Kendine Yabancı – Fikret Yıldırım

Share

Kitabı okumadan önce (arka kapağını okuduğumda) klasik 50’li yaşlarında olan evli ve zengin  bir adamın bir anda genç bir kadın olan Ela ile yaşadıkları aşkı okuyacağımı düşünüyordum. Ancak yanılmışım. Çünkü bu romanda sadece bir aşk anlatılmıyor. Aynı zamanda Ela’nın yaşadıklarından sonra kendini anlaması, dinlemesi ve tanımasını da okuyoruz. Bu yüzden bu kitap aşk kitabı dersem kitaba haksızlık etmiş olurum.

“Önemli olan korkuların sebeplerini bulmuş olman. Bundan sonrası daha kolay olacak. Tüm diğer duygularımız gibi korku duygusu da her zaman bizimle birlikte yol almaya devem edecektir değil mi? Onun varlığını kabullenmek ve bu duyguyla baş edebilmek için diğer tüm duygularımız için geçerli olan yola başvurmak gerekiyor. Duygularımızı eğitip onu kendi denetimimiz altına alırsak onun bize istediği zaman istediğini yaptırmasını engellemiş oluruz.”

Kitapta karakterlerin psikolojilerinin (iç seslerinin, rüyalarının, geçmişlerinin) irdelenmesi yazarın psikolojiye meraklı olduğunu ve Freud’dan etkilendiğinin bir kanıtı. Aslında kişileri oldukları konumlara göre yargılanmanın yanlışlığını bir insanı tanımadan onun hakkında fikir sahibi olmanın tutarsızlığını okuyoruz. Ana karakter olan zengin evli adam Arif’i kurtaran kişilerin evsiz olması bunun en büyük kanıtı.

Yazar karakterlerin yaşamlarını sorgularken aslında okuyucunun hayatını da etkilemek ister. Okuyucuya hayatını sorgulamasını ister. Bunu da Ela karakterini yaratarak onun benliğini bulmasını anlatarak yapar.

“Her insan değişme potansiyeli taşıyan bir tohum taşır içinde. O tohum ki günü geldiğinde toprağa kavuşup filiz verecek ve içindekini dışarıya taşıyıp değişimini başlatacak. Ama bu tohumun içinde gelişip serpilebileceği ortamın da yaratılması lazım. Bunu sağlamak için de emek sarf etmen gerekiyor. Sonra da bunu sevgi kavramını öğrenmek ve kuvvetlendirmek için kullanman gerekiyor. Yani biraz daha çaba sarf etmen lazım.”

Kitabın en sevdiğim yani beni şaşırtması oldu. Eğer bir kitapta kişilerin psikolojilerine değinilmesinden hoşlanıyorsanız bu kitabı tavsiye ederim.

“Herkes kendi yarattığı hapishanenin, kaçış anahtarıyla birlikte yaşar. yeter ki o hapishaneden çıkmayı gerçekten iste.”

“Aslında her kitap kendine kurmak istediğin yaşamın haritalarıdır.”

Fulden Ufacık

İstanbul Üniversitesi’nde işletme eğitimi gören Fulden, okuduğu kitaplar ile kitap sevgisi aşılamayı amaçlıyor. Onun istediği hayatınızdaki dertlerden beş dakika bile olsa uzaklaşıp başka dünyalara yelken açmanızı sağlamak.

You may also like...