Ne Okuyalım: Serinletici Kitap Rafı

Yağmurların, fırtınaların ve gri bulutların eksik olmadığı bir haftadan herkese merhaba! Yazdan beklediğimiz bol eğlence ve bol D vitamini, yerini pencereden yağmuru izlemeye bırakıverdi. Temmuz ayında değil miyiz diye içten içe isyan edebiliriz; fakat bunun bir yararı olmayacağını baştan söylemeliyiz.

Peki neyin yararı olur? İçimizde güneşler, mavi bulutlar, deniz ışıltısı hissettiren mucizevi kitaplar.

Serinletici Kitap Rafı haftanın kitaplarını gururla sunar. Kimse yazın gelmediğini söyleyemez, değil mi?

Keyifli okumalar, bol güneşli günler…

Haruki Murakami / Sputnik Sevgilim

Sen benim bir parçamsın… Ben âşık oldum. Şüphe yok. Buz soğuktur, gül kırmızı. Ve bu aşk beni sürükleyip bir yerlere götürmeye çalışıyor; öyle güçlü bir akıntı ki ondan kendimi korumam neredeyse olanaksız. Ama artık dönüş yok. Kendimi bu akıntıya bırakmak dışında bir şey yapamam. Yanıp kül olsam da, yok olup gitsem de. Japonya’dan bir Yunan adasına uzanan, üç kişiyi birbirine kenetleyen büyüleyici bir aşkın hikâyesi. Haruki Murakami’den düşlerinize sızacak bir roman…

William Shakespeare / Bir Yaz Gecesi Rüyası

Bugünün edebiyat ve tiyatro dünyasında gereğince vurgulanmamış bir gerçek var: Shakespeare’in ne denli “büyük” olduğu değil, ne denli “ünlü” olduğu gerçeği. Birincisi, anlamı bulanık, öznel, sağlamasını yapması zor, genel bir yargı; ikincisiyse kanıtlarıyla ortada.

İngiliz (ve bir ölçüde Amerikan) dili, edebiyatı, kültürüyle ve Batı tiyatrosuyla yakından ilgilenen hiç kimse Shakespeare’i sevmese bile, bilmeden edemez – niye sevmediğini bilmek için bile olsa.

shakespeare bir yaz gecesi rüyası ile ilgili görsel sonucu