by Gözlem gücünün derinlikleri sayesinde evrimin sırlarına adım atan Charles Darwin’in hayatına konuk olmaya hazır mısınız?
Kitap, Charles Darwin’in soy ağacındaki kişileri yani ailesini tanıtarak başlıyor. Bu durumu ben çok beğendim. Bu sayede onun dünyaya geldiği ortamı kafamda canlandırmış oldum. Daha sonra ise onun hayatını, yazdığı kitapları, yaptığı deneyleri, yapılan eleştirleri anlaşılır bir dille aktarılmış. Benim kitapta en çok hoşuma giden şey ise kaynakçalar verilerek bilgi birikimleri ile anlatılanların pekiştirilmiş olması. Bu sayede okuduğunuz ve öğreneceğiniz şeyler kafanızda canlanacak ve yer edinecek. Ayrıca kitabın içinde bulunan fotograflar da bütünlük sağlamıştır.
Darwin’in yaptığı deneylerden haberim vardı ancak bu kadar derinlemesine bilmiyordum. Özellikle kitaplarından alıntılar yapılarak anlatılması benim açımdan daha verimli oldu. Bu sayede onun eserlerini okumaya başlarsam daha net bir şekilde onun düşüncelerini anlayacağım.
“Doğadaki yağmalama ve mücadeleyi, insanlığın düşüdünü ve yükselişini açıklamak uğruna yalnızca bir girizgah yapabilmek adına hiçbir faydası bulunmayan çok sayıda gaddarlık olarak düşünmektense uzun gelişim sürecini açıklayabilmek adına yol gösterici olaylar düşünmek çok daha tatmin edicidir. Bunun uğruna uğraştığımız taktirde, biz ve bizden sonra gelecek nesiller gelişecektir; hayat, yaşamaya değerdir.” Charles Darwin
Peki Charles Darwin kim ve ne yapmış?
Charles Darwin 19.yyda yaşamış ingiliz biyolog ve doğa tarihçisidir. Merakın gücü onu biyolojinin kanatlarına doğru sürüklerken hayatın kendisine ne getireceğinden habersiz The Beagle gemisi ile beş yıl boyunca dört kıta gezdi ve gözlemlerini günlüğüne aktardı. Bu yolculuk sırasında o zamanların meşhur jeoloğu olan Charles Lyell’in ortaya attığı teoriyi destekleyecek nitelikte kanıtlar buldu. Bu teoriye göre; geçmişteki jeolojik süreçlerin bugünlüklerle aynıdır.
Bu yolculukta, canlıların coğrafi dağılımı ve fosiller üzerine yaptığı mükemmel gözlemler sayesinde, türlerin birbirine dönüşümüyle ilgilenmeye başladı ve herkesi yerinden sarsacak o fikrin temellerini oluşturdu. Bu fikir ise Doğal Seçilim.
“Doğal seçilim, belirli bir türde dış çevreye uyum konusunda daha elverişli özelliklere sahip organizmaların, bu elverişli özelliklere sahip olmayan diğer bireylere göre yaşama ve üreme şanslarının daha yüksek olması ve bunun sonucu olarak genlerini yeni kuşaklara aktarabilmeleri yoluyla işleyen evrimsel mekanizma. Böylece dış ortama uyum sağlamakta sorunlar yaşayan bireyler ve genler organizma popülasyonundan tasfiye edilmiş olmaktadır. Ayrıca doğal seçme, doğal ayıklanma ya da doğal seleksiyon olarak da adlandırılır.”
Evrim ile ilgili bu kadar önemli bir bilginin nasıl oluştuğunu okumak beni heyecanlandırdı. Gözlemin ve sabırın birleşimi ile oluşan eserler hakkında bilgileri okurken yeni şeyler öğrenceksiniz ve doğaya bakış açınız değişecek.
“Elimizdekileri göz önüne aldığımızda emin olarak söylenebilecek tek şey, bireyler için hayat nasıl bir yerde son buluyorsa türler için de bunun böyle olduğudur; yaşanır ve bir noktada biter.”
Eğer biyografi türünde kitaplardan hoşlanıyorsanız ve doğaya merakınız varsa bu kitabı mutlaka okumalısınız.
“Binlerce ama binlerce taş birbirine çarparak tok bir ses çıkarıyor ve aynı yöne doğru yuvarlanıyor. Geçen bir dakikanın geri alınamayışı gibi zamanı düşünmeye benziyor biraz. Bu taşlar ki okyanus onların sonsuzluğu; hiddetli müziğin her bir notası, onları yazgılarına doğru iten bir basamak.”
