by Başrolünü Renee Zellweger’in oynadığı bu tatlı kaçık kadını hangimiz kendine yakın hissetmedik? İster ilk filmi ister sonuncusunu izlemiş olun, Bridget aynı Bridget… Ve evet, hepimiz onda kendimizden pek çok şey buluyoruz.
Sakarlıkları, kararsızlıkları, başarıları, aşkları, aşksızlıkları, şanssızlıkları ve daha pek çok trajikomik detayıyla, hayatımız bir film sahnesi gibi gözlerimizin önünden geçmesine neden olmuyor mu? Bir yanımızda hep bir Bridget’lik var sanki! Peki bizde ve Bridget’t olan o aynı şeyler neler? Özetle Bridget Jones’a benzemek için 5 nedeni sıralıyoruz, buyurun buradan bakın:
1- Erkekler kafasını karıştırıyor çünkü Bay Doğru’yu bulmak hiç de kolay değil: Hangimiz bugüne kadar o doğru erkeği bulmak için en kolay yoldan geçti? Cevap: Hiçbirimiz. (İçinizde şanslı bir kişi varsa, üzgünüz; onu görmezden geliyoruz.) Çünkü erkekler, Bridget Jones’un sözlüğünde çözülmesi oldukça zor yaratıklar. Yalan söyleyeni mi dersin, işkoliği mi, anne kuzusu olanı mı yoksa burnundan kıl aldırmayanı mı? Hem kalbimizi hem beynimizi yormayan bir erkek bulmak, günümüzde iyice zorlaştı. Evlenenleri de hesaba katacak olursak, iyiler giderek azalıyor. Tıpkı Bridget Jones gibi sıkça arada kalıyor, çoğunlukla da seçimlerimizde hatalar yapıp iyileri kaçırıyoruz. Hedefe tam isabet eden kadınlara da imrenerek bakmaktan başka tercihimiz kalmıyor.
2- Hep ince hep fit olmak zorunda çünkü rakipleri çok: Eğer diğer kadınları kendimize rakip olarak görüyorsak zaten işimiz iş! Hem ince hem fit olmak, sporu ihmal etmeyip sağlıklı beslenmeye çabalamak, koca popomuzla vedalaşabilmek için istikrarlı bir diyet yapmak! İlk filmde izlediğimiz Bridget, bakın bakalım son filmde nasıl? Bunun tek ölçütü, yukarıda saydıklarımızdan geçiyor ve evet biz de sıklıkla bunları yapmak için uğraşıyoruz.
3- İşinde başarılı çünkü o ne istediğini biliyor: Bridget Jones’un iş deneyimlerini hatırlayın. Sonrasında nasıl yükselişe geçtiğini de. Haber muhabirliğinde başta tökezleyip sonra hızla yükselen Bridget, egolarının esiri olmadan ve kimseyi ezip geçmeden adil bir başarı kazanıyor. Bunun en büyük nedeni ne istediğini bilen bir kadın olması. Ve işin en güzel yanı işini severek ve espriyle yapması.
4- Arkadaşlar önemlidir: Çünkü onlarsız bu hayat doğru düzgün yürümez. Hayatımızda bir elin parmağını geçmeyen dostlarımızla mutluyuz. Daha fazlasına gerek yok çünkü kalabalığın yorucu bir şey olduğunun farkındayız. Başına ne gelirse gelsin üç arkadaşının yardım eliyle toparlanan Bridget gibi biz de onlarsız yapamayacağımızı çok iyi biliyoruz.
5- Hayatta sakarlıklarımız, dibi görmüşlüklerimiz olabilir ama… Sisli günler, yağmurlar ve hatta fırtınalarla boğuşmasını biliriz. Bunları alt etmeye çalışırken yanlışlıklar, türlü sakarlıklar yapıp kendimizi boşuna yorabilir, maceralar içinde kaybolup başımıza işler açabiliriz ama düşmesini bildiğimiz gibi kalkmasını da biliriz. Ve sonunda o yorgun gülümsemeyle her şeyi geride bırakmayı başarırız. Tıpkı Bridget Jones’un yaptığı gibi.
Women’s Health
