Gençlik dizilerini izlemeyi seviyoruz bu bir gerçek. Gençlik kokan dizilerin bize sunduğu ne olabilir ki diye merak edenler olabilir. Cevap çok basit: Hata. Gençken yapmayı en çok sevdiğimiz ve ne yazık ki yaşımız ilerledikçe gerçekliği riske atmayı pek de uygun görmediğimiz bir şey var bu dizilerin temasında. Hata var ama pişmanlıktan eser yok.
Yasaklara karşı asi duruş, ailelerin koruyucu çemberinden çıkmak için savaş, ilk aşkın kavurucu tutkusu, yalanlar, aldatmalar, küçük çapta entrikalar ve tabii ki hiç sönmeyecekmişçesine yanan gençlik ateşi…
Hiçbir zaman yetişkin olmayacakmış gibi anın tadını çıkaran, dibe batmaktan korkmayan, fonda çalan müzikleri hayatının odak noktası yapan bu gençleri izlemek bizlerde hipnoz etkisi yaratıyor. O zamanlara dönüyoruz, o zamanları yaşamak istiyoruz. Tekrar ve tekrar…
Dolayısıyla kimilerince hor görülen bu ‘teenage’ diziler büyümekten ve gerçeklikten kaçış en uğrak caddesi. Tabii bir de gençliğe duyulan özlemin açık adresi.