by Yaşadığı döneme göre korksuzca ve özgürce düşüncelerini söyleyen biri Pico. Rönesans Dönemi’nde yaşadığı için düşüncelerin söylenmesinin kısıtlılığını da ele almak gerekiyor.
Bana göre kitap ince olsa da yavaş yavaş okumanız gerekiyor. Din konusunu -İslam, Hristiyanlık, Yahudilik- araştırarak bunları felsefe ile bütünleştirmiş söylevinde. Kitabın içinde bulunan dipnotlar benim okumamı kolaylaştırdı. Neden böyle bir tez sunduğunu anlamamı sağladı.
Ona göre; Tanrı insanı seçme özgürlüğü olan bir varlık olarak yaratmış. Bu da diğer canlılardan onu ayıran en büyük özellik. İsterse kendini geliştirebilir, istemezse geliştirmez. Bu döneme göre Hümanist bir yaklaşım olduğu için Hümanizm’in temellerini de atmaya başlamış.
“Keldanilerin: “İnsan değişkenlik gösteren doğasıyla birçok biçimi olan bir canlıdır.”
Kitapta ilgimi çeken kısım Platon ve Aristoteles’in felsefik düşünceleri ele alarak dinleyicilerine bilginin önemini, düşüncenin gerekliğinin bahseder. Tanrı’nın yanına gitme -yukarıya çıkmayı- Platon’un akıl yoluyla ulaşılacak yer ile aynı şey olarak görür. Bunu da tezleri ile savunur.
Kitabın içinde Pico’nun hayatının anlatıldığı bir bölümün olmasını baya sevdim. Bu sayede onun hakkında bilgim olmuş oldu. Üstelik Thomas More’un yazmış olduğu biyografiyi çevirmeleri de hoşuma gitti.
“Özgürlüğü bütün her şeyden çok seviyordu. onu, özgürlüğe yalnızca doğal bir temayül değil, aynı zamanda felsefe çalışmaları da sürüklüyordu.” Thomas More
Rönesans Dönem’ini daha iyi anlamanıza yaracak bir eser. Eğer bu tarz kitaplar okumaktan hoşlanıyorsanız bakabilirsiniz.
