by Natalie Portman, Başkan John F. Kenndy’nin eşi Jacqueline Kennedy’nin hayatının beyazperdeye yansıtılacağı ‘Jackie’ filminin başrol koltuğuna oturmaya hazırlanıyor. Filmde efsane kadın Jacqueline’in, kocası öldürüldükten sonra yaşadığı 4 gün anlatılacak.
Küçük yaşlarda başladığı oyunculuğuyla gönlümüze taht kuran Natalie Portman, Hollywood ışıkları altında büyüyen çocuklardan. Küçük yıldızların birçoğu ‘ünlü’ olma durumuyla baş edemezken Natalie birçok yaşıtına göre, yoluna sağlam adımlarla devam etti. Yıllar içinde yeri geldi güçlü bir Boleyn Kızı oldu, yeri geldi siyah bir kuğuya dönüştü.
Daha dün Leon’un Mathildası’ydı. Bugün ise tam anlamıyla bir star. Kendisiyle birlikte Portman’ın başarısı da büyüyor. Kariyerinde yeni bir dönemece gelen Oscar’lı yıldız, bu kez First Lady olmak için kolları sıvadı. Her şeye sahip bir kadın olan ABD başkanının eşi Jackie’nin ‘her şeyini’ kaybedişi, Natalie Portman’ın oyunculuğunda bir kez daha hayat bulacak. Yani sinemada bir değil iki güçlü kadını birden izleyeceğiz.
Jacqueline Kennedy’yi canlandırmak zor iş. Kendisi bu hayatta görebileceğimiz en güçlü kadınlardan biri. Sıradanlıktan uzak karakteriyle tüm dünyada bir ikon haline geldi. Günün birinde, “Eşimin kollarımda öldüğünü gördüm; kanı hala üzerimde” cümlesini kuracağını bilseydi kaderine mani olur muydu? Bence olmazdı. Bilerek ve isteyerek kaderin onun için çizdiği aynı yoldan giderdi. Vazgeçmek yerine kaderiyle savaşmayı seçerdi. Yaşanacakları var gücüyle değiştirmeye çalışırdı.
Film ile birlikte, “Her şeye baştan başlamak isterdim” diyen Jacqueline Kennedy’nin hayatının dönüm noktasına konuk olacağız. Yıllar içinde yaşadıkları, ikinci evliliği ve skandallarıyla birçok kişinin gözünden düşen Jackie’ye, acaba Natalie Portman’ın oyunculuğu itibarını geri kazandırabilecek mi bekleyip göreceğiz.
