Yaşlı insanlar pek tatlı, pek hoş sohbet görünebilirler. Ama her birinin içinde sizi konuşarak hayattan bezdirmeyi amaçlayan birer ninja saklı, bunu sakın unutmayın!
Kod adı ‘Grandma’ olan bu ninjalar, sabah gözünüzü açtığınız andan itibaren bir gölge gibi sizi izlerler. En zayıf olduğunuz anı kollayarak ölümcül darbeyi indirirler:
‘30 yaşına geldin, neden hala evlenmiyorsun?’
Ölü taklidi yapıp bu anın maziye karışmasını bekleyebilirsiniz; fakat bunun nafile bir çaba olduğunu bilmeniz gerekir. Yaşlılar, ‘Ben sabah ne yediğimi hatırlamıyorum’ diye kendilerini savunurlar ama sizin 30 yaşına girdiğinizi ve hala evlenmediğinizi bir türlü unutmazlar.
Hal böyle olunca, içinizdeki bir gram mutluluk da avuçlarınızdan kayar gider. Etrafınızda bir ruh emici* varmışçasına, asla mutlu olamayacağınıza dair o perişan his çöreklenir ruhunuza. Ama ‘grandma’ya göre hava hoştur. Yer yer acıtasyona bağlar, yer yer karanlık yüzünü gösterir. Sonra ise mutlu mesut hayatına devam eder. Tabii arkasında ruhu bitap bir torun bırakarak…
Mantıklı bir insanın ‘Aman canım, yaşlı o’ deyip geçmesi gerekiyor. Ama iğneleme ve sorgulama ile geçen bunca yılın ardından mantığımızı bir nebze de olsa yitirmişsek kimse bizi suçlayamaz.
Yaşlılara gösterdiğimiz sabır ve anlayışın aynısını onlardan da görmek istiyoruz. Çok şey mi istiyoruz?