Serinletici Sinema Kulübü: Big Fish

Share

Bazen mucizelere inanmak isteriz. Dünyanın daha iyi bir yer olduğunu, kötü olaylara ev sahipliği yapan bir yer olmasından ziyade absürd bir takım olayları barındırabileceğini düşünmek isteriz. Dahası eğer mutlu son ile bitiyorsa hikayeler, gariplikleri gülümseyerek karşılayabiliriz.

Serinletici Sinema Kulübü’nde haftanın filmi ‘Big Fish’ garip ve mutluluk dolu hikayelerle pazartesi gecesine bir festival havası katmaya geliyor.

big-fish3-1600x900-18km7z9

Hikayeler, ah hikayeler…
Çocukluğumuz boyunca hikayeler bizi hep cezbetmiştir. Kimi zaman hikayeler dinledik, kimi zaman ise hikayeler uydurduk. Büyüdükçe hikayelere olan inancımızın yerini sorumluluklar almaya başladı. Hep daha iyi diye bir felsefe edindik kendimize. Ona ulaşmaya çalışırken pek çok güzelliği kaçırdık. Geriye dönüp baktığımızda, ‘daha çok macera yaşayabilirdik’ diyenler için Edward Bloom’un unutulmaz hikayelerine tanık olmaya davet ediyoruz.

BigFish03-1

Sınır tanımaz bir hayal gücü!
Biraz önce de değindiğimiz gibi çocukken çok fazla hikaye dinledik. Will Bloom ise bizden çok ama çok daha fazla hikaye dinledi. Babası müthiş bir anlatıcıydı. Hikaye yazmazdı, yaşadıklarını anlatırdı. Uzun yıllar Will durumun böyle olduğunu sanmıştı. Ne zamanki artık bu hikayelerin sınır tanımaz bir hayal gücünün ürünü olduğunun farkına vardı; işte o zaman babasına olan inancını sorgulamaya başladı.

ACA

Biraz zaman, biraz mesafe.
Will’in uzun yıllarını aldı bu sorgulama. Sonundaysa çareyi babasından uzaklaşmakta buldu. Yakın zamanda annesinden aldığı iç karartıcı bir telefon, büyüdüğü eve yani babasına dönmesi için adeta bir zorunluluktu. Babası hastaydı ve çok az zamanı kalmıştı. Bugüne kadar yaşadıklarını geride bırakmalı ve babasının yanında olmalıydı.

ACADD

‘Efsanevi Hikayelerin Başrolü’
Aradan geçen zaman hiçbir şeyi değiştirmemişti. Babası halen aynı kişiydi: Efsanevi hikayelerin başrolü. Bıkmadan usanmadan yaşadığı olağanüstü olayları anlatmaya devam ediyordu. Korkunç bir devi alt ederek kasabanın onu kahraman ilan edişinden tutun da gizemli kasabaları keşfine kadar pek çok imkansız hikaye, babasının dudaklarından dökülerek hayat buluyordu. Will’e göre babası bir sahtekardı; Edward’a göre ise oğlu ruhsuzdu. Bir orta yol ne yazık ki imkansızdı…

big-fish-father

Edward Bloom.
Edward, hayatı boyunca olduğu gibi son zamanlarını da hikaye anlatarak geçirdi. Ölümü beklenen bir durum olsa da vedası fazlasıyla ani olmuştu… Onu tanıyan herkes Efsanevi Edward Bloom’u uğurlamak için gelmişti. Babasının son yolculuğu, Will’e macera ile süslü bir hayatın izlerini sunuyordu. Babasının hikayelerine dair ördüğü sağlam duvarlar bir bir yıkılmaya başlamıştı. Geriye ise belki koca bir parça pişmanlık kalmıştı.

Big Fish 1

İnsanlar değişir mi?
Bir insanı değiştiren en büyük şey, hayatı boyunca yaşadıklarıdır. Başına gelen olayları ne şekilde karşıladığı ise o kişinin değişmez karakteridir. İşin aslı şu ki Edward Bloom tam anlamıyla bir maceraperest idi. Bazen yaşamayı bazen de hikayelerine imkansız detaylar katmayı severdi. Çünkü o ‘büyük bir balık’tı ve büyük balıkların ne zaman ne yapacağını kestirilemiyordu.

big-fish-154

Yine de ondan alacağımız çok büyük hayat dersleri vardı:

Birincisi, hayatın kendisi bir maceraydı. Layıkıyla yaşamak gerekliydi.
İkincisi, hikayeler ve hayaller yaşamın odak noktasıydı. Biri olmadan diğeri var olamazdı.
Ve üçüncüsü, eğer birini seviyorsanız onun kazanmak hayatınızdaki en önemli şey olmalıydı.

24a125_38e123f57ad540b4b6739f60d9e97de7

İyi seyirler…

Serinletici Sinema Kulübü puanı:

Neval Erbak

Kocaeli Üniversitesi Radyo, TV ve Sinema bölümü mezunu olan Neval, İletişim Fakültesi radyosunda yayınlanan ‘Dört Köşe’ adlı programıyla, Aydın Doğan Vakfı 23. Genç İletişimciler Yarışması İşitsel Dal/Müzik Programı kategorisinde 1.'lik ödülü kazandı. Neval, Serinletici'de kültür-sanat, yaşam-eğlence üzerine yazılar yazıyor.

You may also like...