by Sizler için manzarasına doyum olmayan, İstanbul’a şöyle bir tepeden bakabileceğiniz, baktıkça içinizi açacak lokasyonları sıraladık.
Büyük Çamlıca Tepesi
İstanbul’un en eski ve en çok bilinen doğal seyir teraslarından biri. Aynı zamanda da en yüksek tepesi. Osmanlı döneminde 4. Murat zamanında sayfiye alanı olarak kullanılan tepe, şu an şehrin içinde Anadolu Yakası Üsküdar’da bulunuyor. Çamlıca Tepesi, tabir-i caizse İstanbul’u haritada çizilmiş haliyle gözlerinizin önüne serer. İstanbul Boğazı’nı tüm haşmetiyle buradan izleyebilirsiniz. Ayrıca; göçmen kuşların göç ettiği dönemde Çamlıca Tepesi’nde bulunursanız kuşların yolculuğuna tanık olabilirsiniz.
Galata Kulesi
Hezarfen Ahmet Çelebi’nin ilk uçuş denemesini yaptığı kule. İstanbul’un 1500 yıllık tarihi. Galata Kulesi’nin yaşamında başına pek çok şey gelmiş, şapkası uçmuş, eli kolu kırılmış ama İstanbul aşığı olmaktan hiç vazgeçmemecesine gökyüzüne doğru gövdesiyle uzanmaya devam etmiş. ‘’Hem yüzümü Karaköy’e dönüp deniz göreyim, hem tarihi dokuyu içime çekeyim’’ diyenlerdenseniz Galata Kulesi’ne çıkış için uzayıp giden sırayı mutlaka bekleyin ve kuleye ulaşıp kendinizi manzaraya bırakın.
Rumeli Hisarüstü
İşte İstanbul’da boğaz manzarasını en güzel haliyle sizi karşılayan tepelerinden biri daha. Bektaşi Şeyhi Nafi Baba’nın açtığı tekke ve türbesinden adını alması nedeniyle Nafi Baba Tepesi ya da Hisarüstü olarak anılır. Fatih Sultan Mehmet köprüsünü muhteşem bir açıyla gören Hisarüstü’nde demli çayınızı yudumlarken Hidiv Kasrı ve Anadolu Hisarı’nı da seyre dalabilirsiniz.
Pierre Loti Tepesi
Pierre Loti, boğaz manzarasından farklı bir açıyla İstanbul’u seyretmek isteyenlerin uğrak mekanı. Haliç kıyılarındaki tersaneden, Topkapı Sarayı’na kadar uzanan bir bölgeyi gören Pierre Loti, panoramik bir bakış açısına sahip. Pierre Loti tepesinde, masalarında pöti kareli örtüler olan çay bahçesinde çayınızı içebilir, şahane panoromik fotoğraflar çekebilirsiniz.
Mynet
