarına dahi zaman ayıramayarak uykuya dalma hali zombi uykusu olarak tanımlanıyor.
İlk olarak 2000’lerin başında Elga Borkat isimli bir yazar/düşünür/yaşam koçu tarafından ortaya atılan zombi uykusu tezi, bu durumdan mustarip onlarca kişinin aynı sorunları paylaşıyor olmaları gerçeğiyle hızla yayıldı ve modern dünyanın kabul edilen bir problemi haline geldi.
Zombi uykusuna yakalanmamak için neler yapılması gerekiyor?
Öncelikle zombi uykusuna yakalanmak istemeyen bireyler, eve adım attıkları gibi kendilerine bir düzen yaratmakla yükümlüler. Uzmanların önerilerine göre öncelikle bir duş alınmaya odaklanılması, zombi uykusuna yakalanma tehlikesini tamamen ortadan kaldırıyor. Bununla beraber eve gelindiğinde kahve gibi bir uyarıcı almanın katkıları da uykuyu komple kaçırma ihtimali barındırmakla birlikte yadsıtılmaz. Ayrıca aile bireyleriyle girilecek diyaloglar, ev giysilerine hemen geçilmesi, slow olmayan müzikler ve yüz yıkama gibi zombi uykusuna savaş açan faydalı alışkanlıklar da edilinebilir.
Unutmayın; uyku bir ihtiyaçtır ancak ihtiyaçlarınızın sizi ele geçirdiği bir hayat, sizi zorbalık ve bu tabloda zombi uykusuna sevk etmekten başka bir işe yaramaz.