Müzik dinlemeyi neden unuturuz ki?

Share

Bazen unutuyoruz şarkı dinlemeyi. Duyuyoruz tabii ister istemez, bir yerlerde kulağımıza çalınıyor melodiler. Ama duyduğumuz şeyi dinlemiyor ve de hissetmiyoruz. Oysaki bir zamanlar müzik bizim can damarımızdı.

Üzgün olduğumuzda bize umut olan, mutluysak havalara uçmamızı sağlayan veyahut kafamız karışıksa bize cesaret veren hep şarkılar değil miydi?

Yorgun ve felaket bir günün ardından şarkılara sığınmadık mı? Bazen bize atfedilen bir şarkı aklımıza geldi, gözyaşlarına gömüldük; bazen de başka kalplere fısıldadığımız şarkıları hatırladık, içimiz cız etti. Gittiğimiz bir seyahat aklımıza geldi nakaratta ya da ritm bizi bambaşka diyarlara götürdü.

Ama ne olursa olsun hep hissettik. Konserde bağıra bağıra şarkı söylediğimizde, sesimiz kısıldığında, hep hissettik. Neler feda etmezdik ki bir yudum müzik için.

Bazen monotonlaşan hayat bazen de günlük koşturmaca üzerimizde makineleşme etkisi yaratıyor. Düşünmeyen ve hissetmeyen bireyler haline geliyoruz. Öyle olunca da şarkı dinlemeyi unutuyoruz. Ruhsuz varlıklar haline geliyoruz.

Oysaki müzik ruhun gıdasıydı. Bugün bunu hatırlamaya ve sizlere hatırlatmaya ihtiyaç duyduk. Biz uzun zamandır dinlemediğimiz fakat çok özlediğimiz bir şarkıyı bırakıyoruz aşağıya. Sizler de özlediğiniz şarkıların kapısını çalın, onlara kulak verin, dinleyin ve hissedin.

Hayatınızdan müziği eksik etmeyin.

Neval Erbak

Kocaeli Üniversitesi Radyo, TV ve Sinema bölümü mezunu olan Neval, İletişim Fakültesi radyosunda yayınlanan ‘Dört Köşe’ adlı programıyla, Aydın Doğan Vakfı 23. Genç İletişimciler Yarışması İşitsel Dal/Müzik Programı kategorisinde 1.'lik ödülü kazandı. Neval, Serinletici'de kültür-sanat, yaşam-eğlence üzerine yazılar yazıyor.

You may also like...