Serinletici Sinema Kulübü: Dead Poets Society

Share

Serinletici Sinema Kulübü bu hafta isyan bayrağını çekiyor. Var olan saçma düzene karşı, heyecanlı ruhların başkaldırışına tanık olacağımız Dead Poets Society (Ölü Ozanlar Derneği) filmi, bizlere yeniden inanç ve cesaret aşılıyor.

Mottomuz tabii ki ‘anı yaşa’!

Düzen.
1950’lerin Welton Akademisi katı kurallarıyla öğrencilerini bunaltan bir yer haline gelmişti. Gençlik heyecanıyla yanıp tutuşan bu gençler kendilerini adeta bir cehennemde hissediyorlardı. Ailelerine göre ise durum tam tersiydi; saygın bir okulda eğitim görüyorlardı ve kurallara uymak öğrencilerin temel göreviydi. Ne yazık ki düzen böyleydi ve herkes kendine çekidüzen verecekti. En güzel çağlarında hayatları siyah beyaz yasaklarla kuşatılmış bu öğrenciler için okula yeni gelen edebiyat öğretmeni Mr. Keating adeta bir mucizeydi. İlk başta Keating’in davranışlarını absürd bulan öğrenciler, onun aslında hayallerindeki öğretmen olduğunu kısa bir sürede anlamışlardı.

Ä°lgili resim

Hayaller olmadan asla!
Keating kalıplara karşı çıkan bir öğretmendi. Muhafazakar ve baskıcı kurallar yerine cesareti ve umudu destekleyen bir öğretmendi. Hayaller olmadan yaşanamayacağını öğretiyordu öğrencilerine. Bu sebeple de işe önce kitaplarını yırtıp atmalarını söylemekle başlamıştı. Mr Keating’in öğrencilerine iki tane eşsiz öğüdü vardı: Kendiniz olun ve anı yaşayın.

Dead Poets Society ile ilgili görsel sonucu

‘Hayat dersi’
Anlayışlı, yol gösterici bir eğitmen olan Keating’in amacı hayatın yalnızca okul sıralarında olmadığını göstermekti. Okulda fazlasıyla baskı altında olan öğrenciler, Mr Keating ile özgürlüğü ve dünyaya farklı açıdan bakmayı keşfediyorlardı. Sıradan bir edebiyat dersi, adeta bir hayat dersine dönüşüyordu. Tabii ki bu durum okul yönetiminin dikkatini fazlasıyla çekmişti. Mr. Keating davranışlarını değiştirmesi ve okul müfredatındaki listeye uyması yönünde ilk uyarısını almıştı. Daha doğrusu ilk ve son…

Dead Poets Society ile ilgili görsel sonucu

Asıl önemli olan…
Edebiyat öğretmeni Mr. Keating öğrencileri üzerinde derin bir etki bırakmıştı. Onları cesaretlendiriyor, sistemin kölesi olmamaları gerektiğini savunuyor ve hayallerine ulaşmaları için öğrencilerini destekliyordu. Okul yönetimi de öğrencilerin aileleri de bu durumdan memnun değildi. Onlara göre bir hayalin peşinden koşmak boş ve anlamsızdı. Asıl önemli olan iyi bir dereceyle okuldan mezun olmak, iyi bir meslek edinmek ve çok para kazanıp topluma hizmet etmekti.

Dead Poets Society students ile ilgili görsel sonucu

Büyük trajedi…
Hayalleri olmadan yaşayamayacaklarını düşünenlerin sayısı giderek artıyordu. Bu düzene bir dur demek gerekiyordu. Öğrencilerden Neil’ın babası ilk darbeyi indiren kişi olmuştu. Oğlunun sözünden çıkmamasını isteyen babası onu yola getirdiğini sanıyordu fakat gece yarısı bir silahın patlama sesine uyandıklarında acı gerçekle yüzleşmişlerdi. Neil, hayalleri olmadan yaşayamayacağına karar vermişti ne yazık ki…

Dead Poets Society students neil die ile ilgili görsel sonucu

Veda vakti: Oh Captain, my Captain
Welton Akademisi öğrencilerinden Neil’ın ölümü ders alınması gereken bir trajediydi. Okul yönetimi ise bunun ceza verilmesi gereken bir durum olduğunu düşündüler ve bu ağır olayın bedelini Mr. Keating’in ödemesine karar verdiler. Neil’ı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşayan Mr. Keating için veda vakti gelmişti. Fakat bu veda öğrenciler için cesaret dolu bir sahneydi. Her bir öğrencinin sırasının üstüne çıkarak uğurladıkları bu muhteşem öğretmen, onların hayallerini beslemiş ve hayatlarını şekillendirmelerine yardımcı olmuştu. Dolayısıyla da hiçbir zaman unutulmayacaktı.

Dead Poets Society ile ilgili görsel sonucu

İyi seyirler…

Serinletici Sinema Kulübü puanı:

Fragman:

Neval Erbak

Kocaeli Üniversitesi Radyo, TV ve Sinema bölümü mezunu olan Neval, İletişim Fakültesi radyosunda yayınlanan ‘Dört Köşe’ adlı programıyla, Aydın Doğan Vakfı 23. Genç İletişimciler Yarışması İşitsel Dal/Müzik Programı kategorisinde 1.'lik ödülü kazandı. Neval, Serinletici'de kültür-sanat, yaşam-eğlence üzerine yazılar yazıyor.

You may also like...