Şehirden tatlı bir kaçış planı: Bansko

Share

Tatili kim sevmez, ama kış tatili benim olmazsa olmazlarımdan. Siz de benim gibi kış tatilini, yaz tatili kadar çok sevenlerdenseniz, sizlere Pirin Dağları’nın kalbinde yer alan ve Balkanların populer kayak merkezine ev sahipliği yapan sevimli dağ kasabası Bansko’dan bahsetmek istiyorum.

Kayak ve snowboard yapmayı seviyorsanız ya da öğrenmeye hevesliyseniz tam yerine geldiniz. Profesyonellerden yeni başlayanlara, her seviyedeki pistleriyle, funpark’larıyla Bansko sizin beklentilerinizi fazlasıyla karşılayacaktır. Kayakla aram yok diyorsanız da, kaymaktan başka yapabileceğiniz şeylerin de olduğunu bilmenizde fayda var. Kayak bilenler uzun pistlerde kaymanın, bilmeyenler ise doğa ile baş başa kalmanın keyfine varacaktır. Upuzun çamlarla kaplı ormanlarıyla, temiz havasıyla doğanın muhteşem olduğunu bir kez daha hissedeceksiniz.
Bansko, olimpiyatlara aday bir şehir olduğundan imkanlar Türkiye’de ve Bulgaristan’da gittiğim çoğu tesise göre gayet iyi. En güzel yanı ise şehre kayarak inebiliyor olmanız. Burada kar olmadığı zaman suni kar makineleri her gün kar atıyor. Size de keyifle kaymak düşüyor.

Bansko’ya kendi aracımız ile Bulgaristan Pazarcık üzerinden, google-maps’in bize çizdiği yol ile gidiyoruz. Yunanistan’dan da ulaşmak mümkün. Fakat biz Bulgaristan otoyol kullanım pulu (Vinetka) aldığımız için gidiş-dönüşü aynı yol üzerinden yapıyoruz. Google-maps’i takip ederek, daha kısa mesafe diye az kullanılan bir dağ yoluna giriyoruz. Yolculuk esnasında yağmaya başlayan kar ve yolda bizden başka hiçbir aracın olmaması başlarda beni biraz ürkütse de, sonrasında çok keyifli bir hal alıyor. Bulgaristan’da karlı yollar sakın sizi korkutmasın; burada yol açma makineleri Türkiye’dekiler gibi değil, 7/24 çalışıyor.

Dağ yolundan bir manzara

Yaklaşık 7-8 saat süren uzun yolculuk sonunda Bansko’da kiraladığımız eve, birkaç saat rötarlı ulaşıyoruz.
Kendimize ait kayak kıyafetlerimiz, botlarımız olsa da snowboard ve kayak ekipmanlarını kiralamak ve bölgeyi tanımak için ufak bir keşif turuna çıkıyoruz. O kadar çok mağaza var ki, seneler önce gittiğimde de kıyafetlerimin çoğunu buradan almıştım. Yine alışkanlığı bozmuyoruz ve eşime indirime giren Lip-Tech Skate Banana snowboard’u Türkiye’den daha ucuz fiyata alıyoruz. Ekipman kiralamak için mağazaların fazla olmasına rağmen, kayak kıyafeti kiralamak için aynı şeyi pek söyleyemeyeceğim; mutlaka kendinize ait belli ana parça kıyafetler olsun. Yoksa oradan almak zorunda kalırsınız.

Ertesi gün 3 günlük Skipass’ımızı 170 leva’ya aldıktan sonra (bu arada öğrenciyseniz mutlaka kartınız yanınızda olsun) kayak maceramıza başlamak için 2 saat gondola sırasında bekliyoruz. Ne yazık ki daha az beklediğimi hatırlamıyorum. Çünkü bütün oteller Bansko şehrinde yer alıyor ve pistlerin olduğu yerde hotel bulunmuyor. Ayrıca gittiğimiz sezonun da buna etkisi var tabi; şubat ayının ortası, sezon yoğun ve İngilizlerin tatil zamanı sanırım. Bu sebeple upuzun bir kuyrukta bekliyoruz. 20-30 dk.lık yolculuktan sonra Banderishka Polyana’ya ulaşıyoruz.

