Kimi zaman boşluğa düşeriz, başarısız olduğumuzu hissederiz. Hani bir başladı mı arkası kesilmeyen kötü olaylar hep bizi bulur. ‘Ama neden hep bizi bulur?’ Bu soruyu kendimize yüzlerce kez sormamıza rağmen henüz bir yanıt bulabilmiş değiliz. Bir pazartesi diyete başlamak için ideal bir gün olmayabilir ama isyan etmek için favori günümüzdür.
İsyan etmeyin. Kafanızdaki ‘karanlık pazartesi’ düşüncelerini bir kenara bırakın. Yolunuzu kaybettiğinizi düşünüyorsanız aşağıdaki filmleri izleyin, sinemanın büyülü ışıklarından ilham alın ve ‘gerçekte kim olduğunuzu’ hatırlayın!
Miss Potter
Gerçek bir hayat hikayesi denilince akan sular duruverir. Miss Potter da gerçek bir hayat hikayesini anlatıyor. Filmde/kitapta ‘Tavşan Peter’in Öyküsü’ kitabıyla ün kazanmış çocuk kitapları yazarı Beatrix Potter’in yaşamı duru bir şekilde beyazperdeye yansıtılmış. Eski zamanlarda kadın olmanın zorluklarını yaşayan Beatrix, çocukluğundan beri en yakın arkadaşı olan hayal gücüyle büyük işler başarmakta kararlıdır. Eğer bir şeyi gerçekten istiyorsanız size kim engel olablir ki?
Julie & Julia
Bir önceki filmimiz gibi yine gerçek bir hayat hikayesi var karşımızda. Farklı zamanlarda yaşayan iki kadın Julie ve Julia… İkisi de hayatta zorluklarla karşılaşmış. Bugün bizim yaşadığımıza benzer birçok ‘karanlık Pazartesi’ yaşamışlar. Ama yılmamışlar. Biraz cesaret biraz sabır ile istediğimiz gibi bir hayatı nasıl yaşayacağımız konusunda bize mükemmel ipuçları veriyorlar. Julie ve Julia’dan ilham almanın tam zamanı!
La Vita È Bella
Hayat Güzeldir… Efsane filmlerden biri. Yahudi olan Guido, Dora’ya aşık olur. Ve tüm engellere rağmen evlenirler… Ardından çocukları olur. Yıllar geçer, her şey daha da güzel bir hale gelmişken II. Dünya Savaşı başlar. Yahudi olmaları nedeniyle toplama kampına götürülen Guido, oğlunu korkunç gerçeklerden korumak için yaşananların oyundan ibaret olduğunu söyler. Ve bundan sonra oğlunu hayatta tutmak için elinden gelen her şeyi yapar. Her zaman umudun olduğunu anlatan Hayat Güzeldir, içinize işleyecek bir film.
P.S. I Love You
Gery, ölümcül bir hastalığın pençesinde olan ve karısına sırılsıklam aşık olan bir adam. Holly, kocasını seven ve ölecek olmasını bir türlü kabullenemeyen bir kadın. Ne yazık ki hayatta her zaman güzel şeyler olmayabiliyor. Gery ölüyor ve Holly bir başına kalıyor. Taa ki Gery’den bir mektup alana kadar… Evet doğru okudunuz. Gery ölmeden önce karısına mektuplar yazıyor. Tek düşündüğü kendisi ölünce Holly’yi hayata bağlayacak bir şeyler yapabilmek. Ağlayacak, gülecek, mutlu olacak ve hüzünleneceksiniz. Holly’nin kendi içinde keşfettiği gücü siz de kendinizde bulacaksınız…