Ömer’in Çocukluğu – Muallim Naci

Share

Kitabı okurken çocukluğun anıları karşılıyor bizi. Ömer’in sekiz yaşına kadar olan anılarını okuyoruz. Ömer (yazarın kendisi) çocukluğunu okurken 19.yüzyılın geleneklerini, göreneklerini, insanların günlük yaşamını, mahalle kültürünü, mektebini, aile ilişkisini onun yaşadıklarıyla okuyoruz.

Peki Ömer nasıl Muallim Nacı mahlasını aldı?

“Sekiz yaşında iken babası vefat edince annesi ve ağabeyi ile birlikte Varna’ya dayısının yanına yerleşti. Varna’da mahalle mektebinde sülüs yazıyı öğrendi. Hat muallimi Abdülhalim Efendi’nin kendisine verdiği Hulûsi mahlasıyla bazı sülüs levhalar ve bir mushaf yazdı. Bu sırada Arapça ve Farsça dersleri aldı. Varna’da rüşdiye mektebi açılıp Abdülhalim Efendi buraya muallim tayin edilince o da ikinci muallimliğe getirildi (1867). O günlerde okuduğu Giritli Aziz Ali Efendi’nin Muhayyelât’ındaki bir hikâyenin kahramanının adı olan Nâci’yi kendisine mahlas seçti.”

Bu kitabı okurken içindeki çocuğun sesini duydum. Sanki yazarken çocukluğu yanına gelip ona fısıldamış. “Yazacaklarını benim gözümden yaz. O çocukluğun ruhunu okuyucuya akar. Aktararak okuyucu da senin yaşadıklarını okurken kendi çocukluğunun puslu anılarını gün yüzüne çıkarsın. O anılarını hatırlayarak çocukuluğun saflığını tekrardan hatırlasınlar.”

Ve ben de bu hisleri yaşattı. 39 sayfalık anılar. Keşke daha fazla olsaydı dedim. Küçük Ömer ile daha fazla vakit geçirmek isterdim.

“Günün birinde bana bu hatıraları niçin yazdığımı sorsalar, belki de cevap verme gereği duymam. İçimden geldi, yazmak istedim ve yazdım. Kim bilir belki de bu da bir çocukluktur.”

Okurken çocukuluğun en güzel duygusunu yeniden yaşadım. Küçük şeylerden mutlu olma. Hayatın koşuşturmasında bunu unutuyoruz. Bunu tekrardan hatırlattı bana. Mutluluk küçük şeylerin içinde. Bazen bir hayvanın gözlerinin içindeki sevgide, bazen sevdiğin kişi ile güzel anılardan konuşmada, bazen kuruyemişlerde, bazen mahallede. Önemli olan hayata güzel bakmakta geçiyor.

Sıcacık bir anı kitabı. Okurken sizi kendisine çekecek.

“Bir felakete uğrayanı, en çok onun kederini paylaşan ağlatır.”

“Ah! İnsan böyle düşüncesiz olmasa da, herkes hep birbirine iyilik etse, ne güzel olacak!”

“Bir damla gözyaşı, ebedi saadetin vesilesi olabilir.”

“Bütün bütün kitapsız vakit geçirmek istemezdim.”

Fulden Ufacık

İstanbul Üniversitesi’nde işletme eğitimi gören Fulden, okuduğu kitaplar ile kitap sevgisi aşılamayı amaçlıyor. Onun istediği hayatınızdaki dertlerden beş dakika bile olsa uzaklaşıp başka dünyalara yelken açmanızı sağlamak.

You may also like...