Serinletici Sinema Kulübü yine bir pazartesi gecesinde hayalperestlere umut ışığı olmaktan vazgeçmiyor. Haftanın filmi Finding Neverland ile ilhamını bir çocuğun gülüşünde, küçük bir yavru köpeğin gözlerinde, bir kar küresinin içindeki kar tanelerinde bulan herkese selam olsun…
Barrie bir yazardı.
Barrie ve karısı pek de iyi anlaşamıyorlardı. Karısının sürekli ön planda olma çabası ve statü atlama merakı Sir James Matthew Barrie’yi bunaltıyordu. Dahası Barrie için işler hiç de beklediği gibi gitmiyordu. Barrie bir yazardı, oyun yazarı. Fakat şimdiye kadar ne yeteneğini kanıtlayabilmiş ne de gelecek vaat eden bir oyuna imza atabilmişti.
Kader…
Barrie kariyerinde olduğu gibi evlilik hayatında da pek başarılı değildi. Karısı durmadan kendisine yeterince ilgi göstermediğinden şikayet ederken Barrie de bir yandan yazar olmak için uğraş veriyordu. Bu sırada Barrie’nin tanıştığı güzel bir kadın ve onun oğullarının hayatını değiştireceğinden habersizdi.
Hayat bazen çok ama çok zordu.
Sylvia Davis, kocasını kaybetmişti. Dört oğluyla hayata tutunmaya çalışıyordu. Bir yandan ölümcül bir hastalıkla baş ederken bir yandan da çektikleri para sıkıntısını çocuklarına yansıtmamaya çalışıyordu. Bir de şu yeni tanıştıkları adam vardı: Sir James Matthew Barrie. Daha kim olduğunu bile bilmiyordu fakat çocukları onu şimdiden fazlasıyla sevmişlerdi.
Adeta bir masal…
Barrie’nin içindeki yazma tutkusu Mrs. Davis ve çocukları sayesinde ortaya çıkmıştı. Barrie’nin uzun zamandır beklediği ilham perisi bu haylaz ve hayalci çocukların gözlerinde parlayıvermişti. Onlarla vakit geçirmeye başladığında her şey uçup gidiyordu. Bilinmeyen bir ülkede bilinmez maceralara doğru yol alıyordu. Sopalar kılıçlara, uçurtmalar ise perilere dönüşüyordu. Barrie adeta bir masalın içinde yaşıyordu.
Gerçekten uçuyor musun Peter Pan?
Karısının karşı çıkmasına, içinde oldukları toplumun ayıplamasına karşın James Barrie çocuklarla çocuk olmaktan vazgeçmeyecekti. Bu aile tam da hayalinde kurduğu gibiydi. Tek eksik kendisiydi. Çocuklarla hayalini kurdukları her şeyi sayfalara döküyor ve imkansızlıklardan oluşan bir dünya kuruyordu. Bu dünyanın en harika kahramanı ise uçan bir çocuk olan Peter Pan idi.
Söz konusu ilham perileri!
James Barrie, Davies ailesinden ilham alarak asla büyümek istemeyen çocukların hikâyesini yazmaya karar verdi. Ve yazdı da… James ve Davies ailesinin söz konusu hayaller ve ilham perileri olduğunda söyleyecek bir çift sözleri var: Vazgeçmeyin, inat edin, imkansızı hayata geçirin, hayal edin!
İyi seyirler…