Orhan Pamuk ve Ece Temelkuran Kitapları New Yorker Listesinde

Share

The New Yorker, düzenli yazarlarının kapısını çalarak onlara “2016 yılında en çok hangi kitabı sevdiniz” sorusunu yöneltti. The New Yorker’ın “2016’da Sevdiğimiz Kitaplar” listesi birçok yazarın, şiirden kurmaca dışı kitaplara kadar farklı zevklerini ifade etmesi ve tamamıyla kişisel zevklerin yansımasıyla oluşması açısından diğer “yılın öne çıkan kitapları” listelerinden ayrı bir yerde duruyor. Düzenli yazarları arasında Etgar Keret, Elif Batuman ve Karan Mahajan gibi isimlerin de bulunduğu The New Yorker’ın listesi, güncel edebiyata ve politikaya dair de ipuçları veriyor.

2010 yılından beri The New Yorker’da yazan, Ecinniler – Rusça Kitaplar ve Onları Okuyanlarla Maceralar’ın yazarı Elif Batuman’ın seçimi ise Orhan Pamuk’un Kafamda Bir Tuhaflık’ı ve Ece Temelkuran’ın Almanca yayımlanan ardından İngilizceye çevrilen Turkey: The Insane and the Melancholy kitabı oldu. Elif Batuman, Orhan Pamuk’u neden seçtiğini şöyle açıkladı: “Temmuzda Türkiye’deki darbe girişimi ve Amerika’daki Trump’ın başkanlığıyla sonuçlanan seçim dönemi sırasında Kafamda Bir Tuhaflık’ı okudum. Boza satan bir adam hakkındaki altı yüz yirmi dört sayfalık bir roman, Türkiye’nin sosyo-politik hayatının bir manzarası niteliğindeydi. Orhan Pamuk bu kitabı yazmak için, sokak satıcılarıyla, inşaat işçileriyle altı yıllık bir saha araştırması yaptı ki bu araştırmaya katılan insanların çoğu tipik bir -2003 yılından beri giderek daha da otoriterleşen- Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyen insanlardı. Kitap bana bir romanla, özel hayata sınırlı ulaşım ve konuşulmayan tutkulara rağmen, sosyal ve tarihi analizler yapılabilmesiyle ilgili ilham verdi. Aynı zamanda kitap, insan deneyimleri ve İstanbul coğrafyası asla anlamadığım ve anlamayacağımı düşündüğüm konular üzerine bir pencere açtı.”

Elif Batuman yılın en sevdikleri arasında saydığı Ece Temelkuran’ın Turkey: The Insane and the Melancholy kitabı içinse “Türkiye politikasına ilgi duyan ya da genel anlamda otoriter ataerkil yönetim biçimlerine ilgi duyan herkesin okuması gereken bir çalışma” yorumunu yapıyor. Ece Temelkuran’ın hükümetle ilgili yaptığı eleştirilerden dolayı işini kaybeden birçok gazeteciden biri olduğuna da değinen Batuman, kitabın kendisini özellikle “Türkiye’de kadın olmak” sorunu üzerine daha çok düşünmeye ittiğini de belirtiyor.

Seçiciler arasında bulunan Etgar Keret ise Erich Maria Remarque’in Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok kitabını tekrar okuduğunu ve ikinci okumasında da, otuz yıl önce İsrail ordusunda askerken kitabı ilk kez okuduğunda olduğu gibi acı ve zor bir deneyim olduğundan söz ediyor. Kitabın Trump’ın en sevdiği eser olduğunu okuduğunu belirten Etgar Keret, “madem öyle, Trump’ı bu kitabı tekrar okumaya davet ediyorum” diyor.

1997 yılından beri The New Yorker’da yazarlık yapan, aynı zamanda bir edebiyat eserine duyduğumuz bağlılığın kişisel tarihimizi nasıl etkilediğine odaklanan My Life in Middlemarch kitabının da yazarı Rebeca Mead, 2016 yılında en sevdiği kitap olarak Pamela Erens’in Eleven Hours romanını ve Katherine Barrett Swett’in Twenty-One adlı şiir kitabını seçti. The Association of Small Bombs kitabıyla Roman dalında Amerikan Ulusal Kitap Ödülü adayı olan Karan Mahajan’ın ise 2016’da en sevdikleri arasında bir ilk roman, Tony Tulathimutte’in Private Citizens’ini bulunuyor. Türkçede de Bonzai ve Eve Dönmenin Yollarıkitaplarıyla bilinen Alejandro Zambra da yazarlardan Ada Limón’ın seçimiyle, Multiple Choice kitabıyla listede yer alıyor.

The New Yorker, K24

Hande Sheref

Daha çocukken ailesiyle birlikte ABD'ye yerleşen Hande, Los Angeles'ın bitmeyen sıcak rüzgarlarıyla her güne daha olgunlaşmış ve bilge olarak uyandığına inanıyor. Bir gün ülkesine dönme hayalinden asla vazgeçmeyen Hande Sheref, hayatın tadını çıkartmaktan geri kalmıyor. Serinletici'de ağırlıkla dünya ve teknoloji çalışmalarında yer alan yazar, hayatın bir resim tablosu olduğuna inananlardan...

You may also like...