Saatler süren Gondola kuyruğu

Buradan da Pirin Dağları’nın en yüksek zirvelerinden biri Todorka’ya ulaşıyoruz. Fakat ilk günden antrenman bile yapmadan zorlu pistlerden inmeye çalışmamız doğal olarak iki saati buluyor. Siz siz olun gaza gelip zirvedeki pistlerin mavi olduğuna kanıp, oradan kaymaya kalkmayın, yoksa kayakları elinize alıp yürümek zorunda bile kalabilirsiniz.

Zirveden muhteşem bir manzara

Şehirde çok keyifli yerel restaurantlar, barlar ve gece kulüpleri mevcut. Gece de Bansko’da hayat gayet hareketli.
Yerel lezzetlerden tavuk çorbasına (pileşka supa), şopska salataya, peynirli patates kızartmalarına ve ev yapımı şaraplarına bayıldık.
Sonuç olarak burada çok keyifli bir dört gün geçirdik. Kaymayı bilen veya bilmeyen herkesin burada çok keyifli zaman geçireceğinden eminim. Biz tatilimiz bitmesin istedik. Genelde her kayak tatilinde arkadaş grubumuzdaki kişilerden birinde mutlaka sakatlanma, yaralanma olduğundan bu sefer herhangi bir kaza yaşanmamasından dolayı da çok mutluyduk.

Bansko şehrine tepeden bir bakış

BANSKO’DA MUTLAKA YAPILACAKLAR:
1- Mutlaka bir Mehana’da yani Bulgar meyhanesinde ev yapımı şarapların ve güzel mezelerin tadına varmalısınız.
2- Bansko tarihi şehir merkezini, el yapımı hediyelik eşya satan sevimli dükkanları ziyaret etmelisiniz.
3- Bansko’nun sadece 5 km uzağında bulunan Banya şehrindeki kaplıca hotellerinde spa’ya gidip, açık ve kapalı sıcak kaplıca havuzlarında günün yorgunluğunu atmalısınız.

-8°C’te açık havuz keyfi

BİLMENİZ GEREKENLER:

Gondola nedir?
Hep bahsedilen Gondola nedir? Bansko bir şehir olduğu için buradan pistlere Gondola dedikleri teleferikle çıkılıyor.

Pistler:
Kayak efsanesi Alberto Tomba’nın adının verildiği siyah zorluk derecesindeki en zor pist 2600 metredeki Tomba pisti. Ayrıca Chalin Valog ara istasyonundaki pisti de buna ilave edebiliriz.
Turuncu ile işaretli Ski road dedikleri 10 km’lik Banderishka Polyana’dan şehre inen pist ise en tercih edilen ve kolay olan pist diyebiliriz.
Pist haritasını temin etmeden teleferiğe binmeyin. Telefonunuza Bansko’nun aplikasyonunu da indirebilirsiniz. Gayet güzel bir uygulama, dağda belirli noktalarda da Wi-fi’ye sürekli bağlanıyorsunuz.

Banderishka polyana noktası

Konaklama:
Şehirde konaklamak için gondolaya yakın yerler revaçta, bu yüzden ücretler diğerlerine göre daha yüksek ve hemen tükeniyor. Bizim kaldığımız yer ise gondolaya 1.5 km uzaktaydı, böyle olmasına rağmen hiç zorluk yaşamadık aksine kayakları ve evi kiraladığımız yerin shuttle’ı ile hiç yürümeden tam gondolanın önünde inip, önünden bindik.
Sağlık Sigortası
Dağda sağlık hizmetleri gerçekten çok güzel. Kar motorlu ilk yardım ekipleri her yere hızlıca ulaşıyor. Fakat kayak riskli bir spor olduğundan, buradaki olası kazaları kapsayan sağlık sigortası mutlaka yaptırın.

10 km uzunluğundaki pistten şehre güzel manzaralar eşliğinde iniyoruz…

Elif Okurgan

Trakya Üniversitesi Kimya bölümü mezunu olan Elif, iş hayatına ilaç sektöründe devam etmektedir. Elif bir doğa tutkunu ve hayvanseverdir. Bunun dışında dünya tarihi ve coğrafyasına meraklı, yeni yerler ve lezzetler keşfetmeyi çok sever.

You may also like...