Geçtiğimiz hafta sonu sonrasında Hollanda olarak anılan Avrupa Birliği üyesi ülke ile Türkiye arasında hayli büyük gerilimler meydana geldi.
Dışişleri bakanımızın uçağına Hollanda’ya geliş ve iniş izni verilmezken kara yolu aracılığuyla Hollanda’ya ulaşan aile ve sosyal politikalar bakanımız Türk toprağı sayılan elçilik binamıza dahi yaklaştırılmamıştır.
Bunlarla beraber durumu protesto etme gayretine giren Hollanda Rotterdam’daki Türk vatandaşlarımız da atlı, köpekli polisin ciddi müdahalesine maruz kalmıştır.
Durum ciddi
Söz konusu olan herhangi bir vantandaştan öte diplomatik pasaporta sahip üst düzey devlet görevlilerinin aşağılanmasıdır. Kişi, parti ayrımı yapılmaksızın bu aşağılanma Türk milletine ve devletine yapılmış bir aşağılamadır.
Bütün Avrupa’yı mülteci belasından koruyan, Nato çerçevesinde sıkı bir ortak olan ve Avrupa Birliği sevdasıyla yarım yüzyıldan uzun bir süre oyalanan Türkiye için kontrolü ele alma zamanı gelmiş de geçmiştir bile.
Ülke olarak Avrupalılara verdiğimiz ödünlerin karşılığı aşağılanma olarak geldiği müddetçe bu vatandaşın ve milletin hakkı yerde kalacaktır. Rotterdam’ın kamburu altında ezilmeye asla ve asla niyetimiz olmamalı.