Game of Thrones’a Dair Eşsiz Teoriler

Share

Game of Thrones sezon finaline sayılı gün kala, karakterlere ait detayları ve teorileri gözden geçirmeye ne dersiniz?

Yedinci sezon Game of Thrones için oldukça hareketli oldu. Hayatta kalan Stark kardeşlerin buluşması her ne kadar beklenildiği gibi geçmese de Kışyarı ilk kez rahat bir nefes aldı. Tabii tek nefeslik rahatlık, Ak Gezenler’in adım adım yaklaşmasıyla gerildi de gerildi. Öte yandan Kral Toprakları Cersei Lannister’ın stratejik hamleleriyle çalkalanırken Daenerys Targaryen de nihayet Westeros’a ayak bastı. Yeni sezonun en büyük sorunuysa artık tamamen bir televizyon yapımına dönüşmüş olması.

Bunu kısaca açıklamak gerekirse; bildiğiniz gibi George R.R. Martin, dizinin şu an anlattığı olayları içeren kitabı hala yazıyor. Ancak tek sorun bu değil. George R. R. Martin senaryo ekibinden çıkalı bayağı bir oluyor. Altıncı sezonda kitaba odaklanmak için senaryo yazmayacağını blogunda duyuran Martin en basit tabirle Benioff ve Weiss’a meydanda at koşturmaları için izin verdi. Haliyle artık elinde referans alacak bir materyal de olmayınca Benioff ve Weiss en iyi bildikleri işi yapıyor: Klişe dizi yazıyor.

Yeni sezonla ilgili söylenebilecek en güzel tanımlama “hayran hikayesi” olur diye düşünüyoruz. Benioff ve Weiss, hikayenin ana noktalarını biliyor ve araları istedikleri gibi dolduruyor.

Karakterlerin diyalogları size bir garip geldiyse ya da “Dizi iyice Hollywood yapımına döndü” diye düşünüyorsanız tam da bu yüzden. Ancak detaylarda yine de bizimle güzel şeyler paylaşmayı ihmal etmediler. Weiss ve Benioff nasıl bir sezon finali düşünüyor bilemiyoruz ancak gelin bir sezonu toparlayalım.

Meşru kral Jon Snow

Lafa dizinin en hareketli karakterinden başlayalım: Jon Snow. Küçük bir yolculukla hatırlarsanız geçtiğimiz sezon Bran özel güçleriyle Jon Snow’un aslında Ned Stark’ın gayrimeşru çocuğu değil, Rhaegar Targaryen ve Lyanna Stark’ın çocuğu olduğunu öğrenmiştik. Dorne’lu bir prensesle evlenen Rhaegar, Lyanna’ya aşık olmuş ve onu kaçırmıştı.

Robert Baratheon’ın da en büyük aşkı olan Lyanna yüzünden başlayan savaş, Rhaegar ve Lyanna’nın ölümüyle sonlanmış, Targaryen hanedanlığının da neredeyse sonunu getirmişti. Tahta oturan Robert savaşı kazanmış ancak en büyük aşkını kaybetmişti.

Robert’ın bilmediği Lyanna’nın bir oğlan çocuğu doğurduğuydu elbette. Ned Stark’ın sakladığı bu sır onunla mezara gitmiş olsa da Bran Stark sayesinde bunu öğrenmeyi başardık. Ancak Ned Stark’ın tek başına taşıdığı bu sır aslında o kadar da gizli değilmiş. 7. sezon 5. bölümde dünyanın en sıradan sahnesinde dizinin belki de en bomba sırrı ortaya döküldü. Sam ve Gilly’nin sahnesinde Gilly Yüce Rahip Maynard’ın günlüğünü okurken bir kelimede takılı kaldı. “Annulment” (Evliliğin iptali) kelimesinin anlamını soran Gilly, Prens Raggar diye birinin evliliğinin iptalinden sonra Dorne’da gizli bir törenle yeniden evlendiğini söyledi.

