Anneler Günü’nün tarihçesi

Share

Yunan mitolojisinde tanrı ve tanrıçaların annesi Tanrıça Kibele için bahar aylarında yapılan kutlamalar Anneler Günü’nün antik dönemdeki ilk versiyonu olarak kabul edilse de modern anlamda Anneler Günü’nü kabul ettiren ve istemeden de olsa tüm dünyaya yayan kişi Amerikalı Anna Jarvis…

Keyfinizi kaçırmak gibi olmasın ama bu kadının epey buruk bir hikâyesi var. Üstelik o bugünü başımıza sardığı için çok pişman. Jarvis’in sıra dışı hayatının bilinmeyenlerini derledik.

Aktivist bir annenin kızı
1864’te doğan Jarvis, 13 çocuk doğuran bir annenin 10’uncu çocuğuydu. Ama ne yazık ki kardeşlerinden birçoğu ölmüştü. Hayatta kalan 4 çocuktan biri Anna’ydı. Annesi Ann Maria Reeves Jarvis, Batı Virginia’lı savaş karşıt bir aktivist ve öğretmendi. Sağlık koşullarını iyileştirmek için kendini askerlerin hayatına adamıştı. Amerikan İç Savaşı’ndan sonra anneler için ‘Arkadaşlık Günü’ adı altında bir gün bulmuş ve bu günün barış, huzur ve seferberlik için mühim olduğunu söylemişti. Anna’nın, annesi vefat ettikten sonra bu günden esinlenerek ‘Anneler Günü’nü ilan ettiği söylenir.

O sabahı hayatı boyunca unutmadı
1905 yılı mayıs ayının ikinci pazar gününde annesini kaybettiğinde 41 yaşındaydı ve annesine yaşarken yeterince ilgi göstermediğini düşünüyor, çok üzülüyordu. 1907’de acısını dindirmek için arkadaşlarıyla birlikte mayıs ayının ikinci pazar günü, hayatta olan ya da olmayan tüm anneler için kutlama yapmaya karar verdi.

1 yıl sonra kutlamalar gitgide yaygınlaştı. 1908’de ilk Anneler Günü, Anna’nın annesinin 20 yıl öğretmenlik yaptığı kilisede düzenlenen etkinlikte 407 çocuk ve annelerin katılımıyla kutlandı. Gelenlere annesinin en sevdiği çiçek olan beyaz karanfil dağıtıldı. Amerika Temsilciler Meclisi bu tarz özel günlerin devamının gelebileceği gerekçesiyle günü resmileştirmeyi reddetse de ABD Başkanı Woodrow Wilson 1914’te bugünü resmi ‘Anneler Günü’ olarak ilan etti.

Gözü döndüğünde kimse tutamazdı
Anneler Günü’nün zaman içinde ticari amaçlara alet edilmesinden Jarvis son derece rahatsızdı ve bununla savaşmak için aile servetini harcadı. Günden kâr gözetme peşinde olanlara karşı kampanyalar düzenledi. Özellikle kafayı tebrik kartları şirketlerine, şekerlemecilere ve her mayıs ayında fiyatları tavan yapan çiçekçilere taktı. Sürekli “İşin içine giren para, masumiyeti öldürdü”, “Annelerin, bugünde onurlandırılmak yerine adı kirletiliyor” der, hayır kuruluşlarına bile güvenmezdi.

“Çok pahalılar bir tane bile almadım” dediği kartlarını da boykot etti… “Tebrik kartları, yazmak için ne kadar tembel olduğunuzu göstermek dışında bir anlam ifade etmiyor. Oysa size dünyada ondan daha çok fedakârlık yapan kişi yok”. Jarvis, şekerlemeler için de “Annenize bir kutu şeker alır, ondan daha çok siz yersiniz… Ne kadar da hassassınız!” diyerek sitem etmişti. Karşı olduğu bu şirketlere açtığı 33 davanın çoğunu kaybetti.

Beyaz karanfiller
Karanfil, Javis’in annesinin en sevdiği çiçeklerdi. Bu yüzden günü temsil eden çiçek karanfildi. Jarvis’e göre beyaz karanfiller vefat eden anneleri, kırmızılarsa hayatta olanları temsil ediyordu.

Habertürk

Neval Erbak

Kocaeli Üniversitesi Radyo, TV ve Sinema bölümü mezunu olan Neval, İletişim Fakültesi radyosunda yayınlanan ‘Dört Köşe’ adlı programıyla, Aydın Doğan Vakfı 23. Genç İletişimciler Yarışması İşitsel Dal/Müzik Programı kategorisinde 1.'lik ödülü kazandı. Neval, Serinletici'de kültür-sanat, yaşam-eğlence üzerine yazılar yazıyor.

You may also like...