EURO 2016’da İlk Turun Ardından

Share

Fransa’da düzenlenen 15.Avrupa Futbol Şampiyonası’nda ilk tur maçları tamamlandı. Grup maçlarının ardından 24 takıma başlayan turnuvada yoluna devam eden takım sayısı 16’ya düştü. Favorilerden Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere ve İspanya yoluna devam ederken, A Milli Futbol Takımımız grubunu üçüncü sırada bitirdi ancak en iyi üçüncüler arasına adını yazdıramadı ve Euro 2016’ya veda etti.

Spor editörümüz Anıl Yazar, son 16 turuna kalan takımları sizler için değerlendirdi.

Fransa

Ev sahibi Fransa, Romanya, Arnavutluk ve İsviçre’nin olduğu grubu 7 puanla lider tamamladı. İkinci turda İrlanda Cumhuriyeti’nin rakibi olan Horozlar, grup aşamasında Romanya ve Arnavutluk maçlarında kapalı savunmaya karşı ofansif üretkenlikte sıkıntılar yaşadı. Romanya’yı Dimitri Payet’in 88.dakikadaki golüyle geçen Fransızlar, Arnavutluk karşısında da kilidi ancak son dakikalarda açabildi. Karim Benzema’nın kaset skandalı nedeniyle milli takıma alınmamasının ardından teknik direktör Didier Deschamps forvette Olivier Giroud’a şans verdi. Pogba, Griezman, Payet gibi önemli isimlere sahip olan Fransa’da Giroud’nun üçüncü bölgedeki pas istasyonunu sağlamada aksadığını söylemek mümkün. Grup aşamasında bireysel yetenekleriyle kilidi çözen Fransızların, turnuvanın ilerleyen turlarında dişli rakiplere karşı göstereceği performans soru işareti olarak gözüküyor.

Almanya

Son dünya şampiyona apoletiyle turnuvaya gelen ve her daim favorilerden biri olarak gösterilen Almanya, grup aşamasını lider olarak tamamladı. Polonya, Ukrayna ve Kuzey İrlanda’nın olduğu grubu 2 galibiyet ve 1 beraberlikle tamamlayan Panzerlerin de sıkıntısı Fransa ile aynı bölgede. Hazırlık maçlarında alınan kötü sonuçların ardından forvet sıkıntısı iyice su yüzüne çıkan Almanya’da, grup aşamasındaki üç maçta da farklı forvet dizilimleriyle sahaya çıktı. Son olarak Beşiktaş’tan Mario Gomez’le sahaya çıkan Löw’ün takımı ne olursa olsun güçlü orta sahası ile oyunu her daim kontrol altında tutmayı başardı. Almanlar forvet sıkıntısı nedeniyle gol yollarında sıkıntı yaşasa da, Kroos, Khedira ve onların önündeki Mesut Özil, Götze, Müller’li hat sayesinde oyuna her zaman dikte eden taraf oldular. Panzerlerin bir diğer sıkıntısı ise bekler olarak göze çarptı. Höwedes ve Hector’dan oluşan bek oyuncularının hücum açısından zayıf oyuncular olması nedeniyle Alman hücumları genel olarak merkeze sıkışmış bir görüntü çizdi. Son 16’da Slovakya karşısında herhangi bir kaza yaşayacaklarını düşünmüyorum ancak çeyrek final ve sonrası için oyunlarını geliştirmek zorundalar.

İtalya

Teknik direktör Antonio Conte’nin kadrosunun bir hayli eleştirildiği İtalya, turnuva takımı hüviyetini devam ettirdi ve gruptan lider çıktı. Belçika ve İsveç karşısında oyunun büyük bölümünü kendi yarı alanında kabullenerek, yakaladığı fırsatları gole çeviren Azzuriler, İrlanda Cumhuriyeti maçında rotasyona giderek ideal ilk 11’inden 8 oyuncusunu değiştirdi. Bu değişiklik milli takımımız için acı bir sonu hazırlasa da İtalyanların grup aşamasında zorlanmadan son 16 turuna lider olarak çıktığını söyleyebiliriz. Almanlar için söylediğimiz şeyler İtalya için de geçerli. Ofansif üretkenlik açısından ve genel kadro kalitesi açısından sıkıntıları bulunsa da, bir ekol olarak oyuna ağırlığını koymayı başardılar, bir oyun ağırlıkları olduğunu söyleyebiliriz. Gruptan lider çıktılar ama İspanya ile eşleştiler. Her ne kadar savunmaları sağlam gözükse de İspanya’ya karşı işlerinin bir hayli zor olduğunu düşünüyorum.