Pekala eğri oturup doğru konuşalım. Artık 7. sezondayız ve öylesine sohbetler için vaktimiz yok. Prens Rhaegar’ın uğruna savaş çıkmasını göze alacak kadar aşık olduğu Lyanna Stark için ilk karısı Oberyn Martell’in kardeşi Elia’yı gizlice boşadığı adeta sessizce açıklandı. Peki bu ne anlama geliyor? Jon’un meşru bir Targaryen olduğu ve taht sırasında Daenerys’in önünde olduğu anlamına geliyor. Tabii aynı zamanda Targaryen soyunun tükenmediğinin de…

Öte yandan sezon finalinde bunu açıklayacak kadar zaman olur mu bilinmez. Bran Stark’ın sahneye çıkması bir mesele, kendisine insanları inandırması ise bir başka mesela. Gilly, günlüğü yanında taşıyordur umarım, çünkü ona ihtiyaç olacak.

Cersei’nin laneti

Söz konusu Game of Thrones olunca şüphesiz üstüne en düşülmesi gereken karakterlerden biri Cersei Lannister. Her ne kadar tüm bunlar “Buz ve Ateşin Şarkısı” olsa da itiraf edelim Cersei hem buzdan hem de ateşten fazlasıyla rol çalıyor. Cersei’nin geçmişine baktığımızda ise neredeyse üzüleceğiz. Rhaegar Targaryen’e aşık olan Cersei, onunla evlenme hayalleri kurarken bir anda kendisini biraz olsun sevmeyen Robert Baratheon’la evli buldu. Ancak Cersei bunu zaten daha önceden biliyordu.

Cersei Rhaegar’a aşık olduğu yıllarda büyülü güçleri olduğunu düşündüğü bir cadının yanına gitti. Küçüklüğünden beri güç hırsıyla yanıp tutuşan Lannister kızının geleceğini önceden bilmek istemesi elbette şaşırtıcı değil. Maggy isimli sarı gözlü cadı Cersei’yi görmek istemedik ancak elbette işin içine Cersei’nin tehditleri girince kabul etmek zorunda kaldı. Cersei kadına üç tane soru sordu, hiçbirinin cevabı beklediği gibi olmadı. İlk sorusu Prens Rhaegar’ı kast ederek “Prensle ne zaman evleneceğim” oldu. Maggy “Asla. Sen kralla evleneceksin” diye cevap verdi. Nitekim öyle de oldu. Rhaegar öldükten sonra tahta geçen Robert Baratheon krallığını ilan etti ve Tywin Lannister kızını koşa koşa Robert’la evlendirdi.

İkinci sorudan itibaren işler iyiden iyiye değişiyor. Kraliçe olup olmayacağını merak eden Cersei, kraliçe olacağını ancak daha sonra kendisinden çok daha genç ve güzel bir kraliçenin onu tahttan indireceğini öğreniyor Maggy’den. Seri boyunca ortaya bu ikinci kraliçe için pek çok teori atıldı. İlk başta Sansa Stark’tan şüphelenen Cersei için hedefteki isim kısa sürede Margaery Tyrell oldu. Ancak hepimiz biliyoruz ki ufukta çok daha genç ve güzel bir kraliçe daha var: Daenerys Targaryen.

Üçüncü soru ise Cersei’nin hayatı boyunca zihninden asla silinmeyen bir lanet gibi kaldı. Kralla çocukları olup olmayacağını soran Cersei, kralın başkalarından pek çok çocuğu olacağını kendisinin ise kraldan olmayan üç çocuğa sahip olacağını öğrendi. Ancak bu üç çocuğun da öleceğini ilan eden Maggy, Cersei’ye kederinden boğulduğunda “valonqar” tarafından öldürüleceğini belirtti. Kehanete baktığımızda “valonqar” dışında hemen her şeyin gerçekleştiğini görüyoruz aslında. “Valonqar” terimi yüksek dilde “küçük kardeş” anlamına geliyor. Cersei’nin Tyrion nefreti de buradan geliyor. Çünkü Cersei onu öldürecek küçük kardeşin Tyrion olduğuna inanıyor. Ancak öte yandan Cersei’nin ikizi olan Jamie de teknik olarak Cersei’nin küçük kardeşi.

