Formula 1’de sıradaki durak gelecek hafta; 28 Temmuz’da koşulacak olan Almanya GP’si.
Geçtiğimiz yıl (2018) Sebastian Vettel, şampiyonada elde ettiği avantajı kendi evinde pole pozisyonu ile pekiştirmişti. Ferrari fanları adına her şey rüya gibi giderken Vettel’in yarışta yaptığı kişisel hata sonucu önce yarış galibiyeti, ardından da bitmek tükenmek bilmeyen bir düşüşle şampiyonluk elden gitti.
Öyle bitmek tükenmek bilmeyen bir düşüş oldu ki bu, Vettel’in kişisel berbat performansına Ferrari’nin geliştiremediği 2018 & 2019 araçları da katıldı ve bugün burada, geçtiğimiz yılki Almanya GP’sinin heyecanının çok gerisinde, Lewis Hamilton’ın rahat şampiyonluğuna uzanan bir 2019 sezonu geçiriyoruz.
Ferrari adına işler daha da trajik. Bırakın Mercedes ve Lewis Hamilton ile mücadele etmeyi, takım son grand prix’ler itibariyle ikincilik savaşında Red Bull – Verstappen ikilisine yenilir hale geldi. Takımın zayıf halkası; gönderilme tehlikesi yaşayan Gasly bile Silverstone itibariyle Ferrari’lere yakın performans sergiliyor.
Artık yavaş yavaş 2020 aracına odaklanma duyumlarını aldığımız kırmızılar için canla başla çalışan genç Leclerc dışında, başta takım patronu Mattia Binotto ve en iyi araca sahip olmadan şampiyonluk elde edemeyeceği artık kesinleşen Vettel başta olmak üzere herkesin geleceği tehlikede.
Ayrıca kırmızılarda Mattia Binotto’nun hafta içerisinde teknik direktörlükten alınıp sadece takım patronu olarak bırakılması da, sadece belli konulara konsantre olmasını sağlamaktan çok başarısız yönetici için sonun başlangıcını ifade ediyor.