İspanya

2014 Dünya Kupası’nda yaşadıkları hayal kırıklığının ardından bu turnuvaya daha farklı bir kadro yapılanmasıyla gelen İspanya, her zamanki gibi topa sahip olan, ayağa bolca pas yapan ve rakip yarı alanda oynadıkları futbolu rakiplerine dikte ettirmeyi başardılar. Bize karşı oynadıkları maçta neredeyse ikinci viteste üç gol attılar. Savunma göbeği Ramos-Pique ile sağlam bir görüntü verirken Iniesta’nın liderliğindeki hücum hattı grup aşamasında fena bir performans çizmedi. Topa sahip olarak oyuna hakim olsalar da, forvette iş bitirici net bir ismin olmaması onlar adına sıkıntı yaşanan bir nokta. İtalya eşleşmesinde de net bitirici eksikliği onlar açısından sorun yaratabilir.

İngiltere

Turnuvanın en genç ve dinamik takımlarından olan İngiltere, grup aşamasında oynadığı futbol ve aldığı sonuçlarla hayal kırıklığı yaşadı. Belki de Galler’e karşı son dakikada buldukları gol olmasa turnuvaya veda etmenin eşiğine dahi gelebilirlerdi. Premier Lig’de iyi bir sezon geçiren Tottenham’lı oyuncuların çoğunlukta olduğu kadroda, Steven Gerrard ve Frank Lampard’ın ardından lider ve saha içinde oyunu yönlendirecek bir oyuncu eksikliği göze çarptı. Eric Dier ve Delle Alli yetenekli isimler ancak böylesine büyük bir uluslararası turnuva için henüz yeterli performans verebilecek düzeyde değiller. Golcüler Harry Kane ve Jamie Vardy’nin de hem bireysel performans hem de takım arkadaşlarından gelen yetersiz destek nedeniyle grup aşamasında etkisiz kaldıkları ortada.

Diğer takımlara da kısaca değinmek gerekirse, gruplarını lider bitirerek büyük bir başarıya imza atan Galler ve Macaristan oynadıkları dirençli futbolla takdir topladı. Aynı şekilde grubunu ikinci bitiren İzlanda ve Polonya’da ilk turun beğeni toplayan takımlarındandı. Polonya’nın İsviçre karşısında, Galler’in de Kuzey İrlanda karşısında favori olduğunu ve turun geçen taraf olacaklarını düşünüyorum. Grubunu lider bitiren Macaristan, iyi bir kadroya sahip olan ancak her şampiyona öncesi şişirilerek büyük beklentilere girilen Belçika karşısında sürpriz yapabilir. Kendi içinde tarihsel bir hikaye barındıran İngiltere-İzlanda eşleşmesi kağıt üstünde kolay ama İngiltere açısından sanıldığından daha zor bir maç olacak.

Son 16 turunda İtalya-İspanya eşleşmesinin ardından merakla beklenecek ikinci eşleşme de Portekiz-Hırvatistan eşleşmesi olacak. Grubunu lider bitiren Hırvatistan, Modric-Rakitic-Perisic önderliğinde rakip kaleye çabuk ve direkt gidebilen bir takım görüntüsü çizdi. Portekiz grubunu üç beraberlikle üçüncü sırada tamamladı ve özellikle son Macaristan maçında Cristiano Ronaldo’nun kişisel gayreti olmasa muhtemelen evlerine dönmüşlerdi. Bireysel yetenek olarak önemli isimleri kadrosunda bulunduran Portekiz’in, takım sinerjisi yaratma konusunda büyük sıkıntıları olduğu kesin. Bu eşleşmede Hırvatistan’ı bir adım önde görüyorum.

Anıl Yazar

Üniversite'ye kadar lisanslı olarak basketbol oynayan ve 2008'den itibaren internet sitelerinde editör ve yazarlık yapmaya başlayan Anıl Yazar, Hürriyet gazetesi ve Nesine.com'da kadrolu olarak çalıştı. Londra'da, BBC Türkçe Servisinde de staj yapan ve burada BBC'nin eğitimlerine katılan Yazar, Serinletici'de spor içerikli yazılarının yanında gazetecilik başta olmak üzere hayatın diğer alanlarına dokunan yazılar yazıyor. Halen internet spor medyasında aktif olarak çalışan Yazar, Ankara Üniversitesi Gazetecilik Bölümü ve Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi İşletme Bölümü mezunudur. Ankara Üniversitesi Gazetecilik Bölümünde yüksek lisans eğitimini devam ettiren Anıl Yazar, futbol, basketbol ve Formula 1’le ilgili yazılar yazması sebebiyle takipçisi olduğu bu konuların dışında bir tarih meraklısı ve farklı ülkeleri, kültürleri keşfetmeyi seven bir gezgindir.

You may also like...