by Harry Potter’dan tanıdığımız kitap kurdu Hermione Granger, yıllar geçtikçe büyüdü ve bir hayli de güzelleşti. Onun bu güzelliği Disney’in gözünden kaçmadı ve kendisine hemen bir prenseslik teklifi yapıldı. Sevimli Hermione Granger rolüyle tanıyıp sevdiğimiz Emma Watson, bu kez farklı bir role bürünüp beyazperdenin tozunu attıracak. Rolü değişse de cesareti ve güzelliği ile yine ön planda olacak!
2017 yılında Emma Watson’ı, Beauty and the Beast’in ‘güzel prensesi’ olarak izleyeceğiz. Beauty and the Beast’i, yani Güzel ve Çirkin masalını bilmeyen yoktur diye düşünüyoruz. Yine de hakkında bir iki çift laf etmeden geçmek masala saygısızlık olur.
Evvel zaman içinde, yaşlı bir dilenci, genç ve yakışıklı bir prensten bir geceliğine kendisini misafir etmesini istemiş. Karşılığında da kırmızı bir gül vermiş. Ama ne yazık ki kibirli prens, dilenciyi şatoya almamış. Bunun üzerine dilenci prensi lanetlemiş ve onu çirkin bir yaratık olan Beast’e, şatodaki hizmetlileri ise birer mobilyaya çevirmiş.
Prens, 25 yaşına kadar sevmeyi ve sevilmeyi öğrenirse lanet ortadan kalkacakmış…
Prense göre hiç umut yoktu. Ömrünün sonuna kadar bir canavar olarak yaşayacağından adı gibi emindi. Yıllar prense sadece umutsuzluk ve yalnızlık getirmişti.
Taa ki Belle ile tanışıncaya kadar… Sonrasını zaten hepimiz biliyoruz. Mutlu son, masalların olmazsa olmazı ne de olsa.
Beauty and the Beast masalı ise, mutlu sondan ziyade sevgi için emek ve cesaret gerektiğini öğretiyor bizlere.
Animasyon olarak izleyip bayıldığımız Beauty and the Beast’i sinemada izlemek için sabırsızlanıyoruz. Şimdilik bir fragman ile idare etsek iyi olur:
