by Serinletici Sinema Kulübü bu hafta aşkı çapkınlık zanneden bir beyefendinin nasıl da tüm dünyasının tepetaklak oluşuna şahitlik ediyor. Soruyoruz sizlere: Çapkınlığı tahtından edebilecek şey müthiş bir kalp çarpıntısı mıdır yoksa umulmadık bir cesaret mi?
Pazartesi gecesi sinemasında ‘Casanova’ filmini büyük bir incelikle konuk ediyor ve başrol oyuncusu Heath Ledger’a selam gönderiyoruz.
Terk edilmişti.
Giacomo henüz küçük bir çocukken annesi tarafından terk edilmişti. Annesi büyük bir aktris olma hayali kuran güzel bir kadındı. Giacomo ise annesinin sevgisine ve şefkatine ihtiyaç duyan küçük bir çocuk. Annesi, günün birinde küçük oğlu için döneceği sözünü vererek kayığına binip uzaklaştı. Giacomo ise büyükannesiyle baş başa kaldı. Yıllar geçse de Giacomo annesini beklemekten bir an olsun vazgeçmemişti.
Venedik’in meşhur aşığı…
Aradan geçen yıllar Giacomo’ya ünlü bir lakap hediye etmişti. Bu hediye için kendisi de bir hayli çaba göstermişti. Kendisi Venedik’in en meşhur aşığı Casanova idi. Güzel bir kadın görünce dayanamaz mutlaka kalbini çalmak isterdi. Zafer peşinde koşmuyordu aslında, ömür boyu sürecek bir anın peşindeydi. En azından karşısındaki güzel kadınları buna inandırmıştı.
Bağlan(a)mazdı.
Kadınlar ona bağlanırlar fakat Casanova bağlanmazdı. Hayattaki ilk kuralını daha küçük yaşında terk edilince öğrenmek zorunda kalmıştı. Belki de bu terk ediliş onu kadınlara karşı böylesine umursamaz hale getirmişti. Ne olursa olsun kazandığı şöhreti yüksek mercilerin de dikkatini çekmişti. Engizisyon bu ahlaksız adamın peşine düşmüş, onu yakalamayı onur meselesi haline getirmişti.
Saygıdeğer bir eş…
Üst rütbeli yakın arkadaşları bile Casanova’yı korumakta zorlanıyordu artık. Venedik’in günah şehri olarak anılmasındaki en büyük etkenlerden biriydi Casanova ve eğer uslu durmazsa onu korumaya kimsenin gücü yetmeyecekti.
Tabii kendine iyi bir aileden gelen saygıdeğer bir gelin bulabilirse iş değişirdi. O zaman kötü şöhreti bir kenara bırakılır ve karıştığı skandallar yavaş yavaş unutulurdu. Ekselanslarının buyruğu ile kendine uygun bir eş seçti; fakat müstakbel eşiyle evlenmeyi kafasına koymuş delikanlıyı da kendine düşman edindi.
Arapsaçı.
Victoria masumluğuyla nam salmış güzel bir genç kızdı. Onunla evlenmesi demek, adını aklaması ve şafak vakti asılmaktan kurtulması demekti. Fakat genç kıza aşık olan Giovanni küçük de olsa bir sorun teşkil ediyordu. Giovanni’nin kendisini düelloya davet etmesiyle işler kızışmış, delikanlının yerine ablası Francesca’nın katılmasıyla olaylar arapsaçına dönmüştü.
Sınanacaktı…
Casanova çok geçmeden aradığı gelin adayının Victoria değil de Francesca olduğunu anlamıştı. Fakat kendisini birkaç adım önden takip eden günah dolu şöhreti ne yazık ki mutluluğa bu denli kolay ulaşmasına izin vermeyecekti. Cesareti ve kalbi sınanacaktı; hem de pek çok kez. Hayatında ilk defa kendi çıkarlarından bile önde tuttuğu bir kadın vardı ve onu kaybetmemek için elinden geleni yapacaktı.
İyi seyirler…
Serinletici Sinema Kulübü puanı:
Fragman:
