Her Durum İçin Bir Atasözü

Share

Kısa ve özlü, eskiden süzülüp gelmiş, halk ağzını yansıtan özellikleriyle atasözleri her yerde yaygın kullanılır.

“Emek olmadan yemek olmaz” (‘no pain no gain’), “En iyi saldırı iyi savunmadır” (‘The best offence is a good defence’) gibi örneklerden yola çıkarak her durum için bir atasözü olduğu söylenebilir. Bunun nedeni basit: Atasözleri hayatın her alanına dokunan, bir kişinin ya da bir anın ötesine geçen gerçekler arasında bağlantı sağlayan sözlerdir.

Atasözü yerine başka kelimeler de kullanılıyor bu tür sözler için; kimi özdeyiş der, kimi darbımesel, kimi ise özlü söz. Tanımı zordur belki, ama duyduğumuzda biliriz ne olduğunu. Kaynağı bilinmeyen bilge sözlerdir.

Bir arkadaşınız bir işe başvurmuş, ama patronun tanıdığı kişi işe alınmışsa “Neyi bildiğin değil, kimi tanıdığın önemli”dir (‘It’s not what you know, it’s who you know’). Oğlunuzun takımı futbol maçında mağlup olmuşsa “Her zaman kazanmak mümkün değil”dir (‘You can’t win them all’). Arkadaşınız sevgilisinden ayrıldığı için üzülüyorsa “Denizde balık çok”tur (‘There are plenty of fish in the sea’).

Bazıları bu tür sözlerin aşırı kullanımından şikâyetçidir. “Her işte bir hayır vardır” (‘Everything happens for a reason’) ya da “Allah herkese taşıyacağı kadar yük verir” (‘God only gives you what you can handle’) gibi sözlerle karşıdakini rahatlattığını düşünenlere sinir olur. 2015’te bir dergide yer alan bir makalede, derinmiş gibi görünen saçmalıklarla düşük zeka seviyesi arasındaki bağlantıya dikkat çekilmiştir.

Her atasözünün bir başlangıcı vardır, ama neresi?

Bir atasözünün geçmişte tam olarak ne zaman ortaya çıktığını bulmak samanlıkta değil, koca bir çiftlikte iğne aramak gibidir. Sürekli olarak yeryüzünde yaşamın çok daha önce başladığını gösteren yeni fosiller bulan paleontologlar gibi, sözlükbilimci leksikograflar da kelimelerin ve özdeyişlerin kökenini daha erken dönemlere atfeden verilere rastlıyor.

Bir atasözünün farklı versiyonları da olabiliyor. Bütün dillerde olduğu gibi asıl hikâye bu çeşitlilikte yatıyor. Örneğin “Erkeksiz kadın bisikletsiz balığa benzer” sözünün karmaşık bir tarihi vardır. Bu sözün Amerikalı feminist Gloria Steinem’e ait olduğu söylenegelse de Shapiro bunun daha eski örneğine Sydney Morning Herald gazetesinin 1975’teki bir sayısında rastlamıştı.

Buna benzer sözler farklı konularla ilgili de kullanılmış. Örneğin “İnançsız insan bisikletsiz balığa benzer” sözü 1950’lerden bu yana dolaşıyor. 1909’lardan bir halk şarkısı iki eski türünü ortaya çıkardı: “Kadınsız erkek yelkensiz gemiye benzer” ve “Kadınsız erkek kuyruksuz balığa benzer”.

“Kuyruksuz balık” deyimi ise çok daha eskidir. 1858’de bir şiirde bekâr bir erkek için bu benzetme yapılmıştır. Bu konudaki veri tabanlarının sayısının artması ise bu tür köken araştırmalarını bir yandan kolaylaştırırken bir yandan da zorlaştırıyor.

BBC Türkçe

Neval Erbak

Kocaeli Üniversitesi Radyo, TV ve Sinema bölümü mezunu olan Neval, İletişim Fakültesi radyosunda yayınlanan ‘Dört Köşe’ adlı programıyla, Aydın Doğan Vakfı 23. Genç İletişimciler Yarışması İşitsel Dal/Müzik Programı kategorisinde 1.'lik ödülü kazandı. Neval, Serinletici'de kültür-sanat, yaşam-eğlence üzerine yazılar yazıyor.

You may also like...