Ne Okuyalım: Serinletici Kitap Rafı

Share

Soğuk havaların sıkıcı olduğunu düşünenlerden misiniz? Yoksa bu havaları sıcacık battaniyenize sarınıp evinizde kitap okuyarak renklendirenlerden misiniz?

Biz soğuk havaları renklendirmeyi sevenlerdeniz. Yoğun iş gününün ardından eve ulaşmaya çalışırken verdiğimiz hayat mücadelesini ve donmuş parmaklarımızı unutup; kitap sayfalarının arasında gezinmekten büyük keyif alıyoruz.

Ve geriye kalan her şeyi unutuyoruz. Sizlere de keyifli okumalar diliyoruz…

Matthew Quick / Her İşte Bir Hayır Var

Yazgı mı dersiniz, evrenin cilvesi mi dersiniz, tanrısal bir rastlantı mı dersiniz, her işte bir hayır vardır mı dersiniz…

38 yıl boyunca annesiyle yaşamış olan Bartholomew Neil, hastalanıp ölen annesinin ardından kendi ayakları üzerinde nasıl duracağını hiç bilememektedir. Kızıl saçlı yas danışmanı Wendy, artık yuvadan uçması ve kendi sürüsünü bulması gerektiğini söyler söylemesine ama, tüm yaşamı annesine, cumartesi ayinlerine ve kütüphaneye saplanıp kalmış bir adam, uçmayı nasıl öğrenebilir?

Bartholomew, annesinin iç çamaşırı çekmecesinde Richard Gere’dan bir “Tibet’e Özgürlük” mektubu bulduğunda, aradığı ipucuna kavuştuğuna inanır. Son günlerinde annesi ona “Richard” demeye başlamıştır, kozmik bir bağlantı olması işten değildir.

Oyuncunun yazgısında kendisine yardım etmek olduğuna inanan Bartholomew, Richard Gere’a oldukça mahrem içerikli mektuplar yazarak başlar yeni yaşamına. Jung’dan Dalai Lama’ya, felsefeden inanca, uzaylılarca kaçırılanlardan telepati kurabilen kedilere, Katolik Kilisesi’nden kadınların gizemine dek her şey vardır bu açıkyürekli mektuplarda.

Ama bu mektuplar, her şeyden önce, bir adamın kendi ailesini toplamak için giriştiği ağırbaşlı uğraşı yansıtacaktır.

 

Cynthia Swanson / Tozlu Rüyalar Kitapçısı

Beni rüyalar âleminde bırakma. Keşkelerin yanılsamasından beni çekip al. Buna hemen bir son ver. Beni hemen gerçeğe kavuştur ki sevmeyi tekrar öğrenebileyim…

Otuz sekiz yaşındaki Kitty Miller küçük bir dairede kedisiyle yaşamaktadır. Liseden beri en yakın arkadaşı olan Frieda’yla birlikte küçük bir kitabevi işleten Kitty’nin ailesi, arkadaşı ve kitabevi arasında geçen sıradan yaşamı bir gün başka bir yerde uyandığını fark etmesiyle allak bullak olur.

Daha önce hiç görmediği bu ev, onun evidir yine de. Başka bir dünyada, başka bir aileyle ve arkadaşlarla farklı bir yaşam… Hangi dünyanın gerçek, hangisinin rüya olduğunu bir türlü anlayamaz. Genç kadının gerçek hayatıyla hayali yaşamını sorgulaması arasında geçen bir süreç başlar. Bu iki dünya arasında bocalarken de travmalarıyla, acılarıyla ve geçmişiyle yüzleşmesi gerekir. Peki ya gerçeklerle yüzleşecek cesareti yoksa?

“Muhteşem bir ilk roman… Swanson kesinlikle övgüyü hak eden bir hikâyeye imza atmış.”
-USA Today-

“Swanson, Kitty’nin ve Katharyn’in dünyasını öylesine ustalıkla yansıtmış ki kitabın sonuna dek hangisinin gerçek hayatın parçası olduğunu anlayamıyorsunuz.”
-Publishers Weekly-

“Hikâyenin temelini oluşturan varlık/yokluk sorgulamaları ve gerçekle rüya arasında yaşanan bocalamaları okurken kendinize ‘ben olsam ne yapardım?’ sorusunu sormadan edemeyeceksiniz.”
-Redbook Magazine-

Neval Erbak

Kocaeli Üniversitesi Radyo, TV ve Sinema bölümü mezunu olan Neval, İletişim Fakültesi radyosunda yayınlanan ‘Dört Köşe’ adlı programıyla, Aydın Doğan Vakfı 23. Genç İletişimciler Yarışması İşitsel Dal/Müzik Programı kategorisinde 1.'lik ödülü kazandı. Neval, Serinletici'de kültür-sanat, yaşam-eğlence üzerine yazılar yazıyor.

You may also like...