Diş teli takan kişilerin nefret ettiği 10 durum

Share

1- Bir Şekerleme Molası Fena Olmazdı…

Herkesin bir zaafı vardır bu hayatta. Eğer ki şekerlemeye zaafınız varsa ve de diş teli takıyorsanız, bu kötüye işarettir. Şekerleme gördüğünüz an, kana susamış bir vampir gibi oluverirsiniz. Sabredin, şekerlemeli günler göreceğiz. Yakında, çok yakında!

2- ‘Bu Halinle Evde Kalırsın Sen Yazık.’ 

Toplum baskısı denilen şey çok tehlikelidir. Bir katil gibi sizi bulur ve olmadık zamanlarda boğazınıza yapışıverir. Ama bazı cahil insanların bildiğinin aksine, diş teli insanı çirkin ya da olmadığı biri gibi göstermez. Çirkinlik gören gözdedir. Ayriyetten diş teli takan kişilerin evlenme teklifi bile aldığı da tarafımızdan kanıtlanmış bir gerçek!

3- ‘40 Yaşında Zaten Dökülecekler, Ne Gerek Var?’

Evet 40 yaşında herkesin dişleri dökülecek, saçları beyazlayacak, kırışıklıkları artacak… Hadi boş bir mezar bulalım da girelim en iyisi, dünyayı kendimizden kurtaralım.

4- ‘Tellere Verdiğin Parayla Araba Alırdın.’

Devir tasarruf devri. Biz de tasarrufu bilen, ayağını yorganına göre uzatan insanlarız. Sanmayın ki gece yarısı rüyamızdan uyanıp pencereden para saçıyoruz. Tutumluyuz tabii ki de; ama sağlık söz konusu olunca verdiğin paraya acımayacaksın. Bunu bilir bunu söyleriz.

5- Sakız Çiğneyememek ve Balon Patlatamamak!

Şunu açıklığa kavuşturalım: Hiçbir zaman dışarıda kaba bir şekilde sakız çiğneyerek etrafındakileri rahatsız eden o gıcık tiplerden olmadık. Ama akşam olup evimize çekildiğimizde, ağzımızda bir Big Babol ile üç beş balon patlatıp eğlenemeyeceksek dünya çok sıkıcı bir yere dönüşüveriyor.

6- ‘Sevgilin Olsa Öpüşemezsin De Sen Şimdi…’

Çevrenizde görgüden yoksun insanlar oldukça böyle kıyamet alametleri hiç bitmez. Hayır bu lafı söyleyip ne bekliyorlar ki? Dert yanma mı yoksa itiraf mı? Her koşulda özel hayat ihlali demektir, bu tarz insanları ciddiye almayın.

7- Fotoğraf Çekiliyor, Gülsek Mi Gülmesek Mi?

Diş teli kimi zaman bir baş belası olabiliyor. Fotoğraf çekileceği zaman biz daha ağzımız açık mı gülsek kapalı mı diye düşünürken; bir de bakıyoruz herkes dağılmış, fotolar çekilmiş; sosyal medyaya yayılmış bile. Bilin bakalım fotoda Amerika keşfedildi mi diye düşünen kim?

8- Yemek Yeme(me)!

Ortodonti tedavisi görenler 5 haftada bir olağan doktor kontrollerine giderler. Teller değiştirilir, sıkılır ekstra lastik takılır ve dişleri yeni çıkan küçük bir bebeğe dönüşüverirsiniz. Açlık, huysuzluk, ağrı ve gözyaşı da cabası. Neyse ki patates püresi diye bir şey var şu hayatta.

9- Doktor Amca, Teller Ne Zaman Çıkar?

Evet muhtemelen diş teli takanların en nefret ettiği şey bu sorunun cevabını ‘henüz değil’ olarak duymaktır. Muhtemelen siz de aylar, yıllar, yüzyıllar boyunca bu soruya ‘daha değil’, ‘şimdi değil, şimdi hiiiç değil’ cevabını duyacaksınız. Ama gün gelecek doktorunuz, ‘hadi çıkaralım şu telleri’ diyecek.

10- ‘Patlamış Mısır’ Olayı Sinemaya gittiniz. Ve karşınızda buram buram kokan bir patlamış mısır standı. Gözleriniz dolarcasına “Bana dünyanın bütün patlamış mısırlarını getirin” diye isyan edesiniz gelir. Edersiniz tabii ama yine de 120 dk boyunca yan tarafınızdakilerin bir köstebek edasıyla mısır yeme seslerine maruz kalırsınız. Aşk acısı da neymiş; siz bir de patlamış mısır yiyemeden film izlemeyi deneyin!

Neval Erbak

Kocaeli Üniversitesi Radyo, TV ve Sinema bölümü mezunu olan Neval, İletişim Fakültesi radyosunda yayınlanan ‘Dört Köşe’ adlı programıyla, Aydın Doğan Vakfı 23. Genç İletişimciler Yarışması İşitsel Dal/Müzik Programı kategorisinde 1.'lik ödülü kazandı. Neval, Serinletici'de kültür-sanat, yaşam-eğlence üzerine yazılar yazıyor.

You may also like...