Eski anıları perşembeye saklamak niye?

Share

TBT icat edildiğinden bu yana her perşembe günü sosyal medyada aynı ritüel uygulanıyor. Çarşamba gece 00.00’da itinayla #tbt paylaşımları yapılmaya başlanıyor. Taa ki perşembe gece 00.00’a kadar. Tabii tbt’nin ne demek olduğunu bilmeyen ve her gün tbt notuyla paylaşım yapanlar da mevcut; fakat şu an için konumuz onlar değil. Bahsettiğimiz kitle, daha farklı. Kimisi çocukluğunu, kimisi gezdiği gördüğü ülkeleri, kimisi bir zamanlar yediği yemeği, kimisi özlediği saç rengini, kimisi de çocuğunun bebeklik fotoğrafını koyuyor.

Ve fotoğraflar özellikle bugün için saklanıyor.

Peki sorarız size, eski anıları perşembeye saklamak niye?
Eğer anılar hep kalbimizdeyse, neden bu güzel anıları perşembe günü standında satmaya çalışıyoruz kurnaz birer pazarcıymışız gibi. Ne istiyoruz bu canım anılardan?

Galiba unuttuğumuz bir nokta var: Birbirinden güzel anıların, fotoğrafları süsleyen kahkahaların özel olması için perşembe günlerine ihtiyaçları yok. O anılar yaşandığı an özeldi; tbt popülaritesi çıkmadan önce daha naifti o anılar. Şimdi hepsi birer pazarlama hilesine dönüştü. Ne kadar üzücü… Sosyal medyada daha çok beğeni alma uğruna tezgahlara seriliyor bütün güzel zamanlar.

İşte bu yüzden ara sıra şöyle bir gezindiğimiz sosyal medya, perşembe günleri üstümüze üstümüze geliyor. O yüzden de perşembe günleri ‘biz evde yokuz’ tabelamızı asıp kendimizi geçmiş anılara değil, şimdiki ‘an’a adıyoruz. Dahası kendi ‘an’ımıza.

Çünkü bizler, başkalarının geçmiş yaşantısına seyirci kalmaktansa kendi hayatınızın başrolünde olmayı seviyoruz.

Neval Erbak

Kocaeli Üniversitesi Radyo, TV ve Sinema bölümü mezunu olan Neval, İletişim Fakültesi radyosunda yayınlanan ‘Dört Köşe’ adlı programıyla, Aydın Doğan Vakfı 23. Genç İletişimciler Yarışması İşitsel Dal/Müzik Programı kategorisinde 1.'lik ödülü kazandı. Neval, Serinletici'de kültür-sanat, yaşam-eğlence üzerine yazılar yazıyor.

You may also like...