Bu noktada beklentilerimizi gözden geçirecek olursak; kehanete göre Cersei’nin yeni bir çocuğu olması pek olası değil. Yani Jamie’ye bu sezon verdiği hamilelik müjdesi bize göre tamamen palavra. Jamie’nin ona ihanet etmesini engellemek için Cersei’nin ortaya attığı stratejik bir hamleden başka bir şey değil. Öte yandan Jamie’nin Cersei’ye olan aşkı, burada kitabı ayrı tutarak diziye yönelik yazıyoruz, aptallık seviyesini de aşmış durumda. Pek sevgili Olenna Tyrell de bunu anlatmaya çalıştı ancak karakterimizin ciddi çözümleme sıkıntıları var. Ancak Jamie’nin bir kral katili olduğunu da unutmamak gerek. Deli Kral II. Aerys tüm şehri havaya uçurmadan onu öldürmüş, savaşı da bizzat sonlandırmıştı. Cersei’nin psikolojisi için de çok sağlam diyemeyeceğiz. Ayrıca Benioff ve Weiss’ın da senaryo yazım şeklini düşününce Cersei’nin Jamie tarafından öldürülmesi onlara da oldukça etkileyici ve romantik gelecektir. Ancak bu sezon finalinde olur mu, işte orası dev bir soru işareti.

Kim bu Azor Ahai?

Serinin başından beri bir Azor Ahai kehanetidir gidiyor. Kim olduğunu bir türlü çözemediğimiz bu efsanevi figürün kimliğini öğrenmemize ise çok az kaldı. Söz verilen prens ya da prenses olan Azor Ahai’nin kehanetine bir bakalım.

Azor Ahai destansı bir kahraman. Binlerce yıl önce yaşamış olan Azor Ahai, dünyasına karanlık çöktüğünde onunla savaşacak seçilmiş kahraman esasında. Bu karanlıkla savaşmak için de kendine bir kılıç dövüyor: Işık Getiren. Ancak bu kılıcı dövmek öyle kolay olmuyor. Azor Ahai ilk önce 30 gün 30 gece kılıcı dövüyor ancak kılıcı soğuması için suya soktuğunda kırılıyor. Pes etmeyen kahraman ikinci kez bu sefer 50 gün 50 gece çalışıyor ancak sonuç yine hüsran. Üçüncü kez ne yapması gerektiğini anlayan Azor Ahai büyük bir kederle kılıcını 100 gün 100 gece dövüyor. Bittiğinde ise kılıcı suya sokmak yerine karısı Nissa Nissa’yı çağırıyor. Kılıcı karısının kalbine saplayan Azor Ahai, karısının ruhuyla kılıcı birleştiriyor ve Işık Getiren’i oluşturuyor.

Kehanetimiz de burada başlıyor. Asshai’nin antik kitaplarına göre Azor Ahai karanlıkla, ki bu durumda Ak Gezenlerle, savaşmak için bir kez daha doğacak. Uzun bir yazın sonunda soğuk ve kötü karanlık dünyada yükselmeye başladığında Azor Ahai bir kez daha Işık Getiren’i ortaya çıkacak. Ve tüm bu savaşın sonunda Azor Ahai yenilirse, dünyayı kurtarabilecek tek bir kişi dahi olmayacak. Peki yeni Azor Ahai’miz kim?

Bu durumda esasen teoriler pek çok ismi işaret etse de son olaylar ışığında Azor Ahai’nin ya Daenerys ya da Jon Snow olduğunu düşünüyoruz. Bunun en önemli sebeplerinden biri Azor Ahai’nin Prens Aerys ve Prenses Rhaella’nın soyundan geleceği kehaneti. Bu koşulu hem Jon hem de Daenerys sağlıyor. Daenerys bizzat Aerys’in kızıyken, Jon Snow da Daenerys’in ağabeyi Rhaegar’ın kanından geliyor. Azor Ahai’nin ejderhaları taştan uyandıran ve onlara hükmeden kişi olması gerekiyor aynı zamanda. Bu noktada Daenerys iki koşulu da sağlarken Jon Snow’un da istese hükmedebileceğini dizide gördük. Zira Drogon, Jon Snow’a oldukça uysal davrandı. Bu durumda bahisler bu iki karakter üzerinde yoğunlaşıyor. Ancak bu ne demek?

Azor Ahai kılıcı Işık Getiren’i yaratmak için çok sevdiği karısını öldürmek zorunda kalmıştı. Jon ve Daenerys arasında filizlenen ilişki ışığında Işık Getiren’i yaratmak için birinin diğerinin kollarında ölmesi gerekiyor gibi görünüyor. Bu durumda dünyanın geleceği adına karakterlerden biri kendini feda edecek gibi. Öte yandan kehanetlerin eğilip bükülebileceği, metaforlarla süslenebileceğini de unutmamak gerek.

