Bir Küçük Delilik – Arzu Uçar

Share

Öykü türündeki kitapların içindeki öyküleri okurken, o öykülerdeki yaşanmışlık hissi beni etkisi altına aldığında okuma zevkim giderek büyüyüp artıyor. İnce gibi gözüken, içinde on bir öykü -belki de içimizdeki hayatı anlatan yazılar- bulunan Bir Küçük Delilik…

Delilik nedir? Birçok kişiye göre farklı mı olmak? Aslında deli olanın aynı davranışları yapan kişilerin mi olması? Belki cevabı bilinmeyen ancak ince çizginin üzerinde yürünerek hayatı yaşayan bizler için çokça düşündüğümüz, emin olmak istediğimiz cevaplar…

Hayal gücünüzün sınırlarına doğru yolculuk yapacağınız on bir yaşam.. Bu kişileri etrafımızda görüyoruz ancak ya ilgimizi çekmiyor ya da kendilerini silik göstermek için çırpınan kişiler. Onların hikayelerini okumaya hazır mısınız?

Yazarın gözlem gücüne hayran kaldım. Bildiğimiz ya da bilmek istemediğimiz -kaçtığımız- yaşamları gözler önüne sermiş. Öykülerin beni etkilemsinin bir nedeni de karakterlerin iç dünyasının yani neler düşündüklerinin aktarılması oldu. Bu sayede yaşanılan durumun veya olayların içine girilmesi sağlanıyor. Karakterlerin nasıl bir psikolojide olduklarını da öykülerin içindeki belki bir cümleden anlıyoruz.

Peki bu insanlar kim? Belki komşunuz, belki iş arkadaşınız, belki sokakta yürürken gördünüz biri.. Fakat hepsi de bu dünyada yerini almış insanlar. Belki bazılarını yaptıklarından dolayı yargılayacaksınız onları suçlayacaksınız. Peki onların ne hissettiklerini onların penceresinden hayata bakmak istemez misiniz?

Onları tanımak için gelin on bir öyküyü yakından inceleyelim:

İlk öykü Bir Küçük Delilik. Bir ev kadınının yaşadıklarını okuyoruz. Fakat o biraz takıntılı. Bu takıntısı onun hayatını nasıl etkiliyor?

“İnsanlar sevgiye ne garip tepkiler veriyor.”

İkinci öykü Korku. Bir kişinin korku duygusunu nasıl ve neden yaşadığını, bu korkunun onun hayatını nasıl etkilediğini okuyoruz.

“Korkmak çok garip bir his. Göğüs kafesimde bir yanma hissediyorum önce. Yanma aşağılara doğru inerken koltuk altlarım terliyor. Kendime acımaya başlıyorum; o kadar üzülüyorum ki kendim için, sırtımı sıvazlayıp başımı omzuma yaslamak geliyor içimden. Tüm bunlar olurken, onlar izliyorlar beni.”

“Cesareti olmayan adam yarımdır. Çünkü hiçbir işini tamamlayamaz.”

Üçüncü öykü Her Şey Yerli, Herkes Yerinde. Yeni bir şeyler ile tanışmanın, yeni yerler görmenin bir kişinin hayatını etkilerken çevresindeki insanların bu duruma tepkisini ve onun hissettiklerini okuyoruz.

“Bizim dışımızdaki hayat devam ediyor muydu hala? Biz burada, evimizden uzaktayken yatağımız, her gün uyandığımızda ayağımızı bastığımız halı duruyor muydu yerinde? Duruyorsa ne düşünüyordu yokluğumuz hakkında? Olmayışımız ne hissettiriyordu bir akşam yemeği sofrasında? Nasıl ve hangi insan olarak döneceğimizi düşünüyorlar mıydı hiç?”

Dördüncü öykü Bedduası Tavşanın. Köyde yaşayan avcılık yapan İrfan’ın yaşadıklarını okuyoruz.

Beşinci öykü Diyelim Ki Ben Madonna’yım. Çok güzel bir sesi olan, sesine hayran olan birçok kişinin varlığından haberi olan bir kişinin içsel yaşadıklarının yaşamına etkisini okuyoruz.

Altıncı öykü Bir Aşk Meselesi. Anlatıcının aşk hayatı ile ilgili verdiği kararın aşk hayatına ve yaşamına etkisini okuyoruz.

Yedinci öykü Vatan Haini. Kendini nereye koyacağını bilemeyen veya bilen de koyamayan anlatıcının yaptıklarını ve bu yaptıkları sonucunda yaşadıklarını okuyoruz.

“Yaptığınız işler ne kadar insan tarafından görülürse size o ölçüde yapışıp kalıyor.”

Sekizinci öykü Orta Yaş Oyunu. Yüzündeki kırışıkları fark ettiğinde yaşadıklarını, ne hissettiğini okuyoruz.

Dokuzuncu öykü Küçük Prensin Büyük Acıları. Baba figürünün ya da babasının yaptıklarından dolayı onda yarattığı etkiyi, içsel düşüncelerini, babasının hayatına olan etkisini okuyoruz.

Onuncu öykü Ophelia’nın Beklenen Doğumu. Doğacak veya beklenen olan Ophelia için düşüncelere dalan Nina’nın hikayesini okuyoruz.

On birinci öykü A Noktasından Yusuf’un Kuyusuna. Yaşam mücadelesi vererek hayatını devam ettiren çalışıp emeklerinin karşılığını alamadığını düşünen birinin aşk hayatını bu aşkın onun hayatına etkisini okuyoruz.

Fulden Ufacık

İstanbul Üniversitesi’nde işletme eğitimi gören Fulden, okuduğu kitaplar ile kitap sevgisi aşılamayı amaçlıyor. Onun istediği hayatınızdaki dertlerden beş dakika bile olsa uzaklaşıp başka dünyalara yelken açmanızı sağlamak.

You may also like...