İnsanoğlunun en ‘derin’ icadı

Share

‘Derin düşünceler bizden sorulur’ havası, dünyanın en eski icatlarından biridir. İcat edilecek bir şey bulamayan insanoğlu, boşluktan sıkılıp böyle bir şey keşfetmiştir. Bu icat elden ele, kulaktan kulağa hızla ayılmış ve bir akım haline gelmiştir: Derin karakter akımı!

İlk çağlardan bugüne insanların en büyük takıntısı ‘derinlik algısı yaratabilmek’. Ayaküstü kahve içerken varoluşçuluktan bahsetmek, ulu orta yerlerde Edgar Allan Poe okumak, iki kadeh içkinin yanında dünyayı kurtarmak ve ayılınca ‘batsın bu dünya’ diyerek akşamdan kalma girdabında boğulmak; derin insanların en belirgin özelliklerindendir.

Alelade insanlar gibi ‘her şey dahil’ tatile gitmez derin insanlar. Onlar illa ki otostop çekerek maceraya atılacaklar, bilmedikleri yerlerde kamp kuracaklar, kendilerini vahşi doğaya vuracaklardır. Çünkü derin karakter akımının kölesi olmak bunu gerektirir.

En önemli özellik, işe biraz gizem katma zorunluluğu!
Ne yaparlarsa yapsınlar muhakkak gizemli olmak zorundadırlar. İçilen sigaradan, okunulan romana ve takılan şapkaya kadar her aşamada gizemli bir hava yaratılmalıdır ki, geçtiğiniz hayatlarda iz bırakabilsinler…

Bırakın şu gizemli, derin havaları; yüzünüzün yarısının anca göründüğü portreleri, otobüste gösteriş olsun diye okuduğunuz karikatür dergilerini ve sizi daha derin gösteren kalın çerçeveli gözlükleri…

Derin bir karakter ise istediğiniz, göstermelik karakterlerinizden sıyrılın, olmak istediğiniz kişiyi bırakın; olduğunuz kişiye odaklanın.

Neval Erbak

Kocaeli Üniversitesi Radyo, TV ve Sinema bölümü mezunu olan Neval, İletişim Fakültesi radyosunda yayınlanan ‘Dört Köşe’ adlı programıyla, Aydın Doğan Vakfı 23. Genç İletişimciler Yarışması İşitsel Dal/Müzik Programı kategorisinde 1.'lik ödülü kazandı. Neval, Serinletici'de kültür-sanat, yaşam-eğlence üzerine yazılar yazıyor.

You may also like...