Operadaki Hayalet – Gaston Leroux

Share

Lisedeyken müzikalini izlemiştim. O zaman da çok sevdiğimi hatırlıyorum. Bazı yerlerini unutunca ve elimde de kitabı olunca, ilk kitabını okurum sonra da müzikali izlerim, diye düşünerek kitaba başladım.

Kitapla ilgili araştırma yaptığımda yazarın kitapla ilgili şu sözleri söylemiş:

“Ben onu tanıdım gerçekti, ama bir hayalet gibi yaşıyordu.” Gerçek bir karakterden esinlenerek yazılmış bir roman bekliyor sizi.

Yaşanan olaylar Paris’teki Opera Binası’nda geçiyor. Operada yaşanan tuhaf şeylerin sorumlusu olarak “Operadaki Hayalet” adını verdiklerini -Herkese göre farklı bir tipi ve kılığı var.- biri. Gizemlerin olduğu bu binaya Christine Daaé babası öldükten sonra gelmiş ve orada yaşayan bir dansçı. Babası onu müzik aşkını aşılayarak yetiştirmiştir. Ona; müzik meleğinin onu koruduğunu, her zaman onun yanında olacağını söylemiş, Christine ise ona inanmıştır. İşte bu yüzden Erik’in -Operadaki kişilere göre hayalet- ona şarkı söylemeyi öğreteceği söylediğinde onun “Müzik Meleği” artık Erik’tir.

Erik Christine’a müzik dersleri -tabi bunu gizlice ve çirkin yüzünü ondan saklamak için maske takarak – verirken hikayeye üçüncü kişi dahil olur: Raoul de Chagny…
Raoul bir vikonttur ve Christine’a aşıktır. Tabi Christine de ona aşık olunca Erik bu durum karşısında çıldırır. Yüzünü maske takarak gizlemek zorunda kalan Erik için Vikont, aşkını çalmak isteyen bir düşmandır.

Olaylar bu aşk üçgeni sonucu gelişirken sevgisizliğin insan üzerindeki etkisine de tanık oluyoruz. Erik aşık olduğu kişi tarafından sevilmek ister. Onun için her şeyi yapar ancak çirkin yüzü onu -manevi anlamda- ele geçirirken sonunda kıskançlığın soğuk denizinde yüzer.
Bir kişinin dış görünüşü ile yargılandığı bir dünyada Erik’in kendini saklamak zorunda olması belki de insanların düşüncesinde, kalplerinin bir yerlerinde etkili olmasını umuyorum.

Sevgi ve aşkın insanlar üzerindeki etkisini okuyacağınız bir kitap. Gotik edebiyat türünde yazılmış bu kitapta biraz korku, aşk, trajedi, sevgi, nefret ve daha nice duyguyu tadacaksınız. Kitabın sonu beni etkiledi. Bana göre çoğu kişiyi de etkileyecektir. Kimi zaman kızacağınız, kimi zaman sinirleneceğiniz belki de insanın kendini sorgulamasını sağlayan bir kitap. Özellikle de sevginin önemini yeniden hatırlatan bir kitap. Eğer bu tarz kitaplar okumaktan hoşlanıyorsanız bu kitaba mutlaka bir şans verin. Daha sonra da müzikali izleyin.

“Bazı müzikler öyle fecidir ki, ona yaklaşan herkesi yakıp kül ederler.”

Fulden Ufacık

İstanbul Üniversitesi’nde işletme eğitimi gören Fulden, okuduğu kitaplar ile kitap sevgisi aşılamayı amaçlıyor. Onun istediği hayatınızdaki dertlerden beş dakika bile olsa uzaklaşıp başka dünyalara yelken açmanızı sağlamak.

You may also like...