Elbette Azor Ahai için başka teoriler de mevcut. Mesela Jamie Lannister gibi. Ancak Jamie ne yazık ki elimizdeki bilgilere göre kehanetin pek çok koşulunu tamamlayamıyor. Öte yandan Cersei’nin kalbine bir kılıç saplayıp onu öldürerek Işık Getiren’i ortaya çıkaracağına inanan hatrı sayılır insan bulunuyor.

Kayıplardaki karakterler

Benioff ve Weiss’ın senaryoyu klasik dizi çizgisinde yazdığı düşünülürse birkaç bölümdür gösterilmeyerek unutturulmaya çalışılan karakterlerin bir anda sezon finalinde ortaya çıkmasına şaşırmayız diye düşünüyoruz. Bunlardan biri de Euron Greyjoy. Jamie Lannister’ın yokluğunda Cersei’nin kafa kafaya verip tuzaklar kurabileceği Euron Greyjoy’un ne kadar dengesiz bir karakter olduğunu birkaç bölümde çabucak kavradık. Her ne kadar kitaptaki Euron’a zerre benzemese ve adeta bir Joker yaratılmaya çalışılsa da bu karakter dizi evreninde hala yaşıyor. Yeni bölümde ortaya çıkıp pis bir tuzakla kendini hatırlatması işten bile değil.

Bir de Bran Stark var. Sevgili Bran Stark, duvarın ötesine gidip, tek parça dönmeyi başaran Bran Stark. Döndüğünden beri işe yarayan tek bir şey yapmamak için kendini parçalayan karakterimiz odasından da çıkmıyor. Bran Stark’ın kendini sezon finaline sakladığına inanmak istiyoruz. Zira karakter artık mantıklı bir şeyler yapmazsa çatlayacağız. Bran’ın önümüzdeki bölümlerde en azından gidişatı değiştirecek ya da en kötü Serçeparmak’ı öldürtecek bir hamle yapmasını diliyoruz. Bu sezon için beklentimiz düşük ancak gelecek sezonda Bran’ın ejderha kontrol etmesi ise dizide en çok görmek istediğimiz sahnelerden biri. Tabii Bran’ın zaman yolculuğu yeteneğinin sınırları tam olarak açıklansaydı daha geniş tahminlerde bulunmak da mümkün olabilirdi.

Arya konusunda konuşma ise çok zor. Bu sezon sürprizlerle dolu olan Arya’nın motivasyonunun bir anda aile içi çatışmalara evrilmesi izlemek biraz can sıkıcı oldu. Serçeparmak’ın Stark kızlarını elinde bu kadar kolay oynatabiliyor olmasına hayret ediyoruz. En azından Arya adına… Onca eğitimin ardından koşarak tuzağa düşmek karaktere yakışmadı. Ancak Arya’nın “yüzler” sayesinde bir sürprizle finale katkıda bulunma olasılığının oldukça yüksek olduğunu düşünüyoruz. Geçtiğimiz bölüm Sansa’nın Brienne’i Kral Topraklarına gönderme gibi korkunç bir karar vermesinin ardından Sansa üzerine konuşmak dahi istemiyoruz.

Sezon finali 81 dakikalık bir görsel şölenle geliyor ve 81 dakika gerçekten çok ama çok uzun bir süre. Senaristlerin bu süre zarfında hemen her şeyi açıklığa kavuşturmasını elbette beklemiyoruz ancak dizi son sezondan önce muhteşem bir kapanışı hak ediyor diye düşünüyoruz. Belki Sansa’ya olan kızgınlığımızı dahi geçirecek bir şeyler olur, kim bilir… Ancak Benioff ve Weiss’ın yedinci sezonu yazım tarzından anladığımız kadarıyla sezon finali bir yıl boyunca bizi meraktan kıvrandıracak bir şekilde bitecek gibi görünüyor.

Log

Öktem Ersoy

Her gün, Star Wars yaşam türlerini bir gün tüm evrende görme ütopyasıyla uyanan Öktem tam bir teknoloji aşığı. iOS, Android gibi taraf tutmalardan uzak kalarak 1 ve 0'lardan oluşan dünyanın tamamını kollarını açarak kucaklayan Öktem Ersoy, Serinletici'de F1 ve teknoloji editörlüğü yapıyor.

You may also like...