Kendimizi olduğumuzdan daha zengin sanıyoruz

Share

Kişilerin sahip oldukları servete yönelik yanlış algıları, harcama ve borçlanma kararlarında gereğinden daha cesur olmalarına ve yanlış kararlar almalarına sebep oluyor.
Her gün milyarlarca insan ekonomik sonuçları olan kararlar alıyor. Yeni bir tişört almaktan tutun da ev için kredi çekmeye kadar birçok eylem kişinin finansal geleceğine etki ediyor. Peki insanlar bu kararları alırken her zaman artısını eksisini düşünüyor mu?

Davranışsal ekonomi alanındaki çalışmalar durumun öyle olmadığını gösteriyor. Örneğin birçok Amerikalı emeklilik için daha fazla para biriktirmesi gerektiğini düşünüyor ancak çok azı gerçekten hedeflediği miktarda birikim yapıyor.

Psikologlar ve davranış bilimciler insanların niyetleri ile davranışları arasındaki farkın çoğunlukla bilişsel önyargıdan kaynaklandığını biliyor. Bilişsel önyargı, bireysel karar ve yargıları etkileyen sistematik düşünme hataları olarak tanımlanabilir. Bu kavram ekonomik kararlarımızın öz kontrol problemlerinden, kısa vadeli düşünceden ve zaman içinde tercihlerin değişmesinden nasıl etkilendiğini açıklıyor. Örneğin yapılan araştırmalar kredi alırken, bu kredinin getireceği yükü hafife aldığımızı gösteriyor. Bu yüzden de ödeyebileceğimizden daha fazla kredi çekiyoruz.

Bir diğer sorun ise bir şeyi satın alırken bedelini elimizdeki paraya değil toplam servetimize göre değerlendirmemiz. Bu sebeple satın alacağımız şeyin değerinin daha az olduğuna inanıyoruz. Örneğin 25 TL’lik bir tişört almak istediğimizde bunu cebimizdeki 100 lirayla değil de bankada duran 10 bin lirayla karşılaştırıyoruz. Böylece 25 TL gözümüzde çok değersiz kalıyor.

woman money ile ilgili görsel sonucu

Servet algısındaki ön yargı
Milano’da bulunan Università Cattolica del Sacro Cuore bünyesinde çalışma yürüten araştırmacı Alberto Cardaci bilişsel önyargılar, servet algısı ve makroekonomik istikrarsızlık üzerine yoğunlaşıyor. Bireysel ekonomik davranışlar ve sosyal bilişsel psikolojiden elde edilen bulguları deneysel ekonomi yöntemleriyle birleştiren araştırmacı, bazı insanların gerektiğinden daha fazla harcamasının sebebinin servet algılarındaki yanılgı olduğu hipotezini inceliyor. Yani insanlar daha fazla paraya sahip olduklarını ya da çok fazla borçları olmadığını düşündükleri için daha fazla harcama yapıyor. Buna “kaldıraç (borcun özsermayeye oranı) önyargısı hipotezi” deniyor.

Araştırmacılar kaldıraç önyargısını test etmek için bazı deneyler gerçekleştirdi. İlk sonuçlara göre katılımcıların yüzde 78’i sahip oldukları servet konusunda yanlış bir algıya sahip. Algı, servetin ne şekilde muhafaza edildiğine göre değişiklik gösteriyor. Araştırmacılar bu yanlış algının kişinin tüketim ve borçlanma kararlarında önemli bir etkisi olabileceğini ve mantıksız kararlar almasına sebep olabileceğini düşünüyor.

woman car buy ile ilgili görsel sonucu

Büyük krizlerin kısmi açıklaması
Bu davranış sadece borçlanan kişiyi değil, borç veren kişiyi de etkiliyor. Borçların ödenmemesi, karşıdaki kişinin de zor durumda kalmasına, daha geniş anlamda da kredi pazarının zarar görmesine sebep oluyor.

Bu durumu daha geniş bir ölçeğe taşıdığımızda, makroekonomik dalgalanmaların kısmi sebeplerinden birinin, artan borçlanma olduğunu görmek mümkün. Çok sayıda insan kendisini olduğundan daha zengin görürse tüketim olmaması gereken seviyelere çıkar ve ödenmesi mümkün olmayan miktarda borç alınabilir. 2007’de ABD’de yaşanan ekonomik krizin en önemli sebeplerinden birisi hane halkı borçlanmasının ülkenin gayrisafi yurt içi hasılasının iki katının üzerine çıkmasıydı. Bu yıllarda Amerikan toplumu kısa bir sürede “borçla ilerleyen” durumundan “borç batağında” durumuna sürüklenmişti.

Tabii ki toplumdaki tüm kişisel borçlar davranışsal yanılgılarla açıklanamaz ancak yanlış servet algısının sadece bireysel seviyede değil makroekonomik seviyede de sonuçları olduğunu göz önünde bulundurmak gerek.

dunyahalleri.com

Neval Erbak

Kocaeli Üniversitesi Radyo, TV ve Sinema bölümü mezunu olan Neval, İletişim Fakültesi radyosunda yayınlanan ‘Dört Köşe’ adlı programıyla, Aydın Doğan Vakfı 23. Genç İletişimciler Yarışması İşitsel Dal/Müzik Programı kategorisinde 1.'lik ödülü kazandı. Neval, Serinletici'de kültür-sanat, yaşam-eğlence üzerine yazılar yazıyor.

You may also like...