Fransız kadınlarının diğerlerinden farkı ne?

Share

Kabul edelim kızlar! Fransız kadınları tüm erkekleri ‘kapıyor’! Neden mi? Size birkaç tüyo verelim de, ona göre işleyin! Bakalım tutacak mı?

Bir kere okuyacaklarına Fransız kalma, önce sana tavsiyem bu! Sonra da bunları gerçekten yapıp yapamayacağına bak! Çünkü eğer yapamayacaksan baştan kabul et, sonra yaparmış gibi görünüp komik duruma düşme. Fransız kadınlarının dünya üzerindeki en cool kadınlardan olduğunu eminim sen de biliyorsun! Yani mutlaka aralarında düşündüğümüz gibi çıkmayanlar da vardır elbet ama onların çok çok azınlık olduğunu söylemeliyim!

Fransız kadınlarının erkeklere bu kadar güçlü ve zarif gelmesinin altında çok önemli sebepler var. Ve bunlar kesinlikle bir erkekle flörtleşirken onların işine yarıyor. Peki bunlar neler mi? Buyur buradan yak…

1. AKSİ OLDUKLARI ZAMAN BİLE GÜLÜMSERLER

Hırçın, huysuz, suratsız kadınları kimse çekmez! Hele erkekler, hiç! Karşı cinsin gülümseyen kadınlardan hoşlandığını unutma. Kendini tutmaya çalış. Kavga eden, somurtan, sinir harbiyle konuşan kadınlar hiç de çekici değil. Sence?

2. SLOGANLARI NET: TATLI OL, TATLI HİSSET

Fransız kadınları, dış görünümlerine önem verir. Buna ‘Fransız zarafeti’ denir. Paris sokaklarında pijamalarıyla, spor ayakkabılarıyla ve de makyajsız dolaşmak mı? Büyük bir hayır gelsin! Fransız kadınları şartlar ne olursa olsun her zaman şık olmayı becerir. Öylesine şık olurlar ki bu tavırlarına bile yansır. İster süper markette kasaptan et alırken, ister parkta çocuklarıyla birlikteyken… Bu, erkekleri etkilemek için değildir. Daha çok kendileriyle gurur duymak için büründükleri bir ‘doğal’ efekttir.

Üzerlerinden zorlamalıklar ya da yapaylıklar asla akmaz. Gerçektirler ve neyin nasıl yakışmasını (hem giyim hem tavır/davranış olarak) iyi bilirler. Çocuk / bebek taklidi yapıp şımarık kız edalarına girmez, erkeklerle cilveleşirken ‘oynaşmazlar’. Hep ama hep kadındırlar.

3. DURUŞLARI ASİLDİR

İç görünümden bahsedeceksek eğer Fransız kadınları biraz züppe ve snob olarak değerlendirilir. Aslında bu tam olarak doğru değil. Sadece kendi değerlerinin farkında olup kimse karşısında ezilip büzülmez ve hayır demesini bilirler. İncinseler de boyunlarını bükmezler. Beyinlerini en az güzellikleri için de kullanırlar.

4. ERKEKLERDEN KORKMAZLAR

Fransızlar çocuk yaşta kadın erkek birlikte zaman geçirir. Erkeklerle olmak onlar için farklı bir ‘boyut’ değildir. Erkekleri önce arkadaş olarak görmesini bilirler. Eğer hoşlanırlarsa onlarla olurlar. Zorlayarak hiçbir şeyi yapmazlar. Uygunsuz bir davranışın cezasını vermeyi bilirler. Dişlerini çıkarmayı, tartışmayı, mücadele etmeyi başarırlar. Toplumun bunda etkisi büyük, elbette.

5. TAMAMEN BAĞIMSIZDIRLAR

Onları birinin mutlu etmesi gerekmez. Bunun için birine ihtiyaç duymazlar. “İlle erkek olsun, başımda olsun!” kavramı diye bir şey, tırnaklarının ucunda dahi olmaz. Kendi kendilerine vakit geçirmesini bilir, yalnızlığı “Ah yalnızım, vah yalnızım!” diye ele almazlar. Tek başlarına seyahat edebilir, bir barda oturup şaraplarını yudumlayabilir, sinemaya tek başlarına gidebilirler. Bunu yaptıkları için pişman olmaz, göz yaşı bile dökmezler. Özgürlük onların kanında var.

6. ROMANTİKTİLER

Doğuştan romantiktirler. Fransız olmalarının bunda oldukça fazla payı var. Göz kırpma, gülümseme, flört ederken bu malzemelerden asla kaçınmazlar. Heveslerini bu gibi silahlarla süslerler.

7. HER ZAMAN SEKSİDİRLER

Seksi olmayı severler. Seksi olmak için değil, gerçekten öyle hissettikleri için. Seksi olmak için ‘bağırmazlar’, çok fazla ‘açılmazlar’. Dozunu iyi ayarlar, menüde ‘başlangıcı’ verir, ‘tatlı’ya hemen geçmezler.

8. SIFIR BEKLENTİ EŞİTTİR MUTLULUK

Beyaz atlı prensi beklemezler. Aşık olmayı severler, radarlarında ‘en iyi’yi ararlar ama arkadaşlarıyla olmayı da severler ve yeri gelince bunu da tercih ederler. ‘Çıkma’ kelimesi Fransızca’da yoktur.

9. TUTKULUDURLAR 

Her şeyi o kadar tutkuyla yaparlar ki… Yemekten, içmekten, öpüşmekten ve seksten haz duyarlar. Bir Fransız kadınını herhangi bir tatlı veya şampanya havalara uçurur. Tek taşa ihtiyacı yoktur! Hem niye olsun, taş dediğin nedir ki!

10. NE İSTEDİKLERİNİ BİLİRLER

Belki de en önemli şey bu. Tıpkı onlar da diğer kadınlar gibi, en yakışıklıyı, en akıllıyı, en komiği, en romantiği arıyor ama (belki de) bazen bulamıyor. Ancak bunun için kendilerini hırpalayıp afra tafra yapmıyor, işin başında ‘öncelikle’ kendileri için zorluk çıkarmıyor. İlgilendikleri şeyle gerçekten ilgileniyorlar. Eğer ilgilerini çekmiyorsa ondan vazgeçmesini biliyor, uğraşmıyorlar. İşte istedikleri şeyin ne olduğunu bilmeleri burada başlıyor! (Yoksa hepimiz aynı şeyleri istiyoruz ama bazılarımız bulduklarıyla idare etmeye çalışıyor. Yazık onlara!!!) Kalplerinin kırılacağını bildikleri vakit gitmesini de terk etmesini de biliyorlar. (Helal olsun!)

***

Bu yazıyı sonuna kadar okumayı başardıysan artık hiç de Fransız değilsin ama şunu da biliyorsun sen zaten bir Fransız değilsin. Sadece kendin ol. Fransızların da dediği gibi; “kendini bul “je ne sais quoi”. Hepsi bu! Hadi şimdi “Adieu”!

Women’s Health

Neval Erbak

Kocaeli Üniversitesi Radyo, TV ve Sinema bölümü mezunu olan Neval, İletişim Fakültesi radyosunda yayınlanan ‘Dört Köşe’ adlı programıyla, Aydın Doğan Vakfı 23. Genç İletişimciler Yarışması İşitsel Dal/Müzik Programı kategorisinde 1.'lik ödülü kazandı. Neval, Serinletici'de kültür-sanat, yaşam-eğlence üzerine yazılar yazıyor.

You